İslam İnkılabı Rehberi’nin 2016 Hac mesajı
Hac merasiminin başlaması ve hacıların Mekke'de bir araya gelmesiyle birlikte İslam İnkılabı Rehberi dünya Müslümanlarına hitaben önemli bir mesaj yayınladı.
İslam İnkılabı Rehberinin Hac Mesajı:
İslam Dünyası, Suudilerin Davranışları Karşısında Hac Konusunda Temelli Bir Çözüm Bulmalı"
بسم اللّه الرّحمن الرّحیم
وَ الحَمدُ لِلّهِ رَبِّ العالَمین وَ صَلَّی اللّهُ عَلی سَیّدِنا مُحَمَّدٍ وَ آلِهِ الطَّیِّبینَ وَ صَحبِهِ المُنتَجَبین وَ مَن تَبِعَهُم بِاِحسانٍ اِلی یَومِ الدّین.
Alemlerin Rabbı Allah Taala'ya hamd olsun, Seyidimiz Muhmammed (saav) Tayyib Ehli Beyt'ine, seçilmiş ashabına ve onlara tabii olanlara kıyamet gününe kadar selatı selam olsun.
Dünya genelindeki tüm müslüman din kardeşlerim!
Hac mevsimi müslümanlar için, tüm beşeriyetin gözünde onur ve ihtişam mevsimi, yaratanın karşısında gönüllerin nuraniyeti ve huşu ve yakarış mevsimidir. Hac, Kudsi, dünyevi, ilahi ve insani bir farızadır. Nitekim bir yandan
فَاذكُرُوا اللّهَ كَذِكرِكُم ءابآءَکُم اَو اَشَدَّ ذِكرًا
Hacca ait ibadetlerinizi bitirince babalarınızı andığınız gibi, hattâ ondan da üstün bir sûrette Allah'ı anın. (Bakara 200. ayet)
وَ اذكُرُوا اللّهَ فی اَيّامٍ مَعدوداتٍ
- Sayılı hac günlerinde Allah'ı anın. (Bakara – 203.Ayetin bir bölümü)
Düsturu ve öbür yandan
اَلَّذی جَعَلناهُ لِلنّاسِ سَوآءَنِ العاكِفُ فيهِ وَالباد
Kâfir olanlar ve halkı Allah'ın yolundan çıkaranlar ve insanlar için ibâdet yeri olarak halkettiğimiz ve orada yurt tutanla orayı ziyâret için gelen hakkında aynı hükümleri yürüttüğümüz Mescid-i Harâm'dan men edenlerse.(Hacc- Ayet 25)… hitabı, bu farizenin sonsuz ve farklı boyutlarını aşikar etmektedir.
Bu emsalsiz farızada zaman ve mekan güvenliği, aşikar ve parlayan bir yıldız misali, insanların gönlüne huzur verir ve hacıları sultacı zalimlerce sürekli tüm beşeriyeti tehdit eden güvensizlik etkenlerin kuşatmasından dışarı çıkarır ve belli bir dönem için ona güvenliğin lezzetini tattırır.
İslam dininin müslümanlara hibe ettiği İbrahimî Hac, izzet ve maneviyat ve vahdet ve ihtişam tecellisidir; İslam ümmetinin azametini, onların sonsuz ilahi güce dayandıklarını düşmanların ve kötü niyetlilerin yüzüne vurur ve uluslararası zorbaların ve kabadayıların beşeri toplumlara fesat ve aşağılama ve istiz’af bataklığından mesafeli durduklarını ortaya koyar. İslamî ve Tevhidî Hac
«اَشِدّآءُ عَلَی الکُفّارِ رُحَمآءُ بَینَهُم»
Onunla beraber olanlar, inkârcılara karşı çetin, birbirlerine karşı da merhametlidirler.(Fetih 29.ayet) ayetinin tecellisidir; müşriklerden teberri ve müminlerle kardeşlik ve vahdet mekanıdır.
Hac farızasını bir ziyaret – seyahat seviyesine indirgeyen ve mümin ve inkılapçı İran milleti ile kin ve düşmanlıklarını “Haccı siyasileştirme” başlığı altında gizleyenler, büyük şeytan Amerika’nın çıkarlarının tehlikeye girmesinden tir tir titreyen alçak ve hor şeytanlardır. Bu yıl
صدّ عن سبیلاللّه و المسجد الحرام
(Mescidi haram ve Allah'ın yolundan ala koymak) isteyenler ve İranlı cesur ve mümin hacıların mahbubunun evinin yolunu kapatan Suudi elebaşları, kendi zalimane iktidar tahtının bekasını, küresel müstekbirleri savunmakta ve siyonizm ve Amerika ile ittifak kurmakta, onların isteklerini yerine getirmekte gören ve bu yolda hiç bir ihanetten çekinmeyen yüzükarası sapkınlardır.
Bugün korkunç Mina faciası üzerinden yaklaşık bir yıl geçmektedir. Bu hadisede bir kaç bin insan bayram günü ve ihram içinde güneşin altında ve susuz kalan dudaklarla mazlumane hayatlarını kaybetti. Bu faciadan kısa bir süre önce de Mescid-i Haram’da bir grup insan ibadet ve tavaf ve namazı sırasında kana bulandı. Suud elebaşları her iki hadisede suçludur. Bu, tüm görgü tanıkları ve gözlemciler ve teknik uzmanların üzerinde görüş birliğine vardığı bir konudur; hatta hadisenin kasıtlı olduğu da bazı kanaat önderlerince gündeme getirilmiştir. Kurban bayramında büyük bir şevk ve aşık gönüllerle zikir ve ilahi ayetleri terennüm eden dilleri ile yarı canlı yaralıların kurtarılmasında sergilenen müsamahakarlık ve gecikme de, kat'i ve kesindir. Suud rejiminin taş kalpli ve cani adamları onları da hayatını kaybedenlerle birlikte kapıları kapalı konteynerlere hapsederek, yardım veya tedavi yerine ve hatta susamış dudaklarına biraz su ulaştırma yerine onları şehit ettiler. Binlerce aile çeşitli ülkelerden sevdiklerini kaybetti ve milletler yasa boğuldu. İran İslam Cumhuriyeti’nden de yaklaşık 500 hacı şehitlerin arasındaydı. Ailelerin yüreği hâla yaralı ve yaslı ve millet hâla üzgün ve öfkelidir.
Suud elebaşları özür dilemek ve pişmanlıklarını dile getirmek, ayrıca bu korkunç hadiseye doğrudan sebebiyet veren suçlular hakkında yargı sürecini başlatmak yerine, büyük bir utanmazlık ve küstahlık örneği sergileyerek, hatta İslamî uluslararası gerçekleri araştırma heyetinin kurulmasından bile kaçındılar ve sanık sandalyesine oturmak yerine, kendilerini davacı konumunda gösterdiler ve İran İslam Cumhuriyeti ve küfür ve istikbarla mücadele yolunda İslam’ın dikilen her bayrağına karşı eski düşmanlıklarını daha büyük bir adilik ve alçaklıkla alenileştirdiler.
Suudi rejiminin propaganda makinesi, siyonistlere ve Amerika’ya karşı davranışları İslam dünyasının büyük ayıbı olan politikacılarından, açıkça kitap ve sünnete aykırı bir şekilde fetva veren, haram yiyen, muttaki olmayan müftülerine kadar ve hatta meslek vicdanı bile yalan üretmelerine ve yalan söylemelerine engel olamayan medyadaki ayak takımına kadar, bu yıl İranlı hacıların Hac farızasından mahrum bırakılmalarından İran İslam Cumhuriyeti’ni sorumlu tutma yönünde beyhude bir telaş içindedir. Tekfirci ve şer örgütleri kurarak onları donatan fitneci hükümdarlar, İslam dünyasını iç savaşlara ve masum insanların katliamına veya yaralanmalarına sürükleyen, Yemen, Irak, Suriye, Libya ve diğer bazı ülkeleri kana bulayanlar, siyonist işgalci rejime dostluk eli uzatan ve gözlerini Filistinlilerin çektikleri acı ve musibetlere kapatan ve zulüm ve ihanet çemberlerini Bahreyn’in kentlerine ve köylerine kadar yayan Allah’tan habersiz politikacılar, Mina’da o büyük faciayı yaratan ve Haremeyn hademeleri adı altında ilahi güvenli mekanın hürmetini kıran ve Rahman Allah’ın misafirlerini bayram gününde Mina’da ve daha önce de Mescid-i Haram’da kurban eden dinsiz ve vicdansız hükümdarlar, şimdi Hac farızasının siyasileştirilmemesinden dem vuruyor ve başkalarını kendilerinin işlediği veya sebebiyet verdikleri büyük günahlardan sorumlu tutuyorlar. Onlar Kur'an'ı Kerim’in aydınlatıcı beyanının tam mısdakıdır, ki şöyle buyurur:
وَإِذَا تَوَلَّى سَعَى فِي الأَرْضِ لِيُفْسِدَ فِيِهَا وَيُهْلِكَ الْحَرْثَ وَالنَّسْلَ وَاللّهُ لاَ يُحِبُّ الفَسَادَ / وَإِذَا قِيلَ لَهُ اتَّقِ اللّهَ أَخَذَتْهُ الْعِزَّةُ بِالإِثْمِ فَحَسْبُهُ جَهَنَّمُ وَلَبِئْسَ الْمِهَادُ
O, (senin yanından) ayrılınca yeryüzünde bozgunculuk yapmağa, ekin ve nesli yok etmeğe çalışır. Allah ise bozgunculuğu sevmez. Ona “Allah’tan kork” denildiği zaman, gururu onu daha da günaha sürükler. Artık böylesinin hakkından cehennem gelir. O ne kötü yataktır! (Bakara 205 ve 206. Ayetler)
Bu yıl yine bize ulaşan haberlere göre, İran ve diğer bazı milletlerin hacılarının engellenmesinden başka, bazı ülkelerin hacılarını da Amerika ve siyonist rejimin casusluk örgütlerinin yardımı ile anormal kontrollerin çemberine aldıkları ve ilahi güven evini, tüm hacılar için güvensiz hale getirdikleri anlaşılıyor.
İslam dünyası, devletlerinden müslüman milletlerine kadar, Suudi elebaşlarını tanımaları ve onların rezil, imansız, materyalist ve bağımlı mahiyetlerini doğru biçimde anlaması gerekir; İslam dünyasında işledikleri cinayetleri yüzünden onların yakasını bırakmaması gerekir; Allah’ın misafirlerine yönelik zalimane davranışları yüzünden Haremeyn-i Şerifeyn’in ve Hac farızasının yönetimi için temelli bir çare bulması gerekir. Bu görevde müsamahakar davranmak, İslam ümmetinin geleceğini daha büyük sorunlarla karşı karşıya getireceği kesindir.
Müslüman din kardeşlerim!
Bu yıl İranlı ihlaslı ve iştiyaklı hacıların Hac merasimindeki yeri gerçekten boştur, fakat onlar kalpleri ile hazırdır ve dünya genelinden gelen hacıların yanında olup, onlar hakkında tedirginlik duymakta ve şu putperest melun şecerenin onlara zarar vermemesi için dua etmektedirler. Siz de İranlı din kardeşlerinizi dualarınızda ve ibadetlerinizde ve münacatlarınızda yâd edin ve İslamî toplumlardan sıkıntıların bertaraf edilmesi ve müstekbirlerin ve siyonistlerin ve onların uşaklarının elinin İslam ümmetinin başından kesilmesi için dua edin.
Bendeniz geçen yıl Mina ve Mescid-i Haram’da şehit düşenleri ve 1986 Mekke şehitlerini saygı ile anıyor ve yüce Allah’tan (cc) onlara mağfiret, rahmet ve yüksek dereceler talep ediyorum ve Hz. Bakiyatullah Azam’a –ac– (ruhum ona feda olsun) selam ederek, o büyük insanın müstecap olan duasını, İslam ümmetinin yücelmesi ve Müslümanların, düşmanların fitne ve şerrinden kurtulması için talep ediyorum.
و باللّه التّوفیق و علیه التّکلان
Seyyid Ali Hamanei
Zilkade 1437’in sonu
Hş. 12 Şehriver 1395
Miladi 2 Eylül 2016