İmam Hamenei'nin İsrail Rejiminin Dayatmacı Savaşındaki Kriz Yönetiminin Sırrı Nedir?
(last modified Sat, 12 Jul 2025 15:49:17 GMT )
Temmuz 12, 2025 18:49 Europe/Istanbul
  • İmam Hamenei'nin İsrail Rejiminin Dayatmacı Savaşındaki Kriz Yönetiminin Sırrı Nedir?

Parstoday - İsrail rejiminin İran’a karşı 12 günlük savaşı, coğrafi ve zamansal olarak sınırlı olsa da, kriz koşullarında yöneticilik için büyük bir laboratuvar olarak değerlendirilebilir. İslam Devrimi Lideri, bu olayda etkili adımlar atarak İran’ı düşman karşısında zafere götürdü.

İsrail rejiminin dayattığı askeri saldırısı 13 Haziran’da başladı. Bu saldırılar sırasında nükleer tesisler, askeri merkezler ve sağlık merkezleri, Evin Hapishanesi ve yerleşim bölgeleri gibi sivil alanlar hedef alındı ve birçok üst düzey askeri komutan, nükleer bilim insanı ve sivil vatandaş şehit oldu. Bu saldırının ardından İmam Hamenei bir mesaj yayınlayarak, “İran’ın ulusal güvenliğine yapılacak her saldırı, sert ve pişman edici bir karşılıkla karşılaşacaktır” dedi. 
Parstoday’in bu yazısında, Ayetullah Hamenei’nin bu savaşta oynadığı kritik rol ve bunun dünya kamuoyundaki etkileri incelenmiştir.
-    İran Silahlı Kuvvetlerinin Yeniden Düzenlenmesi 
13 Haziran sabahı, İsrail rejiminin hava saldırılarıyla başlayan saatlerde, Tahran’da bir dizi patlama yaşandı ve birçok üst düzey komutan şehit oldu. Kriz yönetimi açısından, komuta kademesinin ilk katmanının erken saatlerde yokluğu, her ülke için kontrol zincirinin çöküşü ve kritik kararların gecikmesi anlamına gelebilir. Ancak gerçek durum bunun tam tersiydi. Devrim Lideri, savaşın ilk saatlerinde hızlıca yedekleri atadı ve görevleri bildirdi. Komuta yapısı hızla yeniden kuruldu ve yedek iletişim hatları devreye girdi. Birkaç saat içinde İran’ın sert karşı saldırısı başladı ve aynı gün akşamı İsrail’in Tel Aviv ve işgal altındaki diğer bölgelerdeki savunma sistemleri ve lojistik depolarını hedef alan hassas füze dalgası ateşlendi. 
Bu hızlı tepki muhtemelen iki faktörün sonucuydu: birincisi, daha önce yapılan karma tatbikatlarda denenmiş, açık ve modüler bir komuta mimarisi ve yedek komuta hatlarının hazır tutulması; ikincisi ise, karar hiyerarşisinin zirvesinde bulunan Devrim Lideri’nin tek bir emirle zaman aşımını önlemesi. 
İlk günün deneyimi, “karar merkezileşmesi ve uygulamada merkeziyetten uzaklaşma (desantralizasyon) düşüncesinin modern, hızlı savaş koşullarında bir ülkenin direncinin omurgası olabileceğini ve başarıya götürebileceğini gösterdi. Bu, Devrim Lideri’nin askeri politikasındaki parlak noktalardan biridir.
-    Kamuoyunun Yönetimi
Askeri krizlerde liderler genellikle resmi kürsülerden veya sert ortak kuvvetler komutanlığı bildirileriyle konuşur. Ancak Devrim Lideri üç kez doğrudan kameraya konuştu. Bu hamlenin önemi sadece mesajların içeriğinde değil, “zamanlama” ve “uygulama tarzı”nda yatıyordu. İlk mesaj, İran’ın Tel Aviv’e ilk füzelerini fırlattığı anda yayınlandı. Bu eşzamanlılık, “meşru savunma” anlatısının hem halk hem de dış gözlemciler için tutarlı olmasını sağladı: karar, uygulama ve bilgilendirme aynı zaman dilimindeydi. 
İkinci mesaj, savaşın 6. gününde yayımlandı; düşman ilk dalgada İran’ın karşı koyma gücünü durduramayınca, şehirlerde rastgele saldırı stratejisine geçti. Devrim Lideri sakin ama kararlı bir şekilde “direniş, sükunet ve durumun kontrol”ünü vurguladı ve toplumun psikolojik modelini “endişeli tepki”den “aktif kontrol”e çevirdi. 
Üçüncü mesaj ise savaş sona erdikten sonra yayımlandı ve “teslimiyete hayır”ı öne çıkardı; bu, savaşı İran’ın yenilgisi olarak gösterme çabalarına açık bir yanıt oldu. Kriz iletişimi açısından bu üç mesaj ulusal anlatının temel taşlarını oluşturdu ve haber boşluğu veya düşman anlatısının moral bozmasını engelledi.  Seçici şeffaflık, slogan ve abartının yerini aldı; bu yüzden mesajlar dost olmayan kamuoyunda bile inandırıcı oldu.
-    Bölgesel ve Küresel Popülerlik Artışı
Ayetullah Hamenei’nin kriz yönetimi sadece İran içinde değil, uluslararası alanda da takdir topladı. El Cezire ve Guardian gibi dünya medyası İran’ın en az kayıpla ve en etkili şekilde İsrail’i geri çekilmeye zorladığını belirtti. Sosyal medyada ise “Devrim Lideri” ve “İmam Hamenei” gibi etiketler trend oldu ve İran ile liderinin dünya kamuoyundaki imajının güçlendiği görüldü.
-    İftiralara Sert Yanıt
Savaş sona erdikten sonra ABD ve İsrail yetkilileri defalarca Devrim Lideri’nin suikastını gündeme getirdi. Ancak İmam Hamenei’nin, konuşma yapmasa da, matem törenlerinde bulunması, sembolik bir güç gösterisi olarak algılandı. Bu varlık, tüm tehditlere rağmen İran’ın istikrar, güvenlik ve gücünün sağlam olduğunu, liderliğin halk ve yetkililerle birlikte etkili ve ilham verici bir şekilde sahada bulunduğunu gösterdi./