Hizbullah’ın Lübnan’ın teröre karşı zaferinde rolü
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Aun Lübnan İslamî direniş hareketi Hizbullah’ın Suriye’de varlığını destekleyerek bu varlık, ülkeyi teröristlerin saldırısına karşı savunmak için gerekli olduğunu belirtti.
Fransa’nın Figaro dergisine konuşan Lübnan Cumhurbaşkanı Aun, bazı çevreler Hizbullah hareketinin Suriye’de IŞİD ve El Nusra gibi tekfirci terör örgütleri ile savaşını kınadığını, oysa gerçek şu ki teröristler Lübnan topraklarına saldırdıklarını ve ülkeyi savunan güç yine Hizbullah olduğunu belirtti.
Gerçekte Lübnan Hizbullah hareketi bu ülkenin komplolara karşı mücadelede en temel iktidar bileşenlerinden biridir ve Lübnan’da ordu – millet – direniş altın üçgeninde de en temel kenarlarından biri sayılır. Nitekim bu denklem, Lübnan’ın her türlü zorlu şartları aşmakta başarı sırrıdır.
Bilindiği üzere Lübnan silahlı kuvvetleri ve özellikle Hizbullah hareketinin yılmaz mücadeleleri sonucu, 26 Ağustos 2017 tarihinde Lübnan toprakları tekfirci teröristlerden tamamen temizlendi. Kuşkusuz bu zaferde Hizbullah hareketi Suriye ve Lübnan’ın ortak sınırlarını tekfirci teröristlerin işgalinden kurtarması etkili oldu.
Lübnan devletinin teröristlere karşı ikinci kurtuluş adı ile anılan bu zaferi, direniş güçleri Lübnan ordusu ile el ele ülkenin doğusunu tekfirci teröristlerin işgalinden kurtarmayı başardıkları bir sırada gerçekleşti. Lübnan’da bu zaferden, Lübnan toprakları 2000 yılında İsrail işgalinden kurtuluşundan sonra bu ülkenin ikinci kurtuluşu şeklinde söz ediliyor.
Aslında Lübnan, Suriye’nin sınır komşusu olan bir ülke olarak Suriye’de devam eden savaştan zarar görmüştür. Nitekim tekfirci teröristler Suriye’de şom hedeflerine ulaşmakta bozguna uğradıktan sonra, bu kez Arap ve Batılı hamilerinin çıkarlarına hizmet doğrultusunda Lübnan’da huzursuzluk çıkarmayı gündemlerine aldı ve bu ülkenin topraklarına saldırmaya başladı. Ancak Lübnan devleti, milleti ve direnişin birlikteliği sayesinde tekfirci teröristler Lübnan’da art arda uğradıkları hezimetlerin ardından Lübnan’dan kaçmak ve Suriye topraklarının içine geri çekilmek zorunda kaldılar.
Gerçekte Lübnan’da ordu birlikleri ile Hizbullah güçleri arasında tekfircilerle özellikle sınır bölgelerinde savaşta sağlanan koordinasyon ve yine Hizbullah’a bağlı güçlerin teröristleri Suriye toprakları içinde de takip etmeleri, Arap Batı ittifakının desteklediği teröristlerin Irak ve Suriye’den farklı olarak Lübnan topraklarında geniş çaplı etkili olmalarını engelledi.
Konu ile ilgili bir rapor yayımlayan El Ahd haber sitesi ise şu ifadelere yer verdi: Hizbullah hareketinin Suriye’ye girmesi, bölge için tasarlanan şom planları altüst eden büyük bir gelişme oldu, nitekim bölge için hazırlanan bu planlar tarih çöplüğüne gömüldü.
Öte yandan Lübnan Hizbullah hareketinin Suriye’de varlığı ve elde ettiği zaferler, Yemen, Bahreyn ve Filistin’de Müslümanların umut kaynağı oldu ve böylece Hizbullah bu milletlerin tarihinde zafer simgesi olarak kayda geçti.
Her halükarda Lübnan devleti ordusuna ve Hizbullah liderliğinde halk direnişine dayanması, tekfirci teröristlerin ve siyonist rejim İsrail’in Lübnan’a yönelik tüm kumpaslarını boşa çıkardı ve bu ülkeyi İsrail ve tekfirci teröristlerin sultacı emelleri yolunda büyük bir sedde dönüştürdü. Bu süreçte ise Hizbullah hareketi özel rol ifa etti ve bu yüzden Lübnanlı üst düzey yetkililerce takdirle karşılandı.