Beşar Caferi: Doğu Guta'nın kaderi Halep gibi olacak
Suriye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Beşşar el Caferi; Doğu Ğuta’da radikal teröristlerin korunmaları için başkent Şam’da 8 milyona yakın Suriyelinin yaşamını tehlikeye sokmanın kabul edilemez bir durum olduğunu vurguladı.
BM Güvenlik Konseyinde düzenlenen Suriye konulu oturumda konuşan Caferi; oturumun düzenlendiği esnalarda başkent Şam’ın Doğu Ğuta’da bulunan radikal teröristler tarafından yüzlerce füze ve havan roketiyle saldırıya maruz kaldığına dikkat çekti.
Caferi bu saldırılarda aralarında çocuk ve kadınların bulunduğu onlarca sivil vatandaşın şehit ve yaralı düştüklerine dikkat çekti. Bunun yeni bir durum olmadığını ifade eden Caferi; BMGK’nin Suriye konusunda her toplantı düzenlediğinde Suriye’de terör örgütleri tarafından sivilleri hedef alan bombalı eylem ya da füze saldırılarının tırmandırıldığına işaret etti. Caferi bir kısım devletlerin ‘ılımlı muhalifler’ adını verdikleri teröristlerin geçen yıllar içinde masum sivil vatandaşlara karşı onlarca, hatta yüzlerce katliam işlediklerinin altını çizdi.
BM’de bir kısım yetkililerin Suriye’nin sunduğu belgeler, kanıtlar ve bilgileri dikkate almadıklarına işaret eden Caferi; sadece terör örgütleri ve yandaşlarının hiçbir kanıta dayanmadan bulundukları iddiaları dikkate almalarının mantıksız bir durum olup BM’nin güvenirliğini sabote ettiğine vurgu yaptı.
Suriye’nin Daimi Temsilcisi Caferi; başta ABD ve uluslar arası kanunlara aykırı bir şekilde komutasında teşkil edilen uluslar arası koalisyon güçleri olmak üzere bir kısım güçlerin ve tarafların Suriye’ye yönelik vekaletle yürüttükleri savaştan direk savaşa geçtiklerini belirtti. Caferi bu taraf ve güçlerin yıllardır muhtelif adlandırmalar altında araç olarak kullandıkları terör örgütlerin ağır darbelerle bertaraf edilmeleri ardından direk savaşa geçtiklerinin altını çizdi. Caferi söz konusu devletlerin yıllardır destekledikleri terörle gerçekleştiremedikleri planları şu an direk saldırılarla gerçekleştirmeye çalıştıklarının altını çizdi.
Başta ABD, Fransa ve İngiltere olmak üzere bir kısım devletlerin Suriye’nin kendi halkını ve topraklarını savunmada anayasal ve egemen hakkını gasp etmeye çalıştıklarının altını çizen Caferi; "BM misakı ve uluslar arası tüm kanunların bu hakkı, garantilediğini" kaydetti.
Suriye’deki terör örgütleri saflarında bulunan yabancı teröristlerin sayısının herkes tarafından tahmin edildiğine dikkat çeken Caferi, bu yanlış yaklaşımlar ve gerçeklerin çarpıtılması nedeniyle Suriye ve halkının yıllardır yaşadığı acılara vurgu yaptı.
İdlib kırsalı ve Doğu Ğuta’da Nusra Cephesi ve müttefikleri diğer terör örgütlerin Suriye hükümetini suçlama amacıyla yeni bir kimyasal silah kullanma provokasyonu hazırladıklarına ilişkin BM ve BMGK’ye kanıtlı bilgiler takdim edildiğini belirten Caferi; söz konusu teröristlerin belli başlı devletlerin ve medya araçlarının yardım ve desteği ile sinema filmi çeker gibi görüntüler hazırladıklarını ifade etti.
Doğu Ğuta’nın boğucu bir kuşatma altında olduğu yönünde öne sürülen iddialar konusunda ise Caferi; bu iddiaların gerçekle hiçbir alakası olmadığını belirtti. Caferi Doğu Ğuta’nın başkent Şam’ın tarım ürünleri ihtiyacını karşıladığını, ticari kamyonların sürekli olarak tarım ürünleri aktarımında bulundukları gerçeğinin inkar edilemez olduğunu söyledi.
İsrail’in Suriye’de Nusra Cephesi ve diğer terör örgütlere destek amaçlı olarak Suriye’ye bulunduğu saldırılarına dikkat çeken Caferi; BM’nin radikal teröre direk destek ve BM’de üye egemen bir ülkeye direk saldırı niteliğinde olan İsrail’in bu saldırılarını görmezden geldiğinin altını çizdi./