Türkiye’nin Tahıl Koridorunu yeniden canlandırma çabaları
ABD ve müttefiklerinin kendi yükümlülüklerine bağlı kalmadıklarından dolayı Ukrayna’dan tahıl ihracat koridorunun Rusya’nın gündeminden çıkarken Türk yetkilileri, bu konuyu ele almak ve koridoru tekrar canlandırmak için Ukrayna’ya gitti.
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Karadeniz’den geçen tahıl ihracat koridorunun yeniden canlandırılması amacıyla Kiev’de Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskiy ve Dışişleri Bakanı Dmitro kuleba ile görüş teatisinde bulundu.
Türkiye Dışişleri Bakanı Fidan yapılan görüşmenin ardından Ukraynalı mevkidaşı ile ortak basın toplantısında, Karadeniz üzerinden geçen tahıl ihracat sözleşmesinin alternatif yollarının riskler taşıdığına işaretle, bu koridorunun dünyanın gıda güvenliği ve insani çabalar için özel konuma ve öneme sahip olduğunu vurguladı.
Türkiye Dışişleri Bakanı ayrıca İstanbul sözleşmesini ihlal eden bazı girişimleri eleştirerek, Rusya’nın da tahıl ihracat denkleminde yer alması gerektiğini, bu konuyu Rus olmayan tüm taraflara bildirdiğini, bu meselenin çözümü için diplomatik çabalarını sürdüreceklerini ifade etti.
Rusya ve Ukrayna savaşının dünyada gıda malzemeleri fiyatının üzerindeki etkisini azaltmak amacıyla, “İstanbul Tahıl Sözleşmesi” 22 Temmuz 2022 tarihinde İstanbul’da imzalandı. Ancak bir senesini doldurmadan ABD ve müttefikleri Rusya’ya karşı yaptırımları ağırlaştırmak suretiyle, Rusya’nın gelir elde etme yollarını daha fazla kısıtlamaya gayret gösterdiler.
Bu arada dünyada saygın basın kuruluşlarının resmi raporlarına göre, Rusya 49 milyon ton ağırlığında buğday ihraç etme potansiyeli ile dünyada ihracat alanında kendi konumunu güçlendirmeye çalışmakta ve şimdiki haliyle dünya ticaretinin yüzde 23’sine yani 87,5 milyon ton üretime sahiptir.
Rusya olağanüstü buğday hasadıyla, 2023’te geçen yılın rekorundan sonra Karadeniz’de gemi taşımacılığında güvenliğin olmamasına rağmen yine 2023-2024 yıllarında dünya tahıl pazarına olan hakimiyetine devam edecektir.
Bu bağlamda Agritel firması için çalışan tarım uzmanlarından Alexander Mari, İtalyan Le Figaro gazetesine yaptığı açıklamada, Rusya’nın bu alandaki üstünlüğünün devam edeceğini, bu meselenin küresel denklemin sarsılır olduğu durumda gerekli olduğunu ve dünya piyasasında istikrara yol açacağını kaydetti.
Aslında, Rusya, Bulgaristan, Ukrayna ve Romanya dahil Karadeniz Koridoru üzerinden tahıl ihraç edenler, dünyada ihraç edilen buğday miktarının yüzde 40’ını üretip, ihraç etmekteler. Ancak şimdiki durumda bu koridorun sahip olduğu kapasitenin yüzde 30’unu oluşturan Odessa, Nikolaev, Berdyansk ve Mariupol’dan oluşan Ukrayna limanları, aktif değil ve geri kalan yüzde 54’ü de, gerginlik ve çatışma yüzünden potansiyel riske maruz kalmakta.
Le Figaro gazetesi Cumartesi sayısında, Agritel firmasının verilerine istinaden, Karadeniz’de gemicilik durumunun güvenlik içinde olmayışı, Rusya’nın dünyada tahıl piyasası üzerindeki üstün konumunu etkilemeyeceğini ve Rusya’nın piyasa üzerindeki kontrolünün devam edeceğini yazdı.
ABD, geçene senelerde Rusya’ya karşı yaptırımları ağırlaştırmak suretiyle, Avrupalı müttefikleri, artan baskı ile karşı karşıya koymuştur. Görünen o ki, ABD yönetimi, Rusya’ya karşı tutumundan geri adım atmak istemiyor ve çeşitli şekillerde, Rusya’ya baskı yapmaya gayret göstermekte.
Türk yetkilileri son dönemde NATO’nun doğuya ve Rusya sınırlarına doğru genişleme politikasını destekleyip, Rusya’ya karşı Azof anlaşmasını ihlal ettikleri bir sırada, bir kez daha tahıl koridorunu yeniden canlandırmak için harekete geçmişler. Uzmanlara göre, Ankara’nın Rusya’nın tahıl koridoruna dönmesi gerektiğine dair açıklaması bir slogandan ibarettir.
Karadeniz tahıl koridorunun yeniden faaliyete geçirilmesi, Kremlin'in birkaç kez, "Moskova, istediği koşulları yerine getirdikten sonra yalnızca tahıl anlaşmasına dönmeye hazırdır" vurgusunda bulunduğu bir ortamda önemli bir küresel sorun haline gelmiş bulunuyor.
Bu olaylar göz önüne alındığında, Türk Dışişleri Bakanı'nın Ukrayna ziyareti ve Kiev hükümeti yetkilileriyle yaptığı görüşmeler pek ciddiye alınmamalıdır. Karadeniz'deki tahıl koridorunun faaliyetlerinin sona ermesinin ardından Türkiye'nin dünyadaki arabuluculuk rolünün öneminin önemli ölçüde azaldığı görülüyor. Bu nedenle Erdoğan'ın hükümet yetkilileri, uluslararası düzeyde eski rollerine geri dönmek için tek taraflı çaba sarf ediyor./