Siyonistlerin zorla göç politikasına tepkilerin yoğunlaşması
Filistin topraklarında Han el-Ahmer köyünün siyonistler tarafından kuşatmasının yoğunlaşması ve Siyonist rejimin toplanan halka saldırısı ardından Avrupa Parlamentosu-AP korsan rejimin bu köyü tahrip ve halkını göçe zorlama kararını eleştirerek, "İsrail Filistinlilerin zorla göç siyasetini durdurmalı ve Filistin'de mevcut şartları değiştirmeye yönelik tek yanlı siyasetlerini durdurmalı" şeklinde vurguda bulundu.
Siyonist rejim mahkemesi Mayıs ayında verdiği kararla, doğu Kudüs'te toplam nüfusu 200 kişi olan 35 ailelik Han el-Ahmer köyünün tahliyesine karar verdi. Verilen kararın ardından siyonist rejimin işgalci askerleri Han el-Ahmer köyünü kapalı askeri alan ilan ederek ağır askeri teçhizat ve buldozerlerle bölgeye girdiler.
Siyonist rejimin Han el-Ahmer köyü sakinlerine karşı aldığı karar, başta Cenevre 4. Anlaşması olmak üzere uluslararası ve insani yasalara ilaveten BMGK kararları uyarınca işgal edilen topraklarda alt yapılar veya yerleşim alanlarının tahribi yasaklandığı zira bölge halkının göçe zorlanmasına sebep olduğu halde uygulanıyor. Bu konu bir çok ülke ve hatta Siyonist rejimin batılı müttefiklerinin de tepkilerine sebep olmuştur.
Avrupa Birliği dış siyaset yüksek sorumlusu Federica Mogherini bu konuda Siyonist rejim site politikalarının uluslararası yasalara aykırı olduğuna işaretle, bu gibi girişimlerin barış sürecini aksattığını ve sorguladığını belirtti.
Buna rağmen Siyonist rejim yetkilileri dünya toplumu isteklerine aldırmadan ve Amerika siyasetleri ve destekleri sayesinde Filistinlilere karşı saldırgan siyasetlerine devam ediyor. Filistinli bölgelerde nüfus yapısını değiştirmek ve Siyonist rejimin sultacılığını kalıcılaştırmak hedefi ile site inşaat çalışmalarının devam etmesi, Siyonist rejimin en önemli siyasetlerinden olarak izleniyor. Bu yüzden inşa edilen tüm Siyonist siteler uluslararası yasalara aykırıdır.
Şimdi de Han el-Ahmer köyünün tahribi ile, site inşa etme ve Kudüs topraklarından Bahr-ul Meyyit'e kadar 12 bin dönümlük bir alana sulta kurmak, bölgeyi Filistinli sakinlerinden boşaltmak ise sahte rejimin batı yakanın güneyini merkezinden ayırma planının bir parçası olarak çalışma programına alınmıştır.
Fransa dışişleri bakanı Jean Yves Le Drian bu bağlamda yaptığı açıklamada, Paris'in Han el-Ahmer köyünün özel coğrafi konumu nedeni ile buraya büyük ilgi gösterdiğini, zira Kudüs merkezli bağımsız Filistin ülkesinin hayatına devam etmesine sebep olduğunu, bu yüzden Paris'in de AB ile birlikte Siyonist yetkililerden Han el-Ahmer köyünü tahrip etmemesini istediğini belirtti.
Siyonist rejimin Han el-Ahmer köyünü tahrip girişimi, son aylarda korsan rejimin Washington destekleri sayesinde Filistinlilere baskılarını arttırdığı bir dönemde gerçekleşiyor. Gazze şeridi kuşatmasının devam etmesi, Amerika'nın Filistinli mültecilere yardım ajansı UNRWA'ya yardımlarını kesmesi, Yahudi ulus devleti ırkçı yasasını onaylaması ve büyük dönüş gösterileri sırasında Filistinlileri adeta katliam etmesi ise korsan rejimin son aylarda Filistinlilere karşı işlediği cinayetlerindendir. Görünüşe göre Tel Aviv ve Washington benzer faaliyetlerle Filistinlileri Amerika patentli asrın anlaşması görüşmelerine katılmaya mecbur bırakmak istiyorlar.
Fakat Filistinliler de yine özgürlükçü ülkülerinin altını önemle çiziyorlar. Han el-Ahmer köyü sakinlerinden Ahmet Ebu Dahuk bu bağlamda şöyle diyor: Onlar yok ediyor fakat biz yine yeniden yapıyoruz. Ya iftiharla kendi topraklarımızda dururuz ya da ölürüz.
Bu şartlarda dünya kamu oyu ve özellikle Filistinliler Avrupa'nın sadece sözlü kınamalarla yetinmemesini, pratik adımlarla Siyonist rejimin Filistinlilere karşı cinayetleri ve gasıp rejimin uluslararası yasalara sürekli kayıtsız kalarak çiğnemesine karşı durmasını bekliyor./