BM'nin Nebil Receb'in serbest bırakılmasına vurgusu
-
BM'nin Nebil Receb'in serbest bırakılmasına vurgusu
BM genel sekreter sözcüsü yardımcısı Ferhan Hak Cuma günü yaptığı açıklamada Bahreyn'de sosyal özgürlüklerinin ihlal edilmesini kınarken, Al-ı Halife rejiminden bir an önce Bahreyn insan hakları merkezi başkanı Nebil Recep'in bir an önce serbest bırakılmasını istedi.
Nebil Recep'in tutuklanmasının yasa dışı olduğunu belirten Ferhan Hak, Bahreynli yetkililerin halkın "ifade özgürlüğünü" resmiyete tanıması gerektiğini söyledi.
Al-ı Halife rejimi Bahreyn halkını başta siyasi, sosyal ve medeni haklar gibi en temel insan haklarından mahrum bırakırken ülkede baskıcı bir ortam oluşturmuştur. Böyle baskıcı bir ortamda Nebil Recep gbi siyasi ve hukuki aktivistler Al-ı Halife rejimin şiddet eylemlerine hedef oluyorlar.
Al-ı Halife rejimin göstermelik mahkemesi, Nebil Recep'i 5 yıl hapse mahküm etti. Bahreyn rejimi polis güçleri 13 haziran 2016 tarihinde Nebil Recep'i evinde tutukladıklarından beri hapishanede tutuklu bulunuyor.
Alınanhaberler Al-ı Halife polis güçlerinin ülkede siyasi ve hukuki aktivistlere yönelik tutumun eskiden olduğu gibi devam ettiğini ve Bahreynli muhaliflerin ise boş bahanelerle hapse atıldıklarını gösteriyor. Son yıllarda Al-ı Halife rejimin işlediği cinayetlerin yoğunlaşması nedeni ile dünya kamuoyu Al-ı Halife rejimin insan hakları karnesinin daha da karardığına şahit oluyor.
L'Orient Le Jour لوریان لو ژور gazetesinin internet sayfası yayınladığı bir raporda 2018 yılının, Fars Körfezi kıyısındaki Arap ülkelerinde inasn hakları aktivistleri için siyah ve karanlık bir yıl olduğunu yazdı. Haberde şöyle yazılıyor:
Bahreyn'den Mısır'a ve BAE'ye kadar- Arap insan hakları aktivistleri 2018 yılına çok zor günleri geride bıraktılar, özellikle de yılın son günlerinde Arap ülkelerinde bazı aktivistlere ağır hapislere şahit olduk. Fars Körfezi kıyısı Arap ülkeleri arasında Arabistan, Bahreyn ve BAE'ye değinebiliriz.
Söz konusu raporda özellikle Nebil Recep'in durumuna da değinilmiştir.
Al-ı Halife rejimin siyasetleri sonucu bir çok medya çalışanı, hukuki ve siyasi aktivist, Al-ı Halife rejim hapishanelerinde bulunuyor ve her geçen gün ülkede siyasi tutuklu sayısı artıyor. Bahreyn'de en az 5 bin siyasi tutuklunun bulunduğu belirtiliyor fakat bazı veriler bu sayının 10 bine kadar bile ulaştığını duyuruyor. Tabi ki Bahreyn'de nüfus sayısının az olması dikkate alınırsa bu sayıdaki siyasi tutuklu, dünyada en yüksek oran sayılıyor.
Al-ı Halife rejimin ülke vatandaşlarının haklarını ihlale dayalı insanlık dışı siyasetleri bu ülkenin dünya çapında insan haklarını ihlal eden başlıca ülkelerden olmasına neden oluyor. BM yetkililerinin tutumları ve yayınlanan raporlar ayrıca yüksek hukuki kurumların eli halife girişimlerini eleştirmeleri, Bahreyn'in hukuk açısından dünyada en büyük sorun haline geldiğini gösteriyor.
Geçen yıl dünya kamuoyu uluslararası toplumun Al-ı Halife rejime karşı büyük tepki göstermesini beklerken, bu ülkenin BM insan hakları konseyine üyeliği haberini şaşkınlıkla karşıladılar, tabi ki bu da Bahreyn rejimin, işlediği cinayetleri yoğunlaştırmak için bir yeşil ışık sayılıyor.
BM'in, bir yandan Al-ı Halife ve Al-i Suud rejimlerini eleştirirken diğer yandan onları teşkilatın en yüksek hukuki kurumuna alması gibi çelişkili tutumu, Arap yöneticilerin siyasi aktivistler ve medya çalışanlarına karşı cinayetlerini şiddetlendirmekten başka sonucu yoktur. Arabistanlı muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın feci şekilde katledilmesi ve seçkin Bahreynli hukuki aktivist Nebil Recep'in hapis cezasına çarptırılması, bu çelişkili tutumun sonuçlarıdır./