Türkiye ve İsveç liderleri arasında telefon görüşmesi
(last modified Fri, 28 Oct 2022 16:08:07 GMT )
Ekim 28, 2022 19:08 Europe/Istanbul
  • Türkiye ve İsveç liderleri arasında telefon görüşmesi

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç Başbakanı ile, İsveç'in Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'ne (NATO) üyeliği ve terör örgütleri meselesi hakkında telefon görüşmesi yaptı.

Erdoğan, İsveç'in yeni Başbakanı Olof Kristerson ile yaptığı telefon görüşmesinde, ikili ilişkiler ve İsveç ile Finlandiya'nın NATO'ya üyelik meselelerinin teröristler tarafından rehin alınmaması gerektiğini duyurdu.
Erdoğan, Türkiye'nin İsveç hükümetiyle her alanda ikili ilişkileri genişletmeye hazır olduğunu ve Ankara'nın Başbakan Kristerson'un üçlü mutabakata bağlılık beyanını takip ettiğini de sözlerine ekledi.
Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya ile üçlü mutabakat zaptı, NATO'ya üyelik başvurusunda bulunan iki ülkenin taleplerini yerine getirmek amacıyla, bu yılın Haziran ayı sonunda imzalandı. Mutabakat zaptına göre Stockholm ve Helsinki, PKK ve alt kollarını terör örgütü olarak kabul etmelidir. Üçlü belgenin imzalanması ardından Ankara, geçen Haziran ayında İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyeliğini kabul etti. Türkiye'nin İsveç ile anlaştığının ve Finlandiya'nın NATO üyeliğinin açıklanmasından İsveç Başbakanı Magdalena Anderson birkaç gün sonra Erdoğan'ın "Stockholm 73 teröristin iadesini kabul etti" iddiasını reddederek, "Stockholm, Türk hükümetinin bahsettiği kişileri Ankara makamlarına iade etme taahhüdünde bulunmadı". dedi.
Anderson ayrıca şunları vurguladı: "İsveç ve Finlandiya, Madrid'deki NATO toplantısı öncesinde Türkiye ile bir mutabakat zaptı imzalayarak, Ankara'nın Türkiye'nin terörist dediği kişileri iade etme talebini gözden geçirme konusunda mutabık kaldı."
Anderson ayrıca ülkesi ve Finlandiya'nın, Türkiye ile imzalanan muhtırada sadece Kürdistan İşçi Partisi'ne (PKK) bağlı kişileri iade etme taahhüdünde bulunmadığı üstelik bu sürecin bağımsız mahkemelerin görüşüne bağlı olduğunu her zaman beyan ettiklerini belirtti.
İsveç ve Finlandiya makamlarının bu resmi duruşu, Kuzey Avrupa hükümetlerinin Erdoğan yönetiminin planlarını engellemeye yönelik bir girişimi olarak değerlendirilmelidir. İsveçli ve Finlandiyalı siyasetçilerin görüşü, Ankara makamlarının PKK ve Fethullah Gülen hareketi mensuplarının iade talebini, Türkiye'nin otoritesini göstermek için kullanacakları yönünde. Bu bağlamda, Türkiye'de önümüzdeki yıl yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri dikkate alındığında, Kuzey Avrupa hükümetlerinin ikili tutumlarının benimsenmesi haklı görülebilir. Çünkü Türkiye'nin iktidar partisi, yaklaşan seçimlerde Erdoğan'ın İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya katılmasına muhalefetini kullanmaya çalışıyor.
NATO askeri örgütündeki bazı üst düzey Amerikalı yetkililer, Türkiye'nin bu askeri örgütten çıkarılmasına ilişkin açıklamalar bile yaptı. Fakat Türkiye'nin NATO'daki askere benzer rolü düşünüldüğünde, Batılı hükümetlerin Türkiye'yi bu askeri örgütten çıkarma konusunda ciddi olmaları pek olası değildir. 
Bu bağlamda, oryantalist ve Ortadoğu Derneği başkanı ayrıca askeri ve güvenlik uzmanı "Daniel Pipes" şunları söyledi: "1952'den 2002'ye kadar Türk hükümeti NATO için iyi bir müttefik olarak görülüyordu. Ancak son 20 yılda Türkiye kötü bir müttefik haline geldi ve Rusya'dan S-400 hava savunma sistemini satın almasıyla artık NATO için güvenilir bir müttefik olarak kabul edilmiyor. Bu nedenle Türkiye'nin NATO'dan atılması gerekir" dedi.
Hiç şüphesiz, Sovyetler Birliği'nin dağılması ve Soğuk Savaş'ın sona ermesinden sonra, NATO askeri örgütü dünyanın farklı bölgelerinde her zaman ABD'nin askeri kolu olarak rol oynamıştır. Türkiye'nin bu rolü Balkan savaşı sırasında kanıtlanmıştır. Geçtiğimiz birkaç yıl boyunca ABD ve NATO askeri örgütündeki müttefikleri, Ukrayna hükümetini NATO'ya katılmaya teşvik ederek Ukrayna ile Rusya arasındaki gerilimin tırmanmasına zemin hazırladı. 24 Şubat 2022'de Ukrayna'nın Rusya ile savaşı ABD ve müttefiklerinin desteğiyle başladı. Uluslararası Siyonist medyanın yoğun propagandasıyla Batı, Ukrayna'daki savaş için Rusya'yı suçlamaya çalıştı. 
Türkiye'nin iki Kuzey Avrupa ülkesinin üyeliğine karşı çıkması, Amerika ve müttefiklerinin Rusya karşıtı komplosunu büyük ölçüde etkisiz hale getirdi. Kurallara göre, yeni üyelerin NATO'ya katılması için örgütte oy birliği gerekiyor. Ancak Türkiye'nin koşulları şimdiye kadar Amerika'nın isteklerinin ve NATO'daki taleplerinin gerçekleşmesini engelledi./