Kur'an'ın en umut verici ayeti ile ilgili bir sohbetin rivayeti
Kum İlmiye Havzası hocalarından biri dini bir gelenekten bahsederek Hud suresi 114. ayeti Kur'an'ın en umut verici ayeti olarak adlandırmış ve şöyle demiştir:
“Bu ayet, iyiliklerin, kötülüklerin ve günahların etkilerini ortadan kaldırmadaki etkisini ifade etmektedir. İnsanlık tarihinin her döneminde umut ve huzur insan yaşamının temel taşıdır. Umut yoksa insanın yaşamaya devam etme motivasyonu da yoktur. İslam Peygamberi-saa- şöyle buyuruyor:
“Ümmetime dair ümit ve arzu Allah'ın lütfu ve rahmetidir, ümit ve arzu olmasaydı hiçbir anne çocuğunu emzirmezdi Hiçbir bahçıvan ağaç dikmezdi (Bihar-ül Envar, cilt. 77, s. 175).
Şii müslümanlarının ilk imamı ve Peygamber'in halefi olan İmam Ali –as- bir gün halka şöyle seslendi:
“Sizce Kur'an'ın en umut verici ayeti hangisidir? Herkes durumuna göre bir ayeti okurken, bazıları da Nisa Suresi'nin 48. ayeti "Allah, kendisine şirk koşulmasını kesinlikle bağışlamaz. Bunun altındaki günahları ise dilediği kimse için affeder. Kim Allah'a şirk koşarsa, hiç şüphesiz korkunç bir iftirada bulunmuş, pek büyük bir günah işlemiş olur.” diye söylediler.
İmam şöyle buyurdu:
“Güzel ama istediğim bu değil .Kimileri Nisa Suresi 110. Ayeti " Kim bir kötülük yapar veya nefsine zulmeder de sonra Allah'tan bağışlanma dilerse, şüphesiz Allah'ı çok bağışlayıcı ve çok merhamet edici olarak bulur.” ayeti şerifeyi söylediler.
İmam Ali –as- yine şöyle buyurdu: "Güzel ama benim istediğim bu değil." Bazılarıda Zümer Suresi 53. ayeti, " De ki: “Ey günah işleyerek kendilerine yazık eden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümîdinizi kesmeyin! Çünkü Allah, bütün günahları bağışlar. Şüphesiz O, çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.” ayeti şerifeyi çrnek gösterdiler, ancak İmam yine aynı ifadesini tekrarladı.
Bir grup başka ayetlerden de bahsetmiş, Hazreti bunu kabul etmemişti, ta ki Ali –as-şöyle deyinceye kadar:
“Sevgili Allah Resulü'nden (saa) şöyle buyurduğunu duydum:
Kuran'ın en umut verici ayeti Hud Suresi 114. ayetidir:
" Gündüzün iki tarafında ve gecenin gündüze yakın saatlerinde namazı dosdoğru kıl. Şüphesiz ki iyilikler kötülükleri giderir. Bu buyruklar, ibret ve öğüt almasını bilenlere bir hatırlatmadır.”
Bu ayetin daha umut verici yönü açıktır çünkü önceki ayetlerde şöyle deniyordu:
Allah günahları affeder ama şu ayet şöyle diyor:
“Salih amel, kötü amelleri giderir, sanki insan hiç günah işlememiş gibi, günah ve günahların izlerini yok eder.”
Bu ayet, deyimde amellerin yasaklanmasının aksine "tekfir" olarak adlandırılan, kötü amellerin ve günahların etkilerinin giderilmesinde salih amellerin etkisini ifade etmektedir.
Salih amellerin, günahların yok olup örtülmesine sebep olması, insanın varlığında, çirkin amellere yönelmemesi, salih amellere yönelmesi için motivasyon ve ümit yaratır. En bariz amel, ayette zikredilen gündüz ve gece namazıdır. Günahın etkilerini ortadan kaldırmanın yanı sıra namazın kendisi de bir huzur ve umut unsurudur.