Ayetullah Hamenei: İran'ın tek başarı yolu; ABD karşısında direnmek
İslam inkılabı rehberi Amerika'nın İran milletine karşı süregelen düşmanlığına değinerek, Amerikalılara taviz vermenin, onları daha da küstahlaştırdığını, bu yüzden tek yolun mücadele ve direnmek olduğunu kaydetti.
İslam inkılabı rehberi Ayetullah Seyid Ali Hamenei perşembe sabahında 13 Aban küresel istikbar ile milli mücadele günü dolayısıyla binlerce öğrenciyi kabul ettiği coşkulu görüşmede İran halkının asıl ve hain düşmanı olan Amerika'yı tanıması, bilim öğrenip çalışarak yüce Allah ile ilişkileri güçlendirmesi takdirde İran zorluklardan en iyi noktaya götürülecektir ifadesini kullandı.
Ayetullah Hamenei halk ve nizamın hedeflerinin tahakkuku yolunun devam ettirilmesinin ana şartından olan düşmanı tanıma zorunluluğu meselesini açılayarak ; ABD gerçek anlamda alçak düşmandır ve bu gerçek kötümserlik veya taasub yüzünden değil deneyim, meselelerin iyi kavrayışı ve gerçekleri görmekten kaynaklanır,şeklinde konuştu.
İslam inkılabının zaferi ile birlikte Amerika'nın İran ile düşmanlığı başladı ve çeşitli yöntemlerle devam ediyor. İslam inkılabının yaklaşık 40 yıllık deneyimi İran'ın zeki milletine Amerika'nın asıl düşman olup güvenilir olmadığını ispatlamıştır. İslam inkılabının zafere erdiği ilk yıllarda düşmanın iyi tanınması , Tahran'da ABD'nin casusluk yuvasının yok olmasına sebebiyet verdi. Hicri şemsi takvimle 13 Aban 1358 tarihinde İranlı öğrenciler ABD'nin islam inkılabı karşıtı komplolarına itiraz ederek Amerikanın casusluk yuvasına dönüşen Tahran elçiliğini ele geçirdiler. Bu girişim düşmanın iyi tanınmasından kaynaklanıp islam inkılabının ilk günlerinden beri İran gençleri Amerikalıların düşmanlığının farkına varmışlardır. Bugün ise islam inkılabı zaferi üzerinden yaklaşık dört 40 yıl geçtiği bir sırada bu düşmanlığın boyutları daha da belirgin bir hale gelmiş ve Amerikalıların çeşitli dönemlerde İran halkına karşı düşmanlığı iki katına ulaşmıştır.
ABD başkanı Donald Trump'ın kendi ülkesinin İran karşısındaki stratejisini belirleme konuşmasında sarf edilen sözlere baktığımızda ABD'nin İran halkı ile düşmanlığının zirveye ulaştığını anlıyoruz. İran'ın kaç bin yıllık medeniyeti ve tarihi ve kültürlü halkının terörist olarak algılanması sözün gerçek anlamında ABD'nin İran ile düşmanlığının ispatıdır aslında. İslam inkılabının fidanı yeni yeni yeşermeye başladığı dönemde ABD'nin komplolarını etkisizleştiren İran halkının neslinin devamı işte bugün gördüğümüz İran milletidir.İran halkı ile ABD'nin devam eden düşmanlığı, İran milletinin asla taviz vermeyeceği ve düşmanın planlarına karşı her zaman direnmesinde özetlenir. Bu bağlamda Ayetullah Hamenei ABD başkanının son konuşmasında İran halkının terörist olduğu algısına değinerek ; Bu aptalca sözler onların sadece İnkılap Rehberi ve devletiyle düşman değil ABD’ye karşı dimdik duran milletle düşmanlık yaptığının göstergesidir,ifadesine yer verdi.
Görünürde Amerikalılar kendilerini İran halkının yanında gösteriyorlar ancak gerçek bambaşka bir şeydir. Donald Trump Fars körfezi için sahte isim kullanıp İran milletini terörist olarak adlandırması, İran halkı nezdinde özellikle genç kuşak için hile ve komplolarını ispatlamış oldu. Nükleer anlaşma konusunda Amerikalıların hilekarlığı da uluslararası bir anlaşmayı bozma yönünündeki girişimleri, ABD'den aldatıcı bir düşmanın portresini çizmiş oldu. Amerikalıların yeni girişimleri islam inkılabı zaferinden bu yana devam eden komploları doğrultusundadır ve İran'a dayatılan 8 yıllık zorunlu savaş sırasında diktatör Saddam rejimini destekleyip daha sonra kanunsuz yaptırımlarla İran'da millet ile nizam arasında mesafe oluşturma gayretinde çaba göstermişlerdir ancak İslam İnkılabı Rehberi'nin tabiriyle her zaman yenilgiye uğramışlardır.