Türkiye, Irak ile savunma işbirliğini güçlendirme peşinde
Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım dün yaptığı bir konuşmada; Ankara'nın Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin düzenlediği ayrılık referandumunun ardından, Irak merkezi yönetimi ile ekonomi, savunma ve güvenlik alanlarında işbirliğini güçlendirmek istediğini belirtti.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin düzenlediği ayrılık referandumunun ardından kendi güvenliğinin tehdit altında olduğunu gören Türkiye yetkilileri, Erbil'e karşı sert pozisyon almaya ve açıklama yapmaya devam ediyorlar.
Daha önce daha hafif ve diplomatik üslup kullanmaya gayret gösteren Ankara yetkilileri, referandum sonrası IKBY'ye karşı daha sertleştiler.
Esasında, Erbil yetkililerinin referandum kararını yerine getireceğinden emin olduktan sonra Ankara yetkilileri, IKBY'ye daha sert ve ciddi tavır koymaya başladılar. Nitekim Türkiye Dışişleri Bakanı geçen ay Bağdat'a yaptığı ziyaret sırasında Iraklı mevkidaşı İbrahim Caferi ile yaptığı görüşmede, bölgede istikrar ve birliğin korunmasının çok önemli olduğunu belirterek, Kürt kardeşlerinin çıkarının da bölgede birliğin korunmasına bağlı olduğunu vurgulamıştı.
Çavuşoğlu, Bağdat ziyaretinden amacının Ankara'nın Irak'ın toprak bütünlüğünün korunmasının önemine yeniden vurgu yapmak ve Türkiye'nin birleşik ve bütünleşik Irak ile dayanışma içinde olduğunu deklare etmek için olduğunu ifade etmişti.
Üst düzey Türk diplomat Bağdat ziyareti sırasında Irak hükümetine terörizmle ortak mücadelede yardım edeceklerine vurgu yaparak, Erbil ve Bağdat arasındaki anlaşmazlıkların Irak'ın toprak bütünlüğü çerçevesinde ve karşılıklı anlayış çerçevesinde çözümlenmesini istemişti.
Ancak Türkiye Dışişleri Bakanı bu ziyaret sırasında, Ankara'nın Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ne yönelik geçtiğimiz senelerde izlediği tutum ve yaklaşımını görmezden geldi.
Türk askerlerinin Irak'ın başika bölgesine Bağdat merkezi yönetimini zayıflatmak amacıyla konuşlandırılması konusu Türk yetkililerince göz ardıedilmeye devam ederken, Bağdat liderleri bunu unutmuş değiller, hatta Türkiye'nin Irak Kürdistan bölgesinden daha düşük fiyatla petrol alması, Irak merkezi yönetimine karşı Erbil'in mali gücünün takviye edilmesine sebebiyet verdi.
Ankara yönetimi, Irak merkezi yönetimini muhatap almaya başlasa da, Bağdat liderleri, Türk liderlerinin geçmişteki hatalarını unutmuş değiller.
Komşularla sorunları sıfırlaştırma politikası uzun bir sürenin ardından ve bu ülkelerle anlaşmazlıklar doruk noktaya çıktığı bir sırada yeniden Ankara liderlerinin gündemine alınmıştır.
Türkiye'nin bölgesel diplomasinin değişmesinin ardından şu soruyu sormak gerekiyor ki: Acaba bu yaklaşım, Türkiye'nin güvenlik ile ilgili kaygılarını giderebilecek mi?
İktidardaki AK Parti liderleri, gelinen noktada bu konunun peşinde olarak, komşu ülkelerle diplomatik çaba ve istişarelerine yeniden başlamışlardır.
Bu yüzdendir ki Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım, Irak'a ilişkin iyi komşuluk ilkesine uymama geçmişini göz ardı ederek, Ankara'nın Bağdat ile ekonomi, savunma ve güvenlik alanlarında işbirliğini takviye etmek istediğini bildiriyor.
Geçtiğimiz hafta Tahran'a gelen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bundan böyle Ankara'nın muhatabının Irak merkezi yönetim olacağına dair benzer bir açıklama yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin bağımsızlık girişimini “Mesut Barzani’nin yanlış kararı” olarak yorumladı ve Bağdat hükümetiyle çalışma mesajı verdi.
Ankara'nın yeni yaklaşımının bu ülkenin güvenlik noktasındaki endişe ve kaygılarını ne ölçüde giderebileceğini görmek için beklemek gerekiyor.
Konuyu toparlayacak olursak şunu ifade etmek gerekiyor ki; Türkiye'nin Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin düzenlediği ayrılık referandumunun ardından bölge ülkelerine yakınlaşma çabası olumlu bir gelişmedir, ancak Türkiye'nin kendi komşularına yönelik taahhütlerine ne kadar bağlı olacağını zamana yaymak gerekiyor.