Bozdağ: Cemal Kaşıkçı davasının Suudi Arabistan'a nakli hukuka uygun
Türkiye adalet bakanı Bekir Bozdağ, "Cemal Kaşıkçı davası olarak bilinen davada mahkemenin durma ve yargılamanın nakline karar vermesi kanuna uygundur, yargı yetkisinin devri değildir, davanın düşmesi değildir." açıklaması yaptı.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Washington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmesi ile ilgili 26 sanığın yargılandığı davanın Suudi Arabistan adli makamlarına devri konusunda değerlendirmede bulundu.
Bozdağ, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, "Cemal Kaşıkçı davası olarak bilinen davada mahkemenin durma ve yargılamanın nakline karar vermesi kanuna uygundur, yargı yetkisinin devri değildir, davanın düşmesi değildir. Bu hakikati bilmelerine rağmen kimi siyasilerin aksi beyanı, siyasi hesapla yapılan çarpıtma yorumdur." ifadelerini kullandı.
Bu arada Washington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmesine ilişkin 26 sanığın yargılandığı davanın dosyasının Suudi Arabistan adli makamlarına devrine yönelik karara Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz tarafından itiraz edildi.
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesindeki 8. duruşmada açıklanan davanın durdurulması ve dava dosyasının Suudi Arabistan yetkili makamlarına devrine yönelik hükme itirazda bulunuldu.
Dilekçede, mahkemenin 7 Nisan tarihli duruşmasında verilen, kamu davasının durması ve dosyanın Suudi Arabistan adli makamlarına devredilmesi kararının yasaya ve usule aykırı olduğu belirtildi.
Dilekçede, yargılamanın devrinin fiilen mümkün bulunmadığı, yapılması gereken şeyin de sanıkların suçun işlendiği ülkeye iade edilmesi olduğu belirtilerek, "Ancak Suudi Arabistan, Türkiye’nin iade talebini reddetmişken Türkiye’nin hangi hukuki ya da siyasi gerekçeyle yargılamayı Suudi Arabistan’a devretme kararı aldığı anlaşılamamaktadır." denildi.
Türkiye hükümetinin, ekonomik krizi ve mali ve parasal sorunları yoğunlaştıkça ve Türk halkının geçim sorunları arttıkça, Recep Tayyip Erdoğan'ın dış politikası bir kez daha Kudüs'ün işgalci İsrail rejimi, ABD, Mısır ve Fars körfezindeki gerici Arap rejimleriyle işbirliğine yöneldi.