Nisan 26, 2024 19:10 Europe/Istanbul
  • Annenin kıymetini bil/ dini açıdan annenin büyüklüğü

Annenin bütün ilahi dinlerde şerefli ve yüksek bir yeri vardır ve herkes ona saygıyla bakar, onu büyüklükle anar. Bu konu İslam'da çok daha yoğundur.

Geçmiş peygamberler anneye saygı gösterilmesini tavsiye ederken, her kesten bizzat önce annelerine hürmet ederler, ona merhamet ve mağfiret dilerlerdi.
İbrahim Halil -as- anne ve babası için dua ediyor ve Allah'tan onları bağışlamasını isterdi. Kur'an-ı Kerim İbrahim suresinin 41. Ayetinde şöyle buyuruyor: ربّنا اغفرلی و لوالدیَّ و للمؤمنین یومَ یَقومُ الحساب "Rabbimiz! Hesap görülecek günde, beni, ana-babamı ve inananları bağışla."
Hz. Musa ve cennetlik arkadaşı
Hazreti Musa'nın -as- dininde annenin yeri çok büyüktü. Musa Peygamber  -as- Allah'a dua ederken Allah'tan kendisine cennetteki arkadaşıyla tanıştırmasını istemiştir. O hazrete hitap edilerek falan mahalleye ve mağazaya gitmesi, orada çalışan birinin olduğunu ve o kişinin cennette kendisinin arkadaşı olduğu belirtildi. Hz. Musa -as- orada bulduğu genç hakkında araştırma yapınca, felçli annesinin bütün işlerini kendisinin yaptığını, annesinin de Allah'tan onu cennette Musa bin İmran'ın sahabesi yapması için sürekli dua ettiğini fark eder.
Hz. İsa’nın -as- annesine bakışı
Hz. İsa'nın -as- dininde annenin konumu çok yüksektir öyle ki hayatının başında Allah'a şükür ederek, bu konuya değinir ve kendisinin annesine karşı iyilik yapanlardan ettiği için Allah’a şükreder; zira anneye yapılan iyiliğin en yüksek değere sahip olduğunu bilir. Kur'an-ı Kerim Meryem suresinin 32. Ayetinde şöyle buyuruyor: و برّا بوالدتی و لم یجعَلنی جبّارا شقِیّا "Beni anama saygılı kıldı. Beni azgın bir zorba kılmadı."
Cennetin analarının ayakları altında olması
Her ne kadar tüm ilahi dinler anne için Yüce bir konum tanısa ve ona saygı duysa da İslam bu konuya diğer mezheplerden daha fazla önem vermiş ve anneye büyüklük kazandırmıştır.
Yüce Allah, Kur'an-ı Kerim'de anneyi büyüklük ve ihtişamla anmış ve bir bakıma onun konumunu övmüştür. Allah Teala, Lokman ve Ahkaf Suresi'nde anne ve babaya iyiliği tavsiye ettikten sonra, annenin çektiği acı ve sıkıntıları anlatıyor. 
Resulullah’ın -saa- siyeri ve hadislerde de anne haklarına riayet edilmesi, onun konumu ve şahsiyeti çok güzel bir şekilde beyan edilmiştir. Resul erkem de anne makamını açıklamak için şöyle buyuruyor: الجنّةُ تحتَ اقدامِ الامّهات cennet annelerin ayakları altındadır.
Bu hadis-i şerif, annenin rızası olmadan cennete ve cennet nimetlerine ulaşılamayacağını göstermektedir.
Ehlibeytin 4. İmamının anne ile ilgili tavsiyeleri
Resulullah’ın -saa- torunlarından ve ehlibeytin 4. İmam’ı hz. Ali bin Hüseyin -as- anne hakkı ve onun konum ve büyüklüğü hakkında şöyle buyuruyor: 
Annenin sana olan hakkı, kimsenin bir başkasını taşımadığı gibi, onun seni taşıdığını, hiç kimseye vermediği kalbinin meyvesini sana verdiğini, seni bütün uzuvları ve vücuduyla seni kucakladığını ve seni giydirirken aç olmaktan korkmadığı ve güneşte kalırken seni gölgeye koyduğunu, senin için uykusundan vazgeçtiği ve seni soğuk ve sıcaktan koruduğunu bilmendir ve sen bunca hizmete karşı nasıl şükredenlerden olabilirsin; ancak Allah’ın yardımı ile.
İmam’ın hakları açıklayan bir dille sunulan bu konuşması, annenin konumunun büyüklüğünü göstermektedir. Doğal olarak çocuğa duyulan bunca aşk ve sevgi ve çocuğu yetiştirmek için katlanılan bir çok zorluk, evlada büyük bir sorumluluk yüklüyor ki onu yerine getirmek için çok çalışılmalı. Bu yüzden Yüce Allah Kur'an-ı Kerim’in İsra suresinin 23. Ayetinde “فلا تقُل لهما اُفَّ” “sakın onlara "öf!" bile deme” buyuruyor. Sakın! Eğer annenin kalbini kırar ve onun ahını alırsan, Allah’ın öfkesine maruz kalırsın ki annenin öfkesi, Allah’ın kahrını beraberinde getirir. 
İslam peygamberi -saa- ve ehlibeytin -as- ve halefi olan 12 İmam’ın siyeri ve annelerine karşı davranışları ve anne adı karşısında eğilmeleri, annenin makam ve konumunun büyüklüğünü gösterir. Annenin makamı dini açıdan çok yüksektir, öyle ki Kur'an-ı Kerim ayetlerinde Allah’a ibadet ve itaat ile eşdeğer kılınmıştır./