Pars Today

Suriye ordusu ve müttefiklerinin terörle mücadele operasyonlarında ve işgal edilen bölgelerin kurtarılmasında gösterdiği muhteşem başarısı sonucunda, Suriye'nin başkenti Şam bir kez daha çeşitli ülkelerin üst düzey yetkilileri ile diplomatik görüşmelere ev sahipliği yapıyor.

Çek Cumhuriyeti dış işleri bakanı ve Ürdün'den ticari bir heyet 9 Ağustos günü Şam'da Suriye yetkilileri ile görüştüler. Söz konusu görüşmeler Suriye'nin terörizm ile mücadele aşamasından geçtiği tespitinin kanıtıdır. Seyid Hasan Nasrullah ve Beşar Esad gibi şahsiyetler bundan önce de Suriye'nin terörle mücadele merhalesinden zaferle geçtiğini söylemişlerdir. Çek Cumhuriyeti dış işleri bakanı ve Ürdün'den ticari bir heyetin  Suriye başkentine  yaptığı ziyaretleri iki çeşit özel ve ortak bir mesaj taşımaktadır.

Çek cumhuriyeti dış işleri bakanı Jan Hamáček'in ziyareti her şeyden önce şu açıdan önemlidir ki bu siyasi görüşmeler dünya ülkeleri ve özellikle Avrupa ülkelerinin Suriye ile ilişkileri canlandırma veya takviye etmek için söz konusu ülkelerin isteği ve eğilimini göstermektedir. Çek Cumhuriyeti gelinen aşamada Suriye ile ilişkileri takviye etmeye çalışan ülkeler arasındadır zira Çek Cumhuriyeti geçen yıllar boyunca kendi elçiliğini Suriye'de açık tutmuştur. Suriyeli mevkidaşı ile görüşen Jan Hamáček Şam'da Çek Cumhuriyetinin elçiliğinin açık tutulma kararının doğruluğuna vurgu yaparak siyasi ilişkilerin Suriye ile takviye edilmesi temennisinde bulundu.

İki ülke arasındaki ilişkiler ve bu ilişkileri muhtelif alanlarda geliştirme olanaklarının ele alındığı görüşmede Suriye’deki son durumların yanı sıra terörle mücadeleye eş zamanlı olarak siyasi çözüm sürecinde sağlanan ilerlemeler ve harcanan çabalar da masaya yatırıldı.

Ürdün'den bir ticari heyetin Şam'a yaptığı ziyaretinin önemli mesajlarından biri son yıllarda Suriye'ye karşı Ürdün'ün izlediği politikanın milli çıkarları doğrultusunda olmadığı meselesidir. Ürdün ABD ve Arabistan'ın politikalarına uyarak Suriye karşısında kendi sınırlarını terör unsurların eğitilmesi ve ayrıca Suriye içine geçişleri için açık tutmuştur. Bu tutum öyle bir dönemde Ürdün tarafından izlendi ki bu ülke Suriye ile komşuluğu vasıtasıyla nakliyat ve turizm alanlarında büyük gelir elde etmeyi başarmıştı.

Örneğin bir ay önce Nasip güzergahı Suriye ordusu ve müttefikleri  tarafından teröristlerin işgalinden kurtuldu. Bu yol turistlerin Ürdün ile diğer ülkeler arasından kullanılan yol olup  nakliyat alanında ülke için bir gelir kaynağı haline gelmiştir. Gerçekte Ürdün'ün Amerika ve Arabistan politikalarını izlemesi kendi ekonomik gelirlerinden mahrum kalması ve ayrıca ülkede sosyal güvensizliğin oluşmasına sebebiyet vermiştir ki son aylarda hükumet karşıtı eylemler bu güvensizlik ortamının bir tanesini oluşturmuştur. Geçen gün Ürdünlü ticari heyetin  Suriye'nin sanayi ve ticaret bakanı Ahmad Al-Hamo ile görüşmelerinde Nasip güzergahı vasıtasıyla kara yollar alanında ticari ilişkilerin yeniden başlatılması iki taraf arasında ele alınan konulardan biriydi. Bir çok ekonomist çevrelerin de belirttiği gibi Ürdün'de Nasip güzergahı Ürdün ticaretinin en önemli halkalarından biri olarak tanıyor ve geçtiğimiz yıllar boyunca Ürdün  bu stratejik güzergahın getirilerinden mahrum kalmış  bulunuyor.

Yapılan diplomatik ziyaretlerin ortak mesajı ise Suriye'nin terörle mücadele  aşamasından geçerek bu ülkenin küresel dünyaya tekrar dönmeye hazır olduğu ve bu ülke ile ilişkilerini kesen ülkelerin tekrar elçilerini gönderme niyetinde olmalarıdır. Öte yandan Şam'a diplomatik ziyaretler bir kez daha Suriye krizini çözme bağlamında siyasi bir çözümün ele alınması zaruretini gösterip Suriye karşıtı ülkelerin askeri stratejilerinin hezimete uğraması da gün yüzüne çıkmıştır.