AB'nin Barış Severlik İddialarından Suriye Aleyhindeki Saldırıya Desteği

Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Donald Tusk, Duma'da kimyasal saldırı düzenlendiği bahanesiyle Suriye'ye karşı ABD, İngiltere ve Fransa'nın düzenlediği hava saldırısına AB'nin destek verdiğini açıkladı.

Sosyal medya hesabından bir mesaj paylaşan Tusk, "ABD, Fransa ve İngiltere tarafından düzenlenen operasyon, Suriye rejiminin Rusya ve İran'la birlikte, en azından bir bedel ödemeden, bu insani trajediyi sürdürmeye devam edemeyeceğini gösterdi." ifadesi kullandı.

Tusk, "AB, müttefiklerin, yani haklının yanında yer alacaktır." iddiasında bulundu.

Diğer yandan  Almanya Başbakanı Angela Merkel de, ABD, İngiltere ve Fransa'ın Suriye'ye yönelik saldırısını desteklediklerini açıkladı. Merkel, ABD öncülüğünde Suriye'ye düzenlenen askeri operasyonu destekledi ve böyle bir operasyonun gerekli olduğunu savundu.

ABD, Fransa ve İngiltere’nin Suriye’ye ortak operasyonu Alman hükümet üyeleri tarafından desteklendi. Ancak muhalefet operasyona tepki gösterdi.

Avrupalı liderler ve ülkeler, Suriye'ye yönelik düzenlenen saldırıya desteklerini alelacele açıkladıkları bir ortamda AB Dışişleri bakanlarının Suriye'ye saldırı meselesini görüşmek için acil toplanacakları açıklandı.

Belçika Dışişleri Bakanı Didier Reynders, Suriye’deki kimyasal saldırı ve ABD ile müttefiklerinin Suriye’ye gerçekleştirdiği operasyonun AB Dış İlişkiler Konseyi’nde müzakere edileceğini bildirdi.

Didier Reynders’in yayınladığı ve Belçika’nın her türlü kimyasal saldırıyı kınadığını belirtildiği basın açıklamasında, “Belçika, uluslararası hukukun açık bir ihlali olan tüm kimyasal silah kullanımını şiddetle kınıyor. Bu nedenle Belçika, belirlenen üretim tesislerini hedef alan Amerikan, Fransız ve İngiliz ortaklarımızın Suriye'deki askeri eylemini anlıyor" açıklamalarında bulundu.

Tüm bu gelişmeler şimdiye kadar söylemlerde hep insan hakları meselesini ön plana çıkaran Avrupa'nın sınıfta kaldığını ve bu söylemlerinin kesinlikle gerçekçi bir yanının bulunmadığını ve her zaman kendi çıkarlarını ön planda tuttuklarını gösteriyor.

Amerika gelişmeleri uzmanlarından Joseph Beramel, Suriye'nin Amerika açısından İran ile ihtilafı ve karşılaşmasında sadece bir bahane ve yapay bir mesele olduğunu belirtiyor.

Amerika, İngiltere ve Fransa, en ufak bir kanıtları olmaksızın Suriye yönetiminin Duma kentine yönelik kimyasal silah kullandığı bahanesiyle bu ülkeye yönelik füze saldırısında bulunmuştur ve Avrupa birliği de meselenin hakikatini anlamaksızın ve bu konuda en ufak bir araştırma yapmaksızın söz konusu ülkelerin bu saldırısına destek vermiş bulunuyorlar. Peki bu adamlardan sormazlar mı hani sizler yıllardır barıştan, insanlıktan, hak ve hukuktan, insan haklarından dem vuruyordunuz. Ama şimdi ABD, İngiltere ve Fransa'nın akılsız füzelerinin nereye düştüğünü, meydana getirdiği zayiat ve kayıplara bakmaksızın bu saldırıya, savaşa ve bir ülkenin daha fazla harabeye çevrilmesine destek veriyorsunuz? Suriye'de terörizme karşı gerçek mücadele veren yönetimin teröristler karşısındaki son başarıları ve teröristlerin elindeki diğer bazı bölgeleri de kurtarmaları ardından bu kimyasal saldırı meselesi gündeme getirtilmiş ve şahit olduğumuz bu komik senaryo sahnelenmiştir. Zaten Suriye'de teröristlerin ağır hezimete uğradıkları her defasında durum böyledir ve söz konusu ülkeler bir bahanesini bularak Şam yönetimi aleyhinde hava ve füze saldırıları gerçekleştirerek, teröristleri kurtarmaya çalışmışlardır.

Bu arada Rusya Devlet Başkanı Putin, Amerika, İngiltere ve Fransa'nın Suriye'ye yönelik füze saldırısını sert bir dille kınayarak, bu saldırının, terörizme karşı ciddi bir mücadele içinde olan Suriye'nin toprak bütünlüğü ve milli egemenliğine yönelik bir saldırı ve tecavüz olduğunu bildirmiştir.

Ancak bilindiği gibi batılı ülkeler terör örgütleri için büyük yatırımlarda bulunmuş ve halen desteklerini sürdürmekteler, ama artık bu terör örgütlerine olan umutlarını yitirmiş olup bir yolunu bularak bunun intikamını almaya çalışmaktalar. Ve bu son Suriye saldırısı da daha önceki saldırılar gibi bu hezimetlerinin bir intikamı olarak yapılıyor.