İran'dan tarihi ve kültürel eserlerin korunması konusunda çağrı
İran kültür mirasları, elsanayi ve turizm kurumu başkan yardımcısı Muhammed Hasan Talebiyan, İran'ın Yezd kentinin UNESCO'nun kayıtlarına geçmesinden hedefinin, bu tarihi şehrin korunması ve kültür miraslarının korunması için diyaloğun oluşturulması olduğunu söyledi.
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’ne (UNESCO) bağlı Dünya Miras Komitesi,9 temmuz tarihinde Polonya'nın Krakov kentinde Dünya Miras Komitesi’nin 41. Genel Kurulu’nda İran'ın Yezd kenti başta olmak üzere 11 kültürel alanı Dünya Mirası Listesi’ne eklenerek koruma altına aldı.
İran kültür mirasları, elsanayi ve turizm kurumu başkan yardımcısı Muhammed Hasan Talebiyan, dün Tahran'da düzenlediği basın toplantısında, İran'ın tabii miraslarının UNESCO'da kayıt altına alınması yönünde devam eden çalışmaların olduğuna işaretle, İran'ın bu doğrultuda çeşmeler ve bağları da kayıt altına almak için çabasının sürdüğünü söyledi.
Talebiyan, UNESCO Dünya Miras Komitesi'nin 21 üyesinin olduğunu belirtirken, UNESCO'nun 41.oturumunda siyonist rejim İsrail'i kınayan bildiri yayınladığını belirterek bu gelişmenin de UNESCO'nun bağımsız bir kurum olduğunu gösterdiğini söyledi.
Talebiyan, İran'ın Yezd kentinin Dünya Mirası Listesi'ne alınmasına da işaretle, İran'ın bütün ilahi din mensuplarına saygı gösterdiğini ve barış içinde yaşadıklarını ve UNESCO'nun mesajının İran'ın barış yanlısı olduğunu gösterirken siyonist İsrail rejimine de gösterdiği tepkiyle barış karşıtı olduğunu gösterdiğini söyledi.
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), 7 temmuz tarihinde ırkçı İsrail'in işgali altındaki Batı Şeria'da bulunan El Halil kentini tehlike altındaki dünya kültür mirası listesine dahil ederken bu karar 3'e karşı 12 oyla alındı.
El Halil'in "evrensel bir değer" olduğunu ilan eden bu karar, Filistinlilerin talebi üzerine gündeme alındı ve bu bölgenin tehlike altında olduğu gerekçesiyle karar hızlı bir şekilde oylandı.
Siyonist İsrail rejimi başbakanı ise bu karara, "UNESCO tarafından alınmış bir başka hayali karar" diye tepki göstermişti. UNESCO, Mayıs ayında da İsrail'in Doğu Kudüs'ün "işgal gücü" olarak üstlendiği rolü kınayan bir karar almıştı.