Batı Medyası, İran’daki Su Krizinin Gerçeklerini Yansıtıyor mu?
Parstoday – Son günlerde Batı medyasının başlıca gündemlerinden biri olan İran’daki kuraklık, aslında siyasi değil, küresel iklim değişikliğinden kaynaklanan bir sorundur.
Parstoday’in haberine göre, İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın açıklamasının ardından, ülkenin su krizi meselesi Batı medyasında sıkça işlenen bir konu haline geldi. Ancak bu medya kuruluşları, meseleyi İran’a yönelik karalama kampanyalarının bir aracı olarak ele alıyor ve meseleyi insani kaygılardan ziyade siyasi amaçlarla gündeme taşıyor.
Bu kapsamda France 24, Times of Israel, New York Times ve Forbes gibi Batı basın organları, ortak bir söylemle “İran’daki su krizini yönetim yetersizliğiyle” ilişkilendiren bir anlatı oluşturmuş durumda. Peki, gerçekten İran’ın su sorununun asıl nedeni nedir? Bu kriz sadece İran’a mı özgüdür, yoksa bölgesel ve küresel bir olgunun parçası mı?
Uzmanlar: Sorun Küresel İklim Değişikliğidir
İranlı haber sitesi Tabnak, konuyu değerlendirmek üzere İran Meteoroloji Kurumu Tahmin Dairesi Başkanı Sadık Ziyaian ile görüştü. Ziyaian, İran’daki kuraklığın devam ettiğini belirterek, ana nedenin “sürekli güçlenen subtropikal yüksek basınç kuşağı” olduğunu söyledi. Normalde sadece yaz aylarında etkili olan bu sistemin bu yıl sonbahara kadar sürmesi, yağış sistemlerinin İran’a girmesini engellemiş durumda.
Ziyaian’a göre, yağış azalması yalnızca İran’da değil; Irak, Suriye ve Türkiye gibi komşu ülkelerde de gözleniyor. Yani bu durum, İran’a özgü değil, küresel bir iklim olayıdır.
Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Meteoroloji Örgütü’nün son raporu da bu tespiti doğruluyor. Raporda şöyle deniyor: “2023’ten bu yana tarihin en yaygın ve yıkıcı kuraklıkları, iklim değişikliği ve doğal kaynaklar üzerindeki sürekli baskı nedeniyle meydana geldi.”
BM uzmanlarından Dr. Mark Svoboda ise durumu şu sözlerle özetledi: “Bu sadece geçici bir kuraklık dönemi değil; yavaş ilerleyen küresel bir felaket. Bugüne kadar gördüğüm en kötü çevresel kriz. Rapor, kuraklığın yaşam, geçim kaynakları ve ekosistemler üzerindeki etkilerinin sistematik biçimde izlenmesi gerektiğini vurguluyor.”
NASA da 10 Yıl Önce Uyarmıştı
Yaklaşık on yıl önce NASA uzmanları, dünyanın bazı bölgelerinde 30 yıllık bir mega kuraklık döneminin başlayabileceği konusunda uyarıda bulunmuştu. Bu raporda, “Batı Asya ve dünyanın bazı bölgelerinde kuraklığın şiddetleneceği, risk altındaki 45 ülke arasında İran’ın dördüncü sırada olduğu” belirtilmişti.
İran, Küresel Isınmadan Ortalama Üstü Etkileniyor
Ziyaian açıklamasında, İran’ın kurak ve yarı kurak iklimi nedeniyle, iklim değişikliğinden dünya ortalamasının üzerinde etkilendiğini vurguladı: “Küresel ortalama sıcaklık artışı 1°C civarındayken, İran’da bu artış 2°C’ye yaklaştı.”
Ona göre, azalan yağışlar ve artan sıcaklıklar, su kaynaklarının tükenmesine, tarımda zararların büyümesine ve insanların günlük yaşamında ciddi zorluklara yol açıyor.
Bilimsel Planlama ve Ulusal İşbirliği Şart
Ziyaian, İran’ın doğası gereği kurak bir ülke olduğunu, ancak bu durumun çözülmez bir kader anlamına gelmediğini belirtti: “Kuraklığın sonuçlarıyla başa çıkmak için tarım, su tüketimi ve ekonomi politikalarında köklü değişiklikler yapılmalı. Bilimsel planlama ve ulusal işbirliğiyle iklim değişikliğinin etkilerini hafifletmek mümkündür.”