Arabistan’ın Stockholm anlaşmasına bağlı kalmaması

Suudi savaş uçakları mazlum ve savunmasız Yemen halkına karşı cinayetlerinin devamında ülkenin batısında bulunan Hice ilinin Heyran bölgesini yoğun bir şekilde bombaladılar.

Arabistan’ın Yemen’in çeşitli bölgelerinde cinayetlerini yoğunlaştırması ve Hudeyde limanında ateşkesin sürekli saldırgan Suudi koalisyon güçleri tarafından ihlal edilmesi, uluslararası alanda tepkilere sebep oldu. Bu bağlamda Yemen’de Hudeyde ateşkes anlaşmasını denetlemekle görevli BM komite başkanı Patrich Cammaert پاتریک کامائرت olaya gösterdiği tepkide Stockholm ateşkes anlaşmasına bağlı kalınması gerektiğine vurgu yaptı. 
Bundan önce de İsveç müzakerelerinde Sana heyeti üyelerinden Selim Muglis de Suudi koalisyon güçleri tarafından Hudeyde limanında ateşkesin geniş çapta ihlal edilmesine işaretle, kentte devam eden olayların, Suudilerin İsveç anlaşmasına bağlı kalmadıklarını gösterdiğini söyledi.
Yemenli gruplar arasında 6-13 aralık tarihleri arasında BM gözetiminde İsveç’in Stockholm kentinde müzakereler düzenlendi. Hudeyde limanına ateşkesin sağlanması ve bu limanda insancıl yardımların Yemen halkına ulaştırılması ise söz konusu müzakerelerde varılan anlaşmanın en önemli ve temel konulardan biridir. 
Uluslararası çevrelerin Stockholm anlaşmasının gerçekleşmesinin altını önemle çizmelerine rağmen Suudi saldırgan koalisyonun cinayetleri devam ediyor. Suudi saldırganların işledikleri cinayetler, BMGK’nin 21 aralık 2018 tarihinde 2451 sayılı kararda Yemen’in önemli limanlarında ateşkesi destekleme bağlamında onayladığı halde devam ediyor. Başka bir ifade ile BMGK 2451 sayılı karar bile Suudi koalisyonun cinayetlerini durduramadı. 
BMGK 2451 kararı her ne kadar olumlu karşılansa da Amerika’nın söz konusu anlaşmada Suudi koalisyonun savaş suçlarının incelenmesine dair maddeyi sinsice silmesi ise Yemen halkı ve kamuoyun tepkisine sebep oldu. Amerika’nın bu girişimi Suudi koalisyonun her türlü cezalandırılmaktan kaçması için ortam hazırlarken, ateşkesi ihlal etmek için cinayetlerini sürdürmesine yeşil ışık sayılıyor. 
Suudi koalisyon vahşi saldırılarına devam etmekle askeri baskısını sadece Hudeyde’ye değil Yemen’in diğer illerine de yoğunlaştırmaya çalışıyor. Suudiler ve uşakları Yemen’de savaş ve cinayetle elde edemediklerini müzakere ve anlaşma yolu ile şirretliklerine devam etmekle kazanmaya çalışıyorlar. 
Bu arada Hudeyde limanı ise Yemen’in gelecekteki gelişmelerinde önemli role sahiptir. Hudeyde limanı başkent Sana’nın yaklaşık 226 km batısında bulunuyor; bu konu limanın stratejik önemini daha da arttırıyor. Yemen halkına insancıl yardımların ulaştırılması için tek yol olan Hudeyde limanı, ülkenin stratejik adalarına ulaşabilen ilk deniz yoludur; tabi ki bu konu, limanın önemini kat kat arttırıyor. Hudeyde limanı Kızıldeniz’in gelini olarak tanınırken Aden limanından sonra ikinci büyük ticari limandır ve ihracat-ithalat için gereken teçhizatlara sahip olması, ayrıca uluslararası taşımacılık yollarına yakınlığı nedeni ile önemli bir konuma sahiptir. 
Günümüzde Yemen’e gıda maddelerinin büyük bir kısmı bu limandan Yemen’e giriyor. Başka bir ifade ile bu liman, Yemen’in ekonomi hayatının şah damarıdır. 
Bu yüzden İsveç’in Stockholm kentinde varılan ateşkes anlaşması, jeopolitik bir anlaşma olarak gerçek anlamda devam ettiği takdirde, Yemen savaşının sona ermesi için bir başlangıç sayılabilir.
Fakat Hudeyde limanında çatışmaların devam etmesi ve ateşkesin sürekli Suudi koalisyon tarafından ihlal edilmesi ise Yemen krizinin daha da çıkılmaz hale girmesinde büyük payı vardır. 
Suudi koalisyonun saldırıları nedeni ile Hudeyde limanında ateşkesin kırılması durumunda Stockholm oturumu ardından Yemen krizinin hafifletilmesi ve savaşın sona ermesi ile ilgili umutlar yok olacaktır./