Ruhani: İran Barış ve dostluk ülkesidir
(last modified Sat, 28 Jan 2017 08:51:01 GMT )
Ocak 28, 2017 10:51 Europe/Istanbul
  • Ruhani: İran Barış ve dostluk ülkesidir

İslami İran Cumhurbaşkanı, İran İslam Cumhuriyetinin her zaman tarih boyunca barış ve dostluk peşinde olduğunu bildirdi

Mehr Haber Ajansının bildirdiğine göre İslami İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Tahran’da düzenlenen 17.Uluslararası Turist Rehberleri Kongresi açılışında yaptığı konuşmada Ortadoğu’nun son durumuna dair açıklamalarda bulundu.

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Tahran’da düzenlenen 17.Uluslararası Turist Rehberleri Kongresi esnasında yaptığı konuşmada dünya turist rehberlerine hitap ederek, “İslami İnkılap Yıldönümü’ne sayılı gün kaldı. 38 sene önce İran halkı İslam İnkılabı'nı gerçekleştirdi. O dönemde herhangi bir ülke ve güç İran milletine destek çıkmadı. İnkılap'ın en önemli sonucu şimdiki mevcut bağımsız siyasi güçtür” dedi.

“İran dostluk ve barış ülkesidir. Biz barışla bir arada yaşamaya, kardeşliğe iftihar ederiz” diyen Ruhani,  İran’ın her zaman bunun uluslararası topluma duyurduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Ruhani konuşmasını şöyle sürdürdü:

Ticarette tüm ülkelerin etkileşimde bulunması gerekir. Çünkü ticari ilişkiler kesildiği takdirde dünya ekonomisi ve ticaretinin gelişimine de mani olur.

İran terörle mücadele doğrultusunda bölge halkına yardım etmektedir. Eğer İran’ın destekleri olmasaydı şimdi gerici teröristler Şam ve Bağdat’ta terör devletleri kuracaktı. Ancak Irak ve Suriye halkının gösterdiği cesaretler ve İran’ın verdiği destekler sayesinde terörün çöküşüne geri sayım başladı.

Terörizm bölgede hem insanların canına kıydı hem de Irak ve Suriye’deki kadim yapıları yok etti.

İran her zaman istikrar ve huzurun sağlanmasına destek vermiştir. Dolayısıyla da dünyanın her noktasından bize terörle mücadele için talep gelirse bütün gücümüzle yardıma koşacağız.

Cumhurbaşkanı ayrıca İslami İnkılabının zafer yıl dönümü ve Şafak'ta on gün'e de temasla, İran halkının büyük hayretlere yol açtığını, 38 yıl önce hiç bir ülke, güç ve süper gücün katkı ve yardımı olmaksızın sadece kendi dini, inanç ve ülkülerine dayanarak çok büyük bir inkılabı zafere erdirdiğini söyledi.