Ukrayna krizi ve Türkiye’nin Yunanistan suçlamalarını eleştirmesi

Ukrayna ve Rusya arasındaki askeri çatışma, bölgedeki bazı stratejik müttefiklerin karşılıklı ifşaatlarda bulunmasına yol açtı.

Kuzey Atlantik Paktı NATO’nun iki aktif üyesi olan Türkiye ve Yunanistan, son yıllarda gergin bir dönem yaşadı. Aslında hem Türkiye hem de Yunanistan, Batı'nın müttefiki olarak biliniyorlar ve II. Dünya Savaşı'ndan bu yana Rusya liderliğindeki Doğu Blok’a her zaman karşı çıkıp, tavır sergilediler.
Fakat bölge ve dünyada çeşitli ülkeler arasındaki güç savaşı ve aralarında yaşanan rekabet dikkate alınınca, ülkelerin doğu veya batı blokunda yer alması bir yana, her ülkenin kendi çıkarları peşinde olduğu ve sırf ulusal çıkarlarını kazanmak için rol üstlendiği ve aynı sebepten dolayı dost veya düşman ülkelere karşı tavır sergilediği söylenebilir.
Bu arada Türkiye’nin bölgedeki gerginlikleri tablosu, Avrupa havzasında bulunan bu ülkenin bir çok önemli kart ve imtiyazı kaybettiğini ve güçlü bir konumda olmadığını gösteriyor. Halbuki rakip ülke yani Yunanistan hala batının yoğun desteğinden yararlanmaya devam ediyor.
Diğer  yandan Rusya ve Ukrayna arasındaki askeri çatışmalar sırasında görünen o ki her iki taraf birbirinden imtiyaz koparmak niyetindeler. Bu bağlamda Türkiye dışişleri bakanı Mevlut Çavuşoğlu Yunan mevkidaşını eleştirerek, “ "Kıdemli Yunan diplomat, Ukrayna krizini kötüye kullanarak Türkiye'ye iftira atıyor" dedi.
Mevlut Çavuşoğlu sosyal paylaşım sitesindeki şahsi sayfasında şöyle yazdı: "Tüm dünya Ukrayna'da meydana gelen trajediye odaklanırken, Nikos Dendias kendi kişisel uğraşına odaklanmış durumda: Her koşulda Türkiye'yi karalamak. Böylesi bir saçmalık konusunda çok fazla adanmışlık ve çaba ortaya konuluyor. Çok üzücü!"
Yunanistan dışişleri bakanı Nikos Dendias ise Pazar günü Türkiye’nin Ukrayna durumunu suiistimal ettiğini söylemişti.
Ukrayna krizinin başlamasından itibaren Türkiye, dünyadaki diğer tüm meseleler gibi yaşanan olayları siyasi ve propaganda açılarından istismar etmeye çalıştı. Örneğin türk makamları, dışişleri bakanlığı ve de bizzat cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çeşitli bildiriler yayınlayarak Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının kabul edilemez olduğunu söylediler.

Ukrayna, Kuzey Atlantik Paktı NATO'ya katılmak için gönüllü olan ülkelerden ve aynı zamanda da Türkiye'nin müttefiklerinden biridir. Rus-Ukrayna askeri çatışmasından önce Türk yetkililer her zaman Kiev'i destekledi. Bu nedenle Ukrayna, Türkiye'den Karadeniz'i Rus gemilerine ve donanmalarına kapatmasını istedi. Türkiye pratikte başta bu talebi kabul etmezken Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu son açıklamasında "Kıyıdaş olan, olmayan bütün ülkeleri boğazlardan savaş gemisi geçirmemesi konusunda uyardık." dedi.
Ukrayna ve Rusya arasındaki askeri çatışmalar sırasında Türkiye yetkilileri her zaman olduğu gibi siyasi destekler vermek ve bildiriler yayınlamakla yetindiler. Ankara’nın bu eylemi, Türkiye'nin her zaman NATO üyelerine, özellikle de Amerika’ya bu örgütün tüm üye devletlerinin ön saflarında hizmet verdiği bir durumda gerçekleşti. Belki de bu yüzden bazı Batılı uzmanlar Ankara yetkililerinin NATO'ya karşı tutumlarını netleştirdiğini ifade ediyorlar.
Örneğin dünyaca tanınan Fransız siyasi meseleler uzmanı ve uluslararası ve jeopolitik alanında bir çok kitap yazan Alexander Delval’a göre, “Ankara, Rusya ve NATO arasında savaş başlatmak hedefi ile tüm olanaklarını seferber etmiştir.”
Aslında Türkiye yetkilileri bölge ve dünya çapında daha önemli ve etkin rol ifa etmek için Rusya ve NATO arasında çatışmanın yaşanmasından başka bir çare bulmadıkları söylenebilir./