Bir dizi Afgan Şii nüfuz sahibinin, Taliban'ın geçici hükümetinin İçişleri Bakanı ile görüşmesi
Taliban geçici hükümetinin İçişleri Bakanı Seracuddin Hakkani, aralarında Abdul Nasır Bamiyani, Seyid Sufi Gerdizi ve Ahmed Hüseyin Senger'in de bulunduğu bazı Afgan Şii büyükleri ve nüfuz sahipleri ile yaptığı görüşmede Şiiler ve Hazara halkı da dahil olmak üzere Afgan halkının güvenliği konusunda güvence verdi.
Afganistan'ın Şii nüfuz sahibi alimlerinin bu ülke halkı, özellikle Şiiler arasında güvenliği, sosyal ve dini haklara saygıyı ve adaleti sağlamak istemeleri ilk kez gündeme gelmiyor. Daha önce etkili Şiiler, çeşitli Taliban yetkilileriyle sayısız toplantılarda, Şiiler de dahil olmak üzere tüm Afgan vatandaşlarının güvenliğin ve adaletin sağlanmasında haklarını talep etmiş ve ayrıca Şii toplumunun sorunların çözümüne aktif katılımını talep etmişlerdir.
Afgan Şii toplumu açısından Afganistan'da barış ve istikrarın pekiştirilmesinin en önemli unsurlarından biri, ülkenin etnikli ve mezhebi toplumunda ulusal birliğin güçlendirilmesidir ve Taliban,Afganistan'da adalete emrederek bu ülkenin toplumu arasında birlik sürecini daha da güçlendirebilir.
Afganistan'da siyasi meseleler uzmanı Esedullah Zairi, bu konuda şöyle diyor: "Afgan toplumu, farklı etnik gruplardan ve dinlerden oluşan çoğulcu bir toplumdur ve aralarında Şiiler, özellikle Hazara halkı, tarihte her zaman mağdur kesimler arasında yer almıştır. Afganistan'ın hükümetlerinin hiçbiri bu kesimin haklarını güvence altına almak için ciddi bir adım atmadı ve bu talepte ısrar etmeye devam ediyorlar."
Afgan Şiilerinin bu ülke hükümetlerinden en önemli taleplerinden biri Şii mahkemelerinin kurulması ve Caferi fıkhına göre hukuki konulara ve kişisel durumlara ilişkin işlemlerin yürütülmesidir. Bu, Şiilerin kendi mahkemelerini oluşturmaları ve kişisel durumların Şia fıkhının yasa ve yönetmeliklere uygun olarak uygulanması gerektiği anlamına gelir. Afganistan'daki etnik kökenlerin ve dinlerin çokluğu göz önüne alındığında, Şiilerin çeşitli konularda siyasi, sosyal ve sivil katılımını güçlendirmek, Afganistan'daki birlik ve yakınlaşmanın temellerini sağlamlaştırmaya yardımcı olabilir.
Afganistan'da dini konularda uzman olan Hüccetulislam Seyid Salih Sadr, bu konuda şunları söylüyor: "Afgan halkının önemli bir bölümünü oluşturan Şiiler, kişisel durumlarında kendi geleneklerini gerçekleştirmeyi hakları olarak görüyor ve Taliban'ın taleplerini yerine getirmesini bekliyorlar. Aynı zamanda, Hazara halkının sosyal ve dini hakları başkaları tarafından her zaman saldırıya uğradı, bu da Taliban'ın onların taleplerine kulak vermesi ihtiyacını ikiye katlıyor.
Her halükarda Taliban'ın geçici hükümetinin yetkililerinin Afganistan'daki Şii toplumunun alimleri ve nüfuz sahibi kişilerle görüşmeleri, bu ülkedeki Şiilerin durumuna ve koşullarına dikkat ettiklerini gösteriyor. Ancak Şii toplumunun taleplerinin devam etmesi, bu isteklerin tam anlamıyla karşılanmadığını ve hala amaçlarına ulaşmak için arayış içinde olduklarını göstermektedir. Bir yılı aşkın süredir Afganistan'da yeniden iktidara gelen Taliban'ın siyasi-dini bir grup olarak Şii toplumunun taleplerini anlayıp uygulanması yönünde hareket etmesini bekliyorlar. Çünkü Şiiler her zaman taleplerini hukuk çerçevesinde ve hükümetle işbirliği yoluyla sürdürmüşlerdir ve şimdi Taliban'ın dikkatlerini Şiilere çekerek ve bu ülkenin siyasi arenasındaki rollerini ve varlıklarını artırarak Afganistan'da güvenlik ve adaletin sağlanmasına yardımcı olmasını bekliyorlar.
