Türkiye'den PYD konusunda ABD'ye uyarı
Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım, Fırat'ın doğusundaki PYD unsurlarını ABD'nin lağvetmesi gerektiğini söyledi.
ABD'nin Türkiye'ye sözü olduğunu kaydeden Yıldırım, "Biz PYD ve YPG ile birlikte hareket etmemizin amacı bu bir tercihimiz değil, bu bir mecburiyet, DEAŞ'ı yok etmek istiyoruz.' DEAŞ şimdi yok oldu, gündemde değil, büyük oranda yok oldu Suriye'de ve Irak'ta DEAŞ söndü. O mecburiyet de ortadan kalktı. Şimdi yapılması gereken söz verildiği gibi, o silahların toplanıp, onların tamamen lağvedilip bu örgütün ve oradaki insanların üzerinde baskının kalkması lazım. Türkiye'ye olan tehdidin de sona ermesi lazım. Bizim duruşumuz burada çok net." dedi.
Yıldırım, YPG'nin Menbiç'ten çıkması için ABD ile yapılan mutabakatı değerlendirirken Barack Obama'nın başkanlığında da benzer sözler verildiğini hatırlattı ve "Ümit ediyorum bu yol haritası kazasız belasız işler" dedi.
Türkiye yetkililerinin açıklamalarından anlaşıldığı kadarıyla Ankara yönetimi Suriye Kürtlerinin silahsızlandırılması konusunda Amerikan yönetimi ile tevafuka varmış bulunmaktadır. Oysa uzmanlar Ankara'nın suriyeli Kürtlere destek konusunda halen Amerika ile ihtilaf içinde olduğunu ve açık bir güven sorunu yaşandığını belirtmekteler.
Özellikle son 10 yıl içinde Amerika, IŞİD terör örgütüne karşı mücadele bahanesiyle Kuzey Suriye'de PYD/YPG güçlerini sürekli eğitime tabii tutumşu, desteklemiş ve halen bu güçlere silah temin etmektedir. Buna karşılık Türkiye, YPG'nin PKK'nın Suriye kolu olduğunu ve bir terör örgütü olduğunu ve YPG'nin ABD'den temin ettiği bu silahların Türkiye'ye yöneldiğini, PKK'nın eline geçtiğini bildirerek Amerika'dan YPG'ye desteğini ve silah akışını kesmesini istemiş bulunmaktadır.
Elbette Türk makamları ilk Amerika'yı PYD/YPG konusunda ilk kez uyarmamaktadır. Daha öncede Türkiye'nin en yetkili ağızları özellikle de Cumhurbaşkanı Erdoğan Amerika'nın YPG'ye beyş bin tır dolusu silah verdiğini bildirerek derhal bu süreci durdurmasını istemiş ancak ABD yönetimi şimdiye kadar bu konuda Türkiye'nin uyarı ve taleplerini kaale almamıştır.
Cumhurbaşkanı danışmanı ve Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç bundan bir süre önce bir panelde yaptığı konuşmada, şehit yakınlarından teröristlere silah veren Amerika'ya karşı, barolar nezdinde dava açmalarını isteyerek, "Bundan bir şey çıkmaz, olmaz demeyin. Kanuni hakkınızı kullanın. Amerika'yı ve teröristlere silah veren Amerikalı komutanları dava edin'' diye konuştu. Kamu Başdenetçiliği olarak şehit yakınlarına örnek dilekçe verip, hukuki açıdan her türlü yardımı yapacaklarını belirten Malkoç, avukatları da bu davaları ücretsiz olarak açmaya davet etti. Malkoç Amerika'nın PYD/YPG'yi terör örgütü ilan etmemesi durumunda İncirlik askeri üssünün Amerikan hava kuvvetlerine kapatılabileceğini de söylemişti.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan da son dönemde yaptığı bir konuşmada Amerikalı yetkililere hitaben, Amerika'nın PYD/YPG müttefiki mi yoksa Türkiye müttefiki mi olduğuna açıklık getirmesi gerektiğini söyledi. Fakat tüm bu ısrarlara rağmen Amerika yönetimi PYD'yi bir terör örgüt olarak görmediğini ve onu desteklemeyi sürdüreceğini bildirdi.
Bunun için de Ankara yetkilileri Amerika'yı PKK'nın Suriye uzantısı olan PYD/YPG'nin en büyük destekçisi olarak görmekteler. Uzmanlar ise Amerika'nın bölgede Suriyeli Kürt güçleri kendi gayrı meşru çıkarları doğrultusunda kullandığı görüşündeler. Azeri siyasi meseleler uzmanlarından Musa Kurbanov konuyla ilgili bir yorumunda şunları belirtmekte:
-"Müslüman görünümlü teröristler gerçekte Amerika'nın İslam'a darbe vurmak için elindeki en önemli aracıdır. Bu vesileyle halı nazırda bir kaç ülkeyi ateşe çekmiştir. Bunun için İslam ülkeleri liderleri bu konuda çok duyarlı olmalılar. Zira batının özellikle de Amerika'nın bölgede teröristleri desteklemekten asıl amaçları Türkiye gibi İslam dünyasının zengin Arap ve Arap olmayan ülkeleri parçalamaktır."
Genel olarak şunu belirtmek gerekir ki Türkiye'de iktidara gelen hükümetlerin Kürtler konusunda izledikleri siyasetler ve mevcut kaos özellikle son 30 içinde Türkiye'ye önemli zarar ve ziyanlar vermiştir. Böyle bir ortamda Amerika bölgedeki silahlı grupları kullanarak bölgeyi kriz ve kaosa sürükleme siyasetlerini aralıksız sürdürmektedir.