Nisan 16, 2024 18:59 Europe/Istanbul
  • Yüksek bütçe açığı ile Türkiye’deki ekonomik krizin hızlanması

Ekonomik krizin devam etmesiyle birlikte Türk toplumunun zayıf ve orta sınıfının sorunları yoğunlaşırken  bu ülke toplumunun orta sınıfı tam bir çöküşe maruz kalmıştır.

Türkiye'nin bütçe açığının bu ülke tarihindeki en yüksek rakama ulaştığı söyleniyor. Bu haberin yayınlanması, Ekonomi Bakanı "Mehmet Şimşek"in krizden etkilenen bu ülkenin ekonomisi için etkili önlemler alamadığı anlamına geliyor. Bu arada Mehmet Şimşek'in Ekonomi Bakanı olarak atanmasının amaçlarından biri de yabancı yatırımcıların dikkatini çekmekti.

Ancak "Recep Tayyip Erdoğan" vaatlerinden bir yıl sonra ve gelinen noktada Ankara hükümeti yetkilileri döviz kaynağı almak için Dünya Bankası'na başvurdu. Enflasyon, işsizlik ve yabancı bankaların borçlarının yarattığı baskılar Türk hükümetini ve halkını daha da zora soktu, öyle ki iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi, yirmi yılı aşkın liderliğinin ardından ilk kez Türkiye'de ikinci parti konumuna geriledi.

Bu durum, sayısız ekonomik krizin yanı sıra, Türkiye'nin yüz yılı aşkın tarihindeki en büyük bütçe açığıyla karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Resmi kaynaklara göre Türkiye ekonomisinin 570,2 milyar liralık nakit açığı Türk ekonomistlerini endişelendiren bir rakam.

Bu nakit bütçe açığı rakamı geçen yılın aynı dönemine göre %121'den fazla bir artışa işaret ediyor. Elbette bu, Hazine Bakanlığı'nın 2024 yılının ilk üç ayında kaydettiği bir rakam ve bu yılın sonuna doğru Türkiye pazarındaki durumun daha da kötüleşmesi bekleniyor.

Recep Tayyip Erdoğan’ın en yeni bakanlar kurulu, bir yılını doldurmak üzere fakat Türkiye’de ekonomik kriz halen devam ediyor. Amerikan doları 32 lira gibi rakamla zirve yaptı fakat geçen mayıs ayında Türkiye cumhurbaşkanı Erdoğan, halktan güvenoyu alması durumunda Amerikan dolarını 20 liranın altına geri getireceği vaadinde bulunmuştu. Türk gazeteci ve ekonomi analisti Mustafa Bildircin, Ankara Birgün gazetesinde yayınlanan makalesinde şunları yazdı: “2023 yılında 14 milyon 43 bin 957 yeni icra ve iflas davası açıldı. Bu yeni davaların da eklenmesiyle toplam idari ve iflas dava sayısı 38 milyon 969 bin 260 rekora ulaştı.”

Adalet Bakanlığı'nın icra daireleri ve iflaslara ilişkin verileri, ülkede ekonomik sorunların giderek derinleştiğini, ekonomik krizin mali şikâyetlerin, karşılıksız çeklerin ve iflas başvurularının sayısında artışa yol açtığını gösteriyor.

Türkiye mahkemelerinde görülen icra ve iflas davalarının sayısı 2024 yılı itibarıyla 39 milyona ulaştı. Bu durum 2015-2023 döneminde icra ve iflas davalarının sayısında %49'luk bir artış olduğunu göstermektedir. Yani Ankara hükümetinin kabineye bir kurtarıcı getirilmesi yönündeki etkileyici propagandasına rağmen Mehmet Şimşek de yabancı yatırımcıları çekme konusunda başarısız oldu.

Öte yandan Türkiye Ekonomi Bakanı Dünya Bankası'ndan 35 milyar dolarlık yeni kredi almaya çalışıyor. Türkiye Merkez Bankası'nın döviz kaynakları en düşük seviyeye geriledi. Türkiye Merkez Bankası'nın rezervleri, Fars Körfezi'nden ülke ekonomisine enjekte edilen kaynaklara rağmen hâlâ kritik düzeyde seyrediyor. Aslında bu durumda Erdoğan hükümetinin mali ve döviz kaynaklarının yetersizliği nedeniyle vergileri artırarak halkın cebine ulaşmak ve ihtiyaçlarını Türkiye halkından karşılamaktan başka seçeneği yok.

Türkiye'deki ekonomik krizin devam ettiğini genel olarak özetlemek gerekirse, Türk ekonomisinin bölgede daha fazla askeri faaliyet yapma kapasitesine sahip olmadığını belirtmek gerekir. Recep Tayyip Erdoğan hükümeti, askeri harcamaları, özellikle de Türkiye'nin Suriye, Irak ve Libya'daki harekâtları ve Güney Kafkasya'da askeri varlık sahibi olmaya çalışmalarını azaltarak, Türkiye ekonomisinin kritik durumunu bir dereceye kadar kontrol edebilmelidir./