Yemen'de savaşın sürmesinden dünyanın duyduğu endişe

Yemen'in Suudi koalisyon güçleri tarafından ablukaya alınmasından aylar geçtiği bir sırada, bu ülkede endişe verici insani facia boyutlarının genişlemesi konusunda uluslararası kuruluşlar bir kez daha uyarıda bulundular.

Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı-WFP Ofisi Direktörü Stephen Anderson geçtiğimiz günlerde CNN kanalına verdiği mülakatta Yemen'de 12 milyon yemenlinin "kıtlık" tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu belirtti. 
BM Yemen koordinatörü Lise Grande de BBC'ye verdiği mülakatta Yemen'de savaşın devam etmesinin Yemen'de asrın en büyük kıtlığına sebep olacağını duyurdu.
Arabistan Amerika'nın desteği ve BAE'nin de aralarında olan bazı ülkelerle birlikte mart 2015'te Yemen'e askeri saldırıyı başlattı ve ardından Arap dünyasının bu en fakir ülkesine hava, deniz ve karadan sıkı abluka uyguladı. Mevcut kanıtlar ve yaşanan olaylar, Yemen halkının Suudi koalisyon uçaklarının mükerrer bombardımanlarına ilaveten yoğun abluka nedeni ile Suudi rejimin katliamına hedef olduklarını gösteriyor.
Yayınlanan son raporlara göre Yemen'e uygulanan abluka nedeni ile halkın büyük bir çoğunluğu insani yardımlara muhtaç durumdalar; üstelik ülkede altyapıların Arabistan saldırıları nedeni ile tahrip olması, dolayısı ile ülkede sağlıklı içme suyun olmaması nedeni ile kolera gibi hastalıklar ülkede her geçen gün canlar alıyor. Üstelik yine uygulanan ambargo nedeni ile hastalara ilaç ve tıbbi hizmetler de sunulamıyor.
Yemen krizine bakıldığında Arabistan'ın Yemen halkına tüm katliam yöntemlerini kullandığı ve pratikte bu ülke halkını bir insani felakete sürüklediği anlaşılıyor. Tabi bu arada uluslararası kurum ve teşkilatların Suudi rejimin ülke içinde ve dışına işlediği cinayetlerine karşı sessiz kalması ise Al-ı Suud'u işlediği cinayetlerde daha da küstahlaştırmıştır. 
Yemen'e karşı savaşta halkın direnişi nedeni ile hedeflerine ulaşamayan Al-ı Suud cinayetlerini yoğunlaştırarak Yemen halkından intikam almak peşindedir. Bu şartlarda Al-ı Suud rejimi ise kendi cinayetlerini haklı çıkartmak ve ya örtbas etmek için gündem saptırarak hedeflerini gerçekleştirmeye çalışıyor. 
Al-ı Suud rejimin işlediği cinayetlerinin insanlık dışı ve vahşi mahiyeti artık tüm dünya tarafından biliniyor. Dünya kamuoyunun Al-ı Suud cinayetlerine karşı sessiz kalan uluslararası teşkilatların sessizliğine yönelik itirazları, söz konusu teşkilatların son aylarda Arabistan'a karşı tutum sergilemeye zorlamıştır. 
Bebek katili Suudi Arabistan rejim adının, tekrar çocuk haklarını ihlal eden kara listeye alınması ve BM insan hakları ofisinin de Arabistan'ın Yemen halkına karşı toplu cezalandırma siyasetleri konusunda araştırmalarına devam etmeyi vurgulaması ise, dünya çapından Arabistan'a karşı tepkilerin yoğunlaştığını gösteriyor. 
Bu arada Al-ı Suud rejimin kendi muhaliflerine karşı işlediği cinayetler, verdiği hapis cezaları, kaçırmaları veya kayıplara karıştırmaları ise dünya tepkisini çeken diğer cinayetleridir. Son günlerde gazeteci yazar Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul başkonsolosluğuna girişi ardından sırra kadem basması ise Arabistan'a karşı dünya çapından yeni tepki dalgasının oluşmasına sebep olmuştur. 
Dünya toplumunun Al-ı Suud rejimin izlediği siyasetler ve işlediği cinayetlere karşı kamuoyunun nefretini haykırması ise, artık dünya toplumunun böyle saldırgan, mütecaviz, baskıcı ve uluslararası ile insan haklarını ihlal eden bu rejime artık tahammül etmeyeceğini gösteriyor. 
Bu şartlarda dünya toplumu, uluslararası kurum ve teşkilatlardan Al-ı Suud rejimine karşı ciddi kararlar alarak bu kana doymayan rejimin cinayetlerinin önünü almalarını istiyor./