Türkiye kamuoyu, Siyonist rejim ve İncirlik Hava Üssü
Irkçı İsrail rejiminin Gazze'deki sivil halka karşı işlediği cinayetlerin devam etmesi ve Amerika’nın bu cinayetlere ciddi destek vermesi üzerine Türkiye halkı, İstanbul'da gösteriler düzenleyerek Recep Tayyip Erdoğan hükûmetinden yeni taleplerde bulundu.
Türk halkı, Siyonist rejim aleyhine ve Gazze halkına karşı işlediği cinayetlere karşı bir kez daha korsan rejim ve Amerikan karşıtı gösteriler düzenledi. Siyonist rejimin ve destekçilerinin Gazze'ye yönelik aralıksız saldırılarını kınayan ve Filistin halkına destek veren göstericiler, Türkiye ile işgalci İsrail rejimi arasındaki her türlü ticari ve siyasi ilişkilerin kesilmesini istediler.
Düzenlenen gösteri sırasında Vatan Partisi Lideri Doğu Perinçek, Amerikan askerlerinin İncirlik Hava Üssü'nden çekilmesini talep etti. Kıdemli Türk siyasetçi, Amerikan Hava Kuvvetleri'nin İncirlik Hava Üssü'nden çıkarılmasını ve bu üssün Türk Hava Kuvvetleri'ne devredilmesini önemle talep etti. Perinçek bu bağlamda yaptığı açıklamada "Amerikan kuvvetlerinin Türkiye'nin güneyindeki İncirlik Hava Üssü'nden çekilmesi tarihî bir zorunluluk hâline gelmiştir ve Vatan Partisi bu üssün devredilmesini ve Millî Hava Kuvvetleri tarafından kontrol edilmesini talep etmektedir" dedi.
Türk Savunma Bakanlığı yakın zamanda Amerikalıların İncirlik Üssü üzerinden işgal edilen Filistin topraklarında Siyonist rejime silah aktardıklarını doğruladı. Amerika ordusu ayrıca NATO'nun Avrupa'daki füze savunma sisteminin bir parçası olarak Malatya Kürecik’te füze radar üssüne de sahiptir.
Aslında hâlihazırda Türkiye'yi yöneten siyasetçiler, bir yandan kendilerini Filistin halkının, özellikle de Gazze halkının savunucusu olarak gösterirken, diğer yandan da Siyonist rejim ile ticaret ve ekonomi alanında geniş çapta iş birliğine devam ediyorlar. Bu yüzden Recep Tayyip Erdoğan hükûmeti bazı halklar ve hatta Türkiye halkı tarafından çelişkili politika uygulamakla suçlanıyor.
Türkiye hükûmeti, petrol, gaz, çelik gibi stratejik ürünlerin İsrail'e ihraç edilmesi ve aynı zamanda Filistin'in ve mazlum Gazze halkının mücadelesini savunma iddiası nedeniyle, ikili bir politika izliyor. Son iki aylık süre içinde Gazze’de çoğu kadın ve çocuk olmak üzere yaklaşık 17 bin 500 kişi şehit olurken 46 binden fazla kişi de yaralandı. Fakat ırkçı İsrail rejimi Gazze'de sivilleri öldürmeye devam ediyor.
Türkiye'de düzenlenen Amerika ve İsrail karşıtı gösterilerin ardından Erdoğan'ın "Cumhur" ittifakı ortağı MHP Başkanı Devlet Bahçeli İsveç'in NATO’ya katılması için yeni şartlar öne sürdü. Hâlbuki başta Erdoğan olmak üzere Türk yetkililerinin İsveç'in NATO örgütüne üyeliğinin kabulü için öne sürdükleri şartların hiç biri Batı tarafından kabul edilmedi.
Türkiye'nin İsveç'in NATO üyeliğini kabul etmesinin şartı olarak Türkiye Kürdistan İşçi Partisi (PKK), İslam karşıtları ve Kur'an-ı Kerim'e hakaret edenlerle mücadele ve Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği istendi, ancak bunların hiçbiri Batı tarafından kabul edilmedi.
Bahçeli, "İsveç'in NATO'ya üyeliğini ancak İsrail ile Filistin arasında kalıcı barış sağlanırsa, Doğu Kudüs başkenti olarak Filistin devleti kurulursa, İsrail, Filistin halkına tazminat ödemeyi kabul ederse ve Başbakan "Benyamin Netanyahu" Lahey mahkemesinde yargılanırsa, İsveç’in NATO üyeliğini kabul ederiz" dedi.
Bahçeli, Ankara'nın İsveç'in NATO'ya katılımını kabul etmesi için Batı'nın Türkiye'ye tüm yeni koşulları sağlaması ve garanti etmesi gerektiğini de vurguladı. Görünüşe göre Bahçeli’nin önerdiği şartlar, Erdoğan hükûmetinin ırkçı İsrail rejimiyle ekonomik ve ticari ilişkilerinin devam etmesi nedeniyle Ankara hükûmetine karşı çıkan kamuoyunu ve medyayı susturmaya yönelik bir girişimdir.
Türk yetkililerinin Filistin halkına yönelik çelişkili politikası ve ırkçı İsrail'in Gazze halkına karşı işlediği soykırım, başta Türk kamuoyu olmak üzere bölge halklarının ve dünyanın gözünden gizli kalmayan yıpranmış bir siyasettir. Mazlum Filistin halkını destekleme senaryoları ile eş zamanlı olarak bebek katili İsrail rejimine her türlü enerji, çelik ve plastik malzemenin ihraç edilmesi, Türk halkının sert tepkisiyle karşı karşıya kalan acı bir gerçektir./