Temel Karamollaoğlu: "İslam alemi bir araya gelmeden Kudüs meselesi çözülemez"
''Dünya Kudüs Günü" münasebetiyle muhabirimize değerlendirmelerde bulunan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Kudüs’ün bütün Müslümanların önem ve kıymet verdiği bir şehir olduğunu söyledi.
Her yıl Ramazan ayının son cuma günü, İslam coğrafyasında, "Dünya Kudüs Günü" olarak idrak ediliyor. Yapılan etkinliklerde siyonist işgalci rejimin yaptığı zulme dikkat çekilerek mazlum Filistin halkının yanında olunduğu mesajı veriliyor. Bu yıl ise tüm dünyayı etkisi altına alan Coronavirus (Covid-19) salgını nedeniyle toplu etkinlikler yapılamıyor.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Filistin’in siyonist işgalci rejimden kurtulmasının yolunun, Müslümanların birliğiyle olabileceğinin altını çizdi.
Kudüs’ün müslümanların ilk kıblesi olduğunu hatırlatan Karamollaoğlu, "Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem ) Mekke’deyken değişiklik gelene kadar yönünü hep Kudüs’e çevirdi. Sonra Medine’de olduğu dönemde bir namaz esnasında kıble değişince 180 derece geriye döndü. Artık kıble olmamasına rağmen Kudüs önemini muhafaza etti. Kudüs aynı zamanda Peygamber Efendimizin Mirac’a çıktığı şehirdir. Namazın daha fazla ecir ve sevabını kazanabilmek için bir Müslümanın seyahat etmeye niyet edeceği ve bu niyetinin kabul olacağı üç şehir var. Bunlar Mekke-i Mükerreme, Medine-i Münevvere ve Kudüs’tür. Kudüs’ün İslam tarihinde önemli bir yeri olmuştur. Kudüs sadece Müslümanlar için değil hem Hristiyanlar hem de Yahudiler için önem taşıyan bir şehirdir. Bizim için Kudüs Müslümanların bütün ihtilaflarına rağmen bir araya gelmelerinin aynı zamanda sebebini teşkil eden de bir şehirdir." dedi.
Kudüs’ün nasıl Müslümanların elinden çıktığını anlatan Karamollaoğlu, "Siyonist ırkçı emperyalistler 1897’deki Basel Konferansıyla bu niyetlerini ilk defa ortaya koydular. Sultan Abdülhamid Han buna rıza göstermeyince onu tahtan indirip arkasından Osmanlıyı yıktılar. Osmanlı tam yıkılmadan önce 1917 yılındaki Balfour Deklarasyonu'yla Kudüs’ün ve Filistin’in maalesef Yahudilere verileceğini ilan ettiler. O günün şartlarında orada yaşayan Yahudilerin nüfusu bu işe yetmediği için İkinci Cihan Harbi beklendi. İkinci Cihan Harbi'nden sonra orada bir yoğunluk oluştu. Arkasından da Birleşmiş Devletler kararıyla bir İsrail devleti kuruldu. O zaman iki toplum kabul ediliyordu. Şimdi iki toplum bile kabul edilmiyor. O gün Kudüs halen Müslümanlarındı ama şimdi işgal ettiler. Bir de Kudüs’ü İsrail için başkent ilan ettiler." ifadelerini kullandı.
Kudüs’ün özgür olması için Müslümanların birlik olması gerektiğin söyleyen Karamollaoğlu, "Önce biz Müslümanlar bir araya gelmeliyiz ki Kudüs’ü ajandamızın başına koyalım. Dağınık bir şekilde Kudüs için mücadele edip başarı sağlama imkânımız ne yazık ki yok gibi gözüküyor. Bundan dolayı yapılması icap edenlerden ilki Kral Faysal’ın kurduğu ve daha sonra ismi değişen İslam İşbirliği Teşkilatı’nı ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın daha etkin bir yapıya kavuşturulmasını sağlayıp son olarak da D8’leri aktif hale getirmeliyiz" şeklinde konuştu.