Kafkasya'da "3 Kardeş" tatbikatı
Azerbaycan Cumhuriyeti ve Türkiye'nin Güney Kafkasya bölgesinde ortak tatbikatlarının devamında bu kez Pakistan da ortak tatbikata katılmış oldu.
Ortak tatbikatlar genellikle, iki hedefle düzenleniyor. En önemlisi, satılan silahların kullanılmasını alıcı ülkelere eğitmektir. Aslında Türkiye ve ya Pakistan, Azerbaycan Cumhuriyeti'ne silah satıyorlar, Azeri güçlerin bu silahlı kullanabilmesi için bu tür ortak askeri provalara katılmaları gerekiyor.
Tatbikat sırasında bu tür silahlar pratik şekilde test ediliyor. Alınan silahların test edilmesi yansıra, tatbikata katılan ülkeler, askeri eğitimi de dikkate almaktalar.
Azerbaycan Cumhuriyeti'nde düzenlenen ortak tatbikatlardan ikinci amaç ise, 2. Karabağ savaşına katılan ülkelerin askeri ortaklığını sağlamaktır. Esasında, Azerbaycan Cumhuriyeti'nde düzenlenen "3 Kardeş" tatbikatı, Pakistan'ın da 2. Karabağ savaşında Güney Kafkasya'ya asker gönderdiğini kanıtlıyor. Böylece, Karabağ savaşı sırasında Rus medyası tarafından Azerbaycan cum. güçlerinin yabancı militan kullandığına dair tahminleri de onaylanmış oluyor.
Azerbaycan Cumhuriyeti basın yayın kuruluşlarının aylarca süren propagandasının ardından sonunda "3 Kardeş" tatbikatı dün Bakü'da başladı. Azerbaycan Cumhuriyeti, Türkiye ve Pakistan özel birlikleri bu ortak tatbikata katılmaktalar. Azerbaycan cum. Savunma Bakanlığı bu bağlamda yaptığı açıklamada, Türkiye ve Pakistan'ın katılımıyla "3 Kardeş 2021" adlı tatbikatın 12 Eylül tarihinden itibaren başladığını ve 20 Eylül tarihine kadar devam edeceğini bildirdi.
Böylece Azerbaycan Cumhuriyeti, Türkiye ve Pakistan, Güney Kafkasya bölgesinde ilk 3'lü ortak tatbikatını düzenlemeye başladılar.
Azerbaycan Cumhuriyeti Savunma Bakanlığı'nın resmi açıklamasından, Bakü yetkililerinin üzün süren Karabağ münakaşasından ders almadığı ve Türkiye ve Pakistan'ın yardımıyla bölgede başka bir savaş peşinde olduğu anlaşılıyor. Hatta Azerbaycan Cumhuriyeti'nde bazı belli siyasi çevreler, Rusya'ya karşı propaganda yapmaktalar ve İlham Aliyev yönetiminde Rusya'ya sadık isimler ve yetkililerinin silinmesi için çaba gösterilmekte.
Oysa 1991-1994 yılları arasında yaşanan Karabağ münakaşası, on binlerce Azeri ve Ermeni askerinin hayatını kaybetmesi ve yaralanması ve yüz binlerce Azeri vatandaşının göçmen durumuna düşmesiyle sonuçlandı ve her iki taraf telafi edilemez hasar ve zarara uğramış oldu.
Buna ilaveten münakaşa sırasında iki tarafın ekonomisi ciddi biçimde zarar gördü. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 16 Haziran tarihinde Azerbaycan cum. Milli Meclisi'ndeki konuşmasında, "Karabağ'da düşmanlıkların son bulmasıyla, bölgede ülkeler arasında işbirliği için geniş fırsatlar sağlanmıştır ve Ermenistan bu fırsatı bölgede ortak geleceği kurmak için değerlendirmesi gerek" sözleri de bu yönde yorumlanabilir.
Erdoğan ve İlham Aliyev yönetimi yetkililerinin iyimser açıklamalarına rağmen, Azeri ve Türk yetkililerinin yaklaşımları, bölgede husumetin sürmekte olduğunu gösteriyor. Bu hareketler ve girişimler, Azerbaycan Cumhuriyeti yetkililerinin daha büyük savaş için hazırlık yaptığını gösteriyor. Aslında Türkiye ve Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Ermenistan ile ilişkileri normalleştirme çabaları, karşılıklı işbirliğinden daha büyük hedefleri vardır.
Sonuç itibarıyla Azerbaycan Cumhuriyeti'ne en önemli tehdidin deniz üzerinden Rusya tarafından olabileceği için Azerbaycan cum. ve Türkiye birliklerinin Hazar Denizi sularındaki son ortak tatbikatı ve Bakü'de başlayan tatbikatın, Türkiye'nin Rusya'ya doğrudan mesajı niteliğinde olduğu ifade edilebilir./