Paşinyan'dan Türkiye'ye: Ermeni Soykırımının Tanınması Bizim Önceliğimiz Değil

Pars Today - Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Ermeni Soykırımı'nın uluslararası tanınmasının ülkesinin dış politikasının önceliği olmadığını, ancak bu soykırımın inkârının imkânsız olduğunu belirtti. Ayrıca, "Zengezur Koridoru"nun Ermenistan için kabul edilemez olduğunu ve "Batı Azerbaycan"ın Ermenistan’da var olmadığını vurguladı.

Ermeni Soykırımı Konusundaki Açıklamalar 

Tasnim Haber Ajansı’na verdiği demeçte Paşinyan, "Resmi tutumumuz, Ermeni Soykırımı'nın uluslararası tanınmasının Ermenistan'ın dış politika öncelikleri arasında yer almadığıdır" dedi. Ancak, bu olayın inkârının imkânsız olduğunu ve Ermeniler için "Büyük Katliam"ın bir gerçek olduğunu belirtti. 

Ocak ayında, Ermenistan Başbakanı, İsviçre'deki Ermeni toplumu ile yaptığı görüşmede, Ermeni Soykırımı'nın ne olduğunu ve bu konuda ne gibi sonuçlar çıkartılması gerektiğini anlamanın hala gerekli olduğunu söylemişti. Paşinyan, Soykırım’ı inkâr etmediğini açıkladı. 

Ermenistan ve Türkiye İlişkileri 

Paşinyan, Ermenistan ve Türkiye arasındaki normalleşmenin zaman meselesi olduğunu, ancak bu sürecin sabır ve zarar vermeme mantığı ile ilerlemesi gerektiğini belirtti. 

Zengezur Koridoru Konusundaki Görüşü 

Paşinyan, Zengezur Koridoru hakkında sorulan bir soruya, bu terimin Ermenistan için anlamsız ve kabul edilemez olduğunu, çünkü Ermenistan Cumhuriyeti'nin bu ifadeyle hiçbir ilgisi olmadığını ifade etti. Ayrıca, Zengezur Koridoru'nun toprak bütünlüğüne yönelik bir iddia olarak görüldüğünü belirtti. 

Paşinyan, Ermenistan’ın bölgesel iletişimi açma konusunda istekli olduğunu ve dört sınırlarının iki tanesinin tamamen kapalı olduğunu vurguladı. Zengezur Koridoru ifadesinin Üçlü Bildiri'de yer almadığını belirterek, bu tür açıklamaların yanlış anlaşılmalara yol açabileceğini ifade etti. 

Diğer Önemli Açıklamalar 

Paşinyan, Üçlü Bildiri'de yer alan esirlerin değişimi ve Karabağ'daki Ermeni nüfusunun durumu hakkında da önemli açıklamalarda bulundu. Ermenistan Başbakanı, Karabağ’ın yok sayılmasının Azerbaycan tarafından sürekli bir şekilde vurgulandığını ve bu durumun bölgedeki göçmen sorununu daha da kötüleştirdiğini belirtti.