Eylül 23, 2022 06:51 Europe/Istanbul
  • Tacikistan'ın Kırgızistan'ın ithamlarına itirazları

Tacikistan dışişleri bakanlığı Kırgızistan'ın tekfirci terörist unsurları kullanma ithamlarına tepki gösterdi. Tacikistan dışişleri bakanlığı 21 Eylül Çarşamba günü yayımladığı bildiride Kırgızistan ulusal güvenlik yüksek konseyi sekreteri açıklamalarına tepki gösterdi.

Tacikistan dışişleri bakanlığı " Bu sahte ve sahteciliğe dayalı açıklamalar gerçekleri saptırmaya yönelik açıklamalar, kamuoyunu saptırmaya yöneliktir. Bu tür sözler  iki ülke için de bu zor koşullarda  gerginlik kaynağı olacaktır.  Bunun sorumluluğu  bu açıklamaları yapanların vicdanına aittir. " açıklamasında bulundu. 

Bu bağlamda, Kırgızistan Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi sekreteri "İman Gulov", olağanüstü toplantıda Tacikistan ile sınır gerilimleri hakkında şunları söyledi: " Bazı Kırgız askerleri vahşice öldürüldü ve bu olay muhtemelen bu çatışmalarda aşırılıkçı ve terör örgütlerinin güçlerinin varlığının bir işaretidir."    Kırgızistan ve Tacikistan'da yayınlanan resmi istatistiklere göre, son sınır çatışmalarında 40 Kırgız sınır askeri öldü, 70'den fazla kişi yaralandı. Öte yandan Tacik tarafı da 60 sınır muhafızını kaybetti ve 140 kişi de yaralandı. Sonuçta kısa süreli bir sınır çatışması sırasında iki komşu ülkenin 300'den fazla askeri öldü ve yaralandı.   Orta Asya'da Sovyetler Birliği'nden bağımsız hale gelen -hepsi birbirine komşu olan- beş cumhuriyetin son otuz yılda her zaman diğer komşu ülkelerle ortak sınırlar konusunda sorunlar yaşadığını göz ardı etmemeliyiz.  Esas olarak bu çatışmalar ölümlere ve can kayıplarına neden olmuştur.Yani Orta Asya ülkelerinin sınır alanının olmaması ve sınırlarının belirsizliği, bu ülkelerin sınır muhafızlarının birçok kez birbirleriyle çatışmalarına yol açmıştır.

Sınır çatışmalarının tarzından ve kullanılan silahların türünden savaşın tarafları arasında olup bitenlerden yola çıkarak şunu söylemek gerekir ki sınır çatışmalarının temel kökleri bu ülkelerin geçmiş tarihlerinden gelmektedir. Orta Asya cumhuriyetlerinin sınırları üzerindeki anlaşmazlıklar, Sovyetler Birliği politikacıları tarafından belirlenen bu ülkeler arasındaki sınır çizgisinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, otuz yıllık bağımsızlıktan sonra, bu bölge ülkelerinin sınır sorunları, ciddi bir şekilde devam ediyor. Bu gerilimlerin ortaya çıkması ise yabancı egemen ülkelerin Orta Asya'da varlıklarını ve etkilerini tesis etmelerini kolaylaştırmaktadır.

Orta Asya sorunlarının birçok analisti ve uzmanı şuna inanmaktadır: "Bu bölge ülkelerinin sınır sorunlarının devam etmesinin ve bu zararlı sorunların kalıcı olmasının asıl ve gerçek nedeni, Orta Asya cumhuriyetlerinin başkanlarının sınır anlaşmazlıklarını sona erdirmek için siyasi irade göstermemelerinden kaynaklanmaktadır."Stratejik meselelerin uzmanlarına göre, Avrasya'nın kalbindeki Orta Asya'nın jeopolitik ve geniş bölgesi nispeten sakin görünüyor. Ancak Sovyetler Birliği'nden kalan sınır ve etnik farklılıkların varlığı bu bölgeyi her an patlayabilecek sönmüş bir yanardağ haline getirmiştir. Aslında görece sakin olmasına rağmen Orta Asya bölgesi her an güvensizlik ve istikrarsızlık yaşama olasılığına sahiptir. Yani mevcut durumun devam etmesiyle birlikte Orta Asya bölgesi küller altındaki bir ateş gibi hareket etmiş ve her an bir güvensizlik ve istikrarsızlık ihtimali yaşama potansiyeline sahip olmuştur. 1991 yılında Sovyetler Birliği çöktüğünde Sovyetler döneminde ekilen ihtilaf ve ayrımcılık tohumları da yeni kurulan cumhuriyetlerde kaldı. Şimdi Sovyetler Birliği'nden bağımsızlığını kazanan bu cumhuriyetler, sınır anlaşmazlıkları da dahil olmak üzere geçmişten kalan bir yığın sorunla karşı karşıyalar ve sürekli bu sorunlarla mücadele ediyorlar. Bu arada, Tacikistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan ve Kazakistan'ın da aralarında bulunduğu Orta Asya bölgesi, sınır sorunları nedeniyle ilişkilerinde sürekli değişiklik yaşamakta ve bu sorun, Orta Asya'ya bölgesel ve bölge dışı güçlerin taraflı müdahalelerine mazeret oluşturmaktadır. 

Etiketler