Pars Today

Birleşmiş Milletler sağlık hakları raportörü, Siyonist rejimin Gazze savaşında açlığı silah olarak kullandığını söyledi. Gazze'nin güneyinde bulunan Refah'daki durumu eleştiren yetkili İsrail'in Gazze'nin sağlık sistemine karşı kasten savaş yürüttüğünü vurguladı.

Uluslararası Adalet Divanı'nın kararından sonra, İsrail'in durumu tırmandırdığını gördüklerini belirten raportör, şöyle konuştu: "Gazze'deki savaş, baskıcı bir hükümet ile özgürlük arayan insanlar arasındadır." 
BM sağlık hakları Raportör ayrıca, Gazze'de bırakılan cesetlerin bir felaket yaratması ve bu şeritte salgın hastalıkların yayılması korkusunun bulunduğunu da vurgulayarak, "Acil ateşkes olmadan hiçbir şey yapamayız." dedi.
BM yetkilisinin, İsrail'in Gazze'deki canice davranışlarına ilişkin eleştirisi ve açık uyarısı, Gazze savaşının beşinci ayında mazlum Gazze halkının içinde bulunduğu vahim durumu bir kez daha hatırlatıyor. Aslında savaş sırasında geniş siyasi, ekonomik, askeri ve silah yardımlarında bulunan Amerika’nın yeşil ışığı ile Siyonist rejim, son aylarda Gazze halkına açıkça soykırım uyguluyor. Korsan rejim bu insanlara karşı kuşatmalar ve hergün  yoğun hava, kara ve deniz saldırılarıyla en temel insan haklarına bile saygı duymuyor.
Bu insanlık karşıtı yaklaşımın yönlerinden biri de Gazze halkının kasıtlı olarak aç bırakılmasıdır. İsrail'in Refah'a saldırmasından önce Gazze nüfusunun dörtte biri aç ve kıtlığın eşiğindeyken, şimdi bu durum daha da kötüleşti. Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü , Gazze Şeridi'nde bir milyondan fazla insanın yetersiz beslendiğini belirtti.
Bu, Birleşmiş Milletlerin de teyit ettiği bir konudur. Birkaç gün önce BM'nin gıda hakkı özel raportörü Michael Fakhri, Gazze'de kötüleşen kıtlık krizi konusunda uyarıda bulunarak şunları söyledi: İsrail tüm Filistinlileri cezalandırmak istiyor. Bu "soykırım"dır. Gazze'de daha önce bu seviyede bir açlık yaşanmamıştı. 
Gönderilen yardımların yetersiz olduğunu vurgulayan Fakhri, "Açlıktan ölen insanlarla ilgili sorun, bunun uzun, yavaş ve acı verici bir şiddet olması. Bu da bu durumun etkisini önümüzdeki aylar, yıllar ve on yıllar boyunca göreceğimiz anlamına geliyor."
İsrail'in batılı ortaklarının bile Tel Aviv'in Filistinlilere karşı açlık silahı kullandığını kabul etmesi dikkat çekicidir. AB dış politika şefi Josep Borrell, İspanyol gazetesi El Pais'e verdiği röportajda şunları söyledi: "Aslında bir felaketin ortasındayız ve Birleşmiş Milletler insani yardımı askıya almak zorunda kaldı, İsrail açlığı silah olarak kullanıyor ve bu uluslararası kurallara aykırıdır".
Borrell'in bu sözlerine göre akla gelen soru, Siyonist rejimin Gazze halkına karşı açlığı bir silah olarak kullandığını kabul etmesine rağmen neden Avrupalıların ABD gibi Siyonist rejimin yanında yer almasıdır?
Bir diğer konu ise BM sağlık hakları raportörünün de belirttiği gibi, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki tıp merkezleri ve hastaneleri yok etmeye ve bölgedeki sağlık personelini öldürmeye yönelik kasıtlı saldırı ve eylemleridir. Siyonist ordu, Gazze'de savaşın başından bu yana 150 sağlık ve tedavi merkezini yıktı, 32 hastaneyi bombaladı ve tamamen hizmet dışı bıraktı. Refah'ta yaralı sayısının fazlalığı nedeniyle hizmet veremeyen  sadece 3 hastane faaliyet gösteriyor. Ayrıca 340'tan fazla sağlık personeli şehit oldu, 99 kişi de Siyonistler tarafından tutuklandı. 
Siyonist işgal rejimi, Gazze Şeridi'nin kuzeyine tıbbi malzeme ve yakıt girişine izin vermediği gibi, imkanların yetersizliği nedeniyle Gazze Şeridi'nin kuzeyinde tıbbi hizmet verilmesi de mümkün değil. Dünya Sağlık Örgütü Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus şöyle diyor: Gazze bir ölüm bölgesi haline geldi. Gazze'nin büyük bir kısmı tahrip edildi ve bölgedeki şiddetli kıtlık, savaşın başından bu yana devam ediyor./