Türkiye’de ekonomik kriz ve binlerce firmanın kapanması

Ekonomik krizin devam etmesi ve şiddetlenmesiyle bu yıl (2023) boyunca Türkiye'de binlerce şirket, hükümetin sorunları çözememesi nedeniyle kapandı. Ankara hükümetine bağlı kurumların yayınladığı raporlara göre, son 7 ayda Türkiye'de 11 bin 559 şirket ve 449 kooperatif kapandı.

Resmi raporlara göre Temmuz ayında kurulan şirket sayısı bir önceki aya (Haziran) göre yüzde 1,1 azalarak 9 bin 429'dan 9 bin 326'ya geriledi. Bu arada kapatılan şirket sayısı ise aynı dönemde yüzde 10,7 artarak 2 bin 67 oldu. Bu kapsamda bu yıl Ocak-Temmuz döneminde 11 bin 559 şirket ve 449 kooperatif faaliyetlerini durdurdu.
Hiç şüphesiz, ekonomik olarak aktif şirketlerin kapanması, Türk toplumunda işsizlerin sayısının artması demektir. Aslında yeni istatistiklerin yayınlanmasıyla birlikte Türkiye'deki ekonomik krizin her geçen gün daha da derinleştiğinin boyutları ortaya çıkıyor. Aynı zamanda istatistikler, Türkiye'de yaygın olan ekonomik kriz ve işsizlik nedeniyle göç ve iltica talebinin geçen yılın aynı dönemine göre iki katına çıkarak %202,9 arttığı gösteriyor. Fakat bu taleplerin bir çoğu reddediliyor ve Türkiye’den Almanya’ya iltica taleplerinin yüzde 15’i kabul görüyor.
Siyasi gözlemciler bu sürecin devamına işaretle, ekonomik kriz ve işsizliğin, Türk vatandaşlarının Avrupa Birliği başta olmak üzere dünyanın diğer bölgelerine göç etmesinde en önemli etken olarak kabul ediyorlar. Bu bağlamda Türkiye’de yüksek tirajlı gazetelerden Sözcü Gazetesi son sayısında bu konuyu alaya alarak ilk sayfada şöyle yazdı: Lira’nın dolar ve Euro karşısındaki değer kaybı, Bulgar vatandaşlarının her gün gruplar halinde Edirne’ye ve diğer sınır illere gelerek bir avuç Euro ile her şeyi satın alarak adeta bizim tüm pasaj ve pazarlarımızı süpürüyorlar, fakat Türkiye halkı özellikle de bu illerdekiler, o ürünleri satın alma güçleri yoktur ve Bulgar alıcılara hasretle bakıyorlar.
Demokrasi ve Atılım DEVA Partisi genel başkanı ve eski maliye bakanı Ali Babacan bu bağlamda şöyle diyor: Enflasyonla mücadelede kapsamlı, koordineli ve kararlı bir program hazırlanana kadar işsizlik ve yoksulluk artarak devam edecektir ve Türk halkının temel ihtiyaçlarını karşılamak mümkün olmayacaktır.
Türkiye'nin eski Ekonomi Bakanı'nın mevcut ekonomik sorunları çözmek için kapsamlı bir plan geliştireceğine olan inancına rağmen, birçok Türk uzman, Erdoğan hükümetinin sadece bir yol haritası ve ekonomik reformlar geliştirmekle ülkenin sorunlarını çözemeyeceğine inanıyor. Bu ülkenin mevcut sorunu ekonomik krizin ötesindedir. Türkiye'de ekonomik krizin devam etmesi ve her geçen gün artan enflasyon oranı ile temel ihtiyaç maddelerinin fiyatları ülke halkını bıktırmıştır. 
Hiç şüphesiz Türkiye'nin ekonomik sorunları, yalnızca Ankara hükümetinin bankacılık hizmetlerinin faiz oranlarıyla oynaması ve Suriye, Irak ve Libya'daki askeri harekatlar gibi yanlış iç ve dış politikalarından kaynaklanmıyor. Türkiye'nin ekonomik krizinin ağırlaşması bağlamında, yıllardır Türkiye'yi araştıran ve Ankara'yı yöneten hükümetlerin Aşil topuğunu bilen ülkeler olan ABD ve İngiltere, kilit rol oynamaktalar. 2018 yılında ABD'nin eski başkanı "Donald Trump", bağımsızlık politikalarının zirvesinde olan Recep Tayyip Erdoğan hükümetini ekonomik krizle tehdit etmişti. Aslında, Türkiye'deki ekonomik krizi sona erdirmek için Ankara'nın siyasetçileri iç ekonomi politikalarının çoğunu Batılı lobilerin etkisine karşı koymak için ayırmalıdır. Ankara hükümetinin kapsamlı planlar hazırlamakla, bu sorundan kurtulması pek mümkün değil./