Nisan 21, 2024 07:10 Europe/Istanbul
  • Amerika; Filistin'in Birleşmiş Milletlere tam üyeliğinin önündeki en büyük engel

İsrail'in en büyük destekçisi olan Amerika, veto hakkını kullanarak Filistin'in Birleşmiş Milletlere tam üyeliğinin onaylanmasını bir kez daha engelledi.

Bu toplantıda Güvenlik Konseyi'nin 15 üyesinden 12'si bu karara evet oyu verirken, İngiltere ve İsviçre ise çekimser kaldı. Amerika'nın hayır oyuyla bu kararı veto etmesi, Filistin'in Birleşmiş Milletlere üyeliğinin yine Washington’un engeliyle karşı karşıya kalmasına neden oldu.
Filistin'in Birleşmiş Milletlere üyeliği ve bunun gerçekleşmesi meselesi Tel Aviv için bir kabustur, bu nedenle Siyonist rejimin ve esas destekçisi ABD'nin her zaman güçlü muhalefetiyle karşı karşıya kalmıştır.
Aslında bu konunun hayata geçirilmesi, Filistin devletinin kurulmasının gerçekleşmesi açısından büyük bir adım sayılabilir. Şu anda Siyonist rejimin en aşırı kabinelerinden birinin iktidarda olduğu göz önüne alındığında, Filistin üyeliğinin tüm Siyonist rejime ağır bir darbe indirecektir.
  Bunun gerçekleşmesinden korkan Siyonist rejimin Birleşmiş Milletlerdeki temsilcisi Gilad Erdan, Filistin'in Birleşmiş Milletlere daimi üye olma çabalarının başarısızlıkla sonuçlanacağını ve İsrail'in bunu engellemek için her yola başvuracağını iddia etti.
2011'de Birleşmiş Milletlere daimi üyelik başvurusunda bulunan Filistin, o tarihten itibaren Birleşmiş Milletlerin daimi gözlemcisidir. Bu nedenle Nisan ayında Filistin, BM Güvenlik Konseyi'ne yazdığı bir mektupta, Birleşmiş Milletlere daimi üye olarak katılımının yeniden değerlendirilmesini talep etti.
Mevcut yasalara göre, Birleşmiş Milletlerin Güvenlik Konseyi’nin 15 üyesinden 9'unun bir ülkenin Birleşmiş Milletlere katılma talebi lehinde oy kullanması ve Konseyin daimi üyeleri olan İngiltere, Çin, Rusya, Amerika ve Fransa'nın bu talebe karşı oy kullanmaması ve veto etmemesi halinde, BM Genel Kurulu’na konuyu inceleme talebinde bulunabilir.
Gazze savaşı ve Siyonist rejimin Filistinlilere karşı işlediği geniş çaplı suçlar dikkate alındığında Filistin devletinin tanınması ve bu suçların dünya kamuoyu tarafından kınanması, Siyonist rejime indirilmiş bir darbedir. Dolayısıyla ABD bir kez daha bu rejimin en büyük destekçisi olarak devreye girmiş ve Filistin'in talebini veto ederek bu konunun gerçekleşmesinin önünü kapatmıştır.
Amerika Filistin-İsrail çatışmasını çözmek için her zaman iki devletli çözümü önerdiği halde, her zaman Filistinlilerin devredilemez kesin haklarının tanınmasını engelliyor.
ABD'nin Birleşmiş Milletler Büyükelçi Yardımcısı "Robert Wood" bu konuda şunları söyledi: “ABD hâlâ iki devletli çözümü güçlü bir şekilde destekliyor. Bu oylama, bir Filistin devletinin kurulmasına karşı değil, daha ziyade böyle bir kararın ancak İsrail ile Filistinliler arasındaki doğrudan müzakerelerle mümkün olabileceğinin vurgulanması anlamına geliyor.”
ABD, Siyonist rejimi desteklerken, silah ve askeri bütçe sağlar, anti-Siyonist yasaların uluslararası kurumlarda onaylanmasını engellerken, adeta İsrail'in suç ortağı ve Tel Aviv'in çıkarlarının koruyucusudur. Aslında Amerika, Filistinlilerin haklarına uygun her türlü talebi veto ederek, Gazze'ye yönelik saldırıların devamı, Filistinlilerin katliamı ve altyapısının tamamen yok edilmesi için Siyonist rejimin elini adeta açmış oldu.
Şimdi İsrail'in Filistinlilere karşı işlediği suçların küresel çapta kınanmasına rağmen ABD, tüm uluslararası taleplere ve insan hakları iddialarına aldırış etmeden bir kez daha Filistinlilerin önünü kapatmış ve bu şekilde Siyonist rejimin suçlarını sürdürmesine eşlik etmektedir./

Etiketler