Üstad Farşçiyan İran sanatını dünyaya nasıl tanıttı?

Parstoday - Lahor’daki İran Kültür Evi Başkanı, Farşçiyan’ın anısına düzenlenen “Aşkın Renkleri” adlı edebi anma programında şunları söyledi: Farşçiyan İran minyatür geleneğinden doğdu, ancak sınırları aştı ve evrensel bir sanatçı oldu. Eserleri hem kalplerde hem de dünya müzelerinde yer aldı.

İranlı merhum minyatür ustası, ressam ve sanatçı Mahmud Farşçiyan’ı anmak amacıyla düzenlenen "Aşkın Renkleri" başlıklı edebi anma töreni, İran, Hindistan, Afganistan, Pakistan ve Irak’tan edebiyat ve kültür insanlarının katılımıyla, Hindiran Uluslararası Grubu ev sahipliğinde Pazar akşamı gerçekleşti.

İran İslam Cumhuriyeti Lahor Kültür Evi Başkanı Asgar Mesudi şöyle konuştu: Merhum Farşçiyan bu toprakların sanat tarihinin büyük şahsiyetlerinden biridir ve İran minyatür sanatının eşi benzeri olmayan ustasıdır. O sadece bir ressam değil, İran sanatının ve Aşura kültürünün ruhunu renk ve desenlerle izleyicilere aktaran bir sanatçıdır.

Mesudi şöyle devam etti: Farşçiyan’ın eserleri sadece İran’da değil, dünyanın dört bir yanındaki müzelerde ve sanat koleksiyonlarında da dikkat çekmiştir. İran minyatür geleneğinden doğdu ama sınırları aştı ve evrensel oldu. Eserleri kalplerde ve dünya müzelerinde yer buldu. Bu evrensellik, onun sanatını insanlığın ortak kültürel mirası haline getirmiştir.

Şair, romancı ve İran Radyo ve Televizyon Kurumu Fars Dili ve Edebiyatı Koruma Merkezi Başkanı Alireza Gazve de şu ifadeleri kullandı: Farşçiyan’ın sanatı hem yücelik hem de halkla iç içe olma özelliği taşır; hem derin hem de herkesin kalbine dokunan bir sanattır. “Aşura Günü” adlı tablosu, bu yüce ve kutsal sanatın en seçkin örneklerinden biridir. Bu eser sadece görülmemiş, aynı zamanda renk ve çizgiler aracılığıyla Aşura hakikatiyle bir bağ kurmuş, insanların kalplerine ulaşmıştır.

Londra İran Araştırmaları Akademisi Başkanı ve araştırmacı Seyyid Salman Safavi ise şöyle dedi: Usta Farşçiyan, İran resmini tasavvufi düşünceyle harmanlayarak yüce ve kalıcı bir sanat yarattı. Eserlerindeki her renk ve form, manevi ve kutsal bir deneyimi yansıtır. Farşçiyan’ın en tanınmış eserlerinden bazıları şunlardır: “Yaratılışın Beşinci Günü”  göksel ve dünyevi varlıkların Yüce Yaradan’a övgü için bir araya gelişini tasvir eder; “Hz. İbrahim”  ateşin İbrahim Peygamber için gülistana dönüşmesini resmeder; ayrıca “Övgü”, “Dördüncü Gök”, “Yas Gecesi” ve “Şems ve Mevlana” gibi eserler, Farşçiyan’ın derin düşüncesi ve tasavvufi aşk yolundaki sanatsal dehasını gözler önüne serer.

Pencap Üniversitesi Doğu Dilleri Fakültesi Fars Dili ve Edebiyatı hocası Azmi Zerrin Naziye de konuşmasında şu ifadeleri kullandı: Mahmud Farşçiyan sadece İran sanat göğünün parlak güneşi değil, aynı zamanda tasavvufi ve manevi bir kaynaktan doğan özgün sanatıyla ulusal sınırların ötesine geçerek dünyanın dikkatini çekmeyi başarmıştır.

Iraklı ressam ve sanatçı Ali Atib ise şöyle dedi: Usta Farşçiyan, geride birçok eşsiz ve değerli sanat hazinesi bırakmıştır. Bu eserlerin her biri, İran minyatür sanatının güzelliğini ve ihtişamını dünyaya sunmaktadır. Günümüz ve gelecek nesiller için bu eserler hem düşünce, hem estetik hem de maneviyat taşımaktadır.