Türkiye ile Yunanistan arasında gerginliğin yeniden tırmanması
Türkiye ile Yunanistan arasında yeni tur gerginliğin başlaması, iki taraf arasındaki medya üzerinden ve yetkililerin ağızından yürütülen tartışmanın hiçbir zaman sonu gelmeyeceğini gösteriyor.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı bu bağlamda yaptığı açıklamada, Yunanistan'ı uluslararası kamuoyunu, Erdoğan yönetimine karşı provoke etmekle suçladı.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç de, Yunanistan'ın hava kuvvetlerine ait F-16 savaş uçaklarının 16 ve 17 mayıs tarihlerinde Türkiye'nin hava sahasını ihlal ettiğini, 18 mayıs günü de Türk hava kuvvetlerinin uluslararası kurallar çerçevesinde bu kışkırtıcı eyleme tepki gösterdiğini kaydetti.
Türkiye ile Yunanistan liderleri, defalarca birbirini hava sahalarını ihlal etmekle suçlamıştır. Geçen cuma günü de Yunanistan yetkilileri , Ankara yönetimine karşı benzer suçlamada bulundular.
NATO'nun iki üyesi olan Türkiye ve Yunanistan arasındaki anlaşmazlıklar eskiden beri devam ederken bugüne kadar birçok konuda iki taraf arasında ihtilaflar patlak vermiştir.
Akdeniz'deki petrol ve doğalgaz sahalarının bulunmasından sonra bu anlaşmazlıklar hiç görülmemiş şekilde tırmanmıştır. Bu bağlamda dikkat çekici konu, NATO'nun Finlandiya ve İsveç'i kendi üyeliğine alma çabasıdır. Aslında Türkiye ve Yunanistan arasındaki gerginliğin tırmanması, bu örgüte yeni üyelerin kabul süreci sırasında yaşanmakta.
PKK örgütü üyelerinden bazıları Finlandiya ve İsveç'te ikamet etmekte ve buradan Türkiye yönetimine karşı faaliyetlerini yürütmekteler. Bu nedenle, Türkiye, ABD'nin desteklediği bu ülkelerin NATO'ya üyeliğine karşı çıkmakta. Ankara yetkilileri son günlerde defalarca İsveç ve Finlandiya'ya NATO'ya alınmasına karşı olduklarını deklare etmiştir. Nitekim Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan net olarak bu konuyu dile getirmiştir.
Ancak ABD ve birçok Avrupalı ülke, Rusya'ya baskı yapmak için İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyeliğini desteklediklerini bildirmişlerdir. Bu koşullarda, ABD Dışişleri Bakanı, iki yeni üyenin alınması için hiçbir engelin bulunmadığını söyledi.
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyeliği hakkındaki endişelerine işaretle, Türk mevkidaşı ile Ankara'nın endişeleri hakkında görüş teatisinde bulunduğunu, Türkler ile ortak görüşe sahip olmaları konusunda emin olduğunu iddia etti.
Amerikalı diplomat bununla birlikte, ABD ve NATO'daki müttefiklerinin savaş alanında ve müzakere masasında Ukrayna yönetimine daha fazla yardım üzerine yoğunlaştığını vurguladı.
Kuşkusuz, ABD Dışişleri Bakanı'nın bu açıklaması, iki anlam taşıyor. Birincisi, Amerika'nın güçlü bir NATO üyesi olan Türkiye'nin görüş ve isteklerine önem vermemesi, ikincisi ise Washington yetkililerinin, birtakım teklif ve sözlerle Türk siyasetçilerinin oyunu alabilmesidir.
Bu şartlarda, Türkiye ile Yunanistan arasında gerginliğin yeniden tırmandığı için Ankara ve Atina ilişkilerinin geleceği belirsizliğini koruyor ve Batı'nın Yunanistan'ı desteklediği için Türkiye'nin bir adım daha karanlığa doğru hareket edecektir.
Ankara yönetimi ve Türk halkına karşı yapılan sayısız tehditlere rağmen, birçok uzman, Ankara siyasetçilerinin bölge ve dünya ülkeleriyle yaşanan gerginliği, bu ülkenin ulusal çıkar ve menfaatleri doğrultusunda iyi şekilde kullanma peşinde olduğuna inanıyorlar.
Türkiye'nin bölgesel gerginlik tablosuna bakıldığında, bu ülkenin AB havzasında, önemli koz ve imtiyazlarını kaybettiği ve pek sağlam bir konuma sahip olmadığı anlaşılıyor./