Türkiye'de İsrail karşıtı protestoların devam etmesi
Irkçı İsrail rejiminin işgal altındaki Filistin topraklarında uyguladığı askeri siyasetler ve çocuk öldürme politikalarına karşı Türk halkının öz yönetim protestoları devam ediyor.
Bu bağlamda İstanbul'daki Siyonist rejimin konsolosluğu önünde toplanan çok sayıda Türk vatandaşı, İsrail'in Filistinli Müslüman halkına yönelik ırkçı politikalarını bir kez daha protesto etti.
ırkçı rejimin Refah'ta işlediği suça tepki olarak İstanbul'daki İsrail Konsolosluğu önündeki göstericiler, konsolosluk binasını ateşe verdi.
Bu bağlamda İstanbul'daki Siyonist Konsolosluk önünde toplanan çok sayıda Türk, İsrail'in Filistinli Müslüman halka yönelik ırkçı politikalarını bir kez daha protesto etti. Irkçı rejimin Refah'ta işlediği suça tepki olarak İstanbul'daki İsrail Konsolosluğu önündeki göstericiler, konsolosluk binasını ateşe verdi. Türk protestocuların sözcüsü "Mahmut Kar" bu bağlamda şunları söyledi: "İsrail'in savunmasız Gazze halkına yönelik saldırıları 8 aydır aralıksız devam ediyor. Tüm dünya ülkeleri el ele vermeli ve İsrail'in Gazze'deki Filistinli Müslüman halka karşı daha fazla suç işlemesini önlemelidir."
İsrail konsolosluğu önündeki gösteri İstanbul'daki tek İsrail karşıtı gösteri değildi. Bir grup İstanbullu da Fatih Mahallesi'ndeki "Saraçhane" bölgesinde İsrail karşıtı gösteri düzenledi. Ellerinde Türk ve Filistin bayrakları taşıyan grup, İsrail saldırılarında hayatını kaybeden siviller için dua etti. Bir başka grup da Sarıyer Mahallesi'ndeki Amerikan Konsolosluğu'nun önünde toplandı.
İstanbul'daki İsrail Konsolosluğu'nun yakılması, İsrail'in Gazze Şeridi'nde artan suçlarına karşı Müslüman milletlerin nefretinin derinleştiğini gösteriyor. Örneğin Siyonist rejimin Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alan Refah'taki Filistin mülteci kampına düzenlediği ve en az 40 Filistinlinin şehit olmasına yol açan saldırısının ardından İstanbul'da yeni bir kitlesel ve gece protestoları başladı. Protestocular ayrıca uluslararası topluma İsrail'in Filistinli sivillere yönelik saldırılarını durdurma çağrısında bulundu. Bir grup protestocu da Amerikan konsolosluğu yakınında miting düzenledi ve "Filistin’i özgür bırakın" yazan pankartlar taşıdı. Protestocular "İsrail'e ve suç ortağı Amerika'ya ölüm" sloganları attı.
Bu bağlamda Türkiye cumhurbaşkanlık iletişim başkanı Fahrettin Altun da soykırımcı İsrail rejiminin insanlığa karşı suçlardan yargılanması gerektiğini belirterek, İsrail'in Refah kentine saldırısına ilişkin sosyal medya hesabındaki paylaşımında, İsrail hükümetinin masumların kanını ve gözyaşını akıtmaya doymak bilmediğini, Tel Aviv'deki cani rejimin uygar dünyanın gözleri önünde soykırım suçu işlediğini belirtti. İsrail'in aç, evsiz ve savunmasız insanları hedef alan saldırılarının insanlığın kolektif bilincine aleni bir hakaret olduğunu vurgulayan Altun, şu değerlendirmede bulundu:
"İnsan hayatını hiçe sayma, İsrail hükümetinin adeta ruhuna işlemiş durumda. Bu, utanç verici, korkunç ve iğrenç bir durumdur. Yıllardır barışa aracılık ediyormuş gibi görünen ABD'nin yardımı ve desteği olmasaydı, İsrail'in kökleşen işgal ve Filistinlileri mülksüz bırakma politikasını sürdürmesi mümkün olamaz. İsrail, bunların tamamının yalan ve aldatmaca olduğunu bize çok açık şekilde gösteriyor.
Bu durumda Amerika ve müttefikleri, bu ırkçı rejimin liderlerini Refah'ta sivillerin öldürülmesini engelleme konusunda ikna etmekte başarısız olmakla kalmamış, aynı zamanda bu rejimi mümkün olduğu kadar silahlandırarak İsrail'in suçlarına ortak olmuşlardır.
Bu durumda Amerika ve müttefikleri, bu ırkçı rejimin liderlerini Refah'ta sivillerin öldürülmesini engelleme konusunda ikna etmekte başarısız olmakla kalmamış, aynı zamanda bu rejimi mümkün olduğu kadar silahlandırarak İsrail'in suçlarına ortak olmuşlardır. Amerika'nın liderleri dünyanın farklı milletlerinden mümkün olduğu kadar çok menfaat elde etmeye çalışıyor ve İsrail'i destekleyerek daha fazla menfaat elde edebileceklerini düşünerek onları desteklemeye devam ediyorlar. Fakat İsrail rejiminin insanlığa karşı işlediği suçlarla ilgili dosyası yakında kapanacak ve bu ırkçı rejim dünya sahnesinden silinecektir./