BM’nin Gazze’ye yönelik soykırımla ilgili zayıf tutumu
Siyonist rejimin Gazze halkına yönelik soykırımı sürdürmesi ve uluslararası toplumun sessizliği, BM raportörünün Gazze’deki yoksulluk ve insan hakları konularında sert eleştirilerine sebep oldu.
Siyonist rejimin Gazze halkına uyguladığı soykırımın üzerinden yaklaşık 5 ay geçti. Şehit ve yaralı sayısı 100 bini geçerken binlerce insan da kayıp. Siyonist rejim son cinayetinde, Gazze Şehri'ndeki El-Nablosi Meydanı ve El-Raşid Caddesi'nde insani yardımın gelmesini bekleyen Filistinlilere saldırdı.
Soykırımcı İsrail rejiminin Gazze'deki Raşid Caddesi'ne düzenlediği saldırıda bu bölgeye yardım bekleyen en az 104 Filistinli şehit oldu, 760'dan fazla savunmasız Filistinli de yaralandı. Filistin İslami Cihad hareketi yaptığı açıklamada şunları duyurdu: "el-Raşid Caddesi'ndeki korkunç cinayet, Siyonistlerin Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkına karşı işlediği soykırımın açık bir kanıtıdır."
Bu cinayet o kadar insanlık dışı ve tüyler ürperticiydi ki AB dış siyaset politikasından sorumlu Josep Borrell X sosyal ağında tepki göstererek, insani yardım almayı bekleyenlerin ölümü karşısında şok olduğunu yazdı. Borrell, insanları gıda yardımından mahrum bırakmanın uluslararası insancıl hukukun ciddi bir ihlali olduğunu ve kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Çin Dışişleri Bakanlığı da Gazze'nin benzeri görülmemiş bir insani felaketle karşı karşıya olduğunu vurgulayarak, “Gazze'de yardım bekleyen sivillerin hedef alınması bizi şoke etti ve Güvenlik Konseyi'nin ateşkes için derhal harekete geçmesi gerekiyor” dedi.
Ancak önemli olan şu ki, temelde uluslararası toplumun, özellikle de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin batılı üyelerinin pasifliği ve hatta desteği, Siyonist rejimin mazlum Gazze halkına yönelik soykırımını sürdürmesindeki en önemli faktördür.
Bu açık soykırımın üzerinden 5 ay geçmesine rağmen Güvenlik Konseyi savaşı durduracak ve Siyonist rejime baskı uygulayacak tek bir karar çıkaramadı. Şu ana kadar bu konuda birçok karar önerildi ancak ABD vetosu bu kararların onaylanmasını engelledi. Kararın Güvenlik Konseyi'nde onaylanmaması, bu konseyin Siyonist rejimin Gazze Şeridi'ndeki soykırımını desteklediği anlamına geliyor.
Bu yaklaşım uluslararası şahsiyetler tarafından birçok kez eleştirilmiştir. BM'nin yoksulluk ve insan hakları raportörü "Olivier de Schutter" son eleştirisinde Tel Aviv'e yönelik küresel boykot çağrısında bulunarak, uluslararası toplumun İsrail karşısında zayıf davrandığını vurguladı. Siyonist rejim üzerinde uluslararası baskının olmayışını eleştiren De Schutter şunları kaydetti: İsrail'e yaptırımlar ve ticari baskı uygulamalıyız. Uluslararası toplum İsrail'i ihlallerine son vermeye ve Gazze Şeridi'nde ateşkesin önünü açmaya zorlamalı.
Bir diğer önemli nokta ise Birleşmiş Milletler'in Gazze'ye yönelik soykırımda sergilediği zayıf performansın bu örgütün güvenilirliğini fiilen sorgulamış olmasıdır, zira bir yandan Birleşmiş Milletler'in Batılı güçlerin egemenliği altında olduğu ve bağımsızlığından yoksun olduğu kanıtlanırken, diğer yandan temelde bazı aktörler ve özellikle Kudüs'teki işgal rejimi, barışın yaratılması, sürdürülmesi ve genişletilmesi de dahil olmak üzere Birleşmiş Milletler'in kuruluş felsefesiyle alay etti. Birleşmiş Milletler'in Gazze'deki soykırımı durdurmak ve güvenilirliğini yeniden tesis etmek için ciddi adımlar atmaktan başka seçeneği yok./
