2019 yılı siyonist rejimin sultacılık ve şiddetini yoğunlaştırma yılı
(last modified Fri, 08 Feb 2019 15:27:14 GMT )
Şubat 08, 2019 17:27 Europe/Istanbul
  • Filistin
    Filistin

2019 yılının başından itibaren siyonist rejimin Filistinlilere karşı yoğunlaşan baskıcı siyasetleri son günlerde daha geniş ve aynı zamanda daha tehlikeli boyutlara ulaşmıştır.

 Bu çerçevede Filistinli esirler de siyonist rejimin artan şiddetlerine maruz kalırken korsan rejim silahlı askerleri, Filistinli esirlere karşı en son eylemlerinde, Hedarim  hapishanesine saldırarak burada esir olan Filistinlileri darp ettiler.
 Halihazırda siyonist rejim hapishanelerinde en az 7000 Filistinli esir en kötü şartlarda tutuklu bulunuyor.  Korsan rejimin baskıcı siyasetlerinin yoğunlaşmasına paralel olarak, dünya kamuoyu işgalci rejimin  Filistin topraklarında yeni yayılmacı girişimlerine şahit oluyorlar.  Bu şartlar altında siyonist haber çevreleri ve medya kurumları,  siyonist rejim parlamentosunda Likud parti  temsilcileri ve onlarca bakanın  düzenledikleri imza kampanyası ile Ürdün Nehri Batı yakasında Siyonistler için 2 milyon konut inşa edeceklerini taahhüt ettiler.
 İşgalci rejimin Filistinlilere ve özellikle Filistinli esirlere yönelik şiddet eylemleri daha geniş ve daha çok endişe verici boyutlar kazandığı bir dönemde, bebek katili rejim yetkilileri erken seçim kampanyaları sırasında Filistinlilere karşı daha çok şiddet ve daha çok yayılmacı politikalara vurgu yapıyorlar. 
 Siyonist rejim parlamentosu erken seçimlerin tarihi yaklaştıkça korsan rejimin siyaset sahnesi pratikte rejim yetkililerinin seçim kampanyaları rekabeti alanına dönüşmüştür.
 2019 yılı nisan ayında  korsan rejim parlemento erken seçimleri düzenlenecektir.  Söz konusu seçimler Kasım 2019'da düzenlenmesi gerekiyordu.  Bu arada  en çok dikkat çeken konu, seçim kampanyalarındaki sloganlarının,  siyonist rejim yetkililerinin  daha fazla oy alabilmek uğruna, Filistinlilere karşı  daha çok şiddet ve baskı  konuları içermesidir.  Tabii ki bu da işgalci rejimin insanlık dışı ve ırkçı mahiyetini daha da gözler önüne sermektedir.  Unutmamak gerekir ki yayılmacılık ve baskıcı olmak,  Kudüs'ü işgal eden rejimin temellerindendir ve siyonist rejimin tüm grup ve siyasi partilerin faaliyet ekseni ise bu doğrultuda hareket etmektir.
 Siyonist rejim yeni projeleri ve girişimleri,  işgalcilerin her geçen gün Filistinlilerin haklarını tamamen çiğnemek hedefinde olduklarını gösteriyor.  Bu çerçevede siyonist rejim çeşitli yollardan bağımsız Filistin  devletinin kurulmasını engellemeye çalışıyor.
 İşgalci rejim,  siyonist yerleşke inşaatını yoğunlaştırmak ve  utanç duvarları inşa etmekle,  başta Ürdün Nehri Batı Yakası olmak üzere Filistinli bölgeleri arasında mesafe oluşturmaya ve böylece Filistin ülkesinin kurulma imkanını ortadan kaldırmaya çalışıyor.  Siyonist rejim Filistinli bölgelerde site inşaatı ile,  bölgenin  demografik yapısını siyonistler lehine değiştirmeye çalışırken Filistinlilere baskı uygulayarak onları evlerinden kovarak topraklarını  terk ederek sürgün etmeye ya da onların kimliklerini siyonist rejim vatandaşlığı şeklinde değiştirmekle,  işgal ettiği bölgelerde kendi konumunu güçlendirmeye çalışıyor.
 Siyonist rejimin Filistin topraklarındaki sultacı faaliyetlerinin yeni dönemi Amerika'nın  2019'un  başlarında resmen açıklanan " Asrın anlaşması" çerçevesinde Ortadoğu'da  uzlaşma sürecini İhya etmeye  yönelik faaliyetleri ile eş zamanlı gerçekleşmektedir. 
 Siyaset uzmanları Amerika’nın yürüttüğü faaliyetlerde Filistin krizi karşısında izlediği çalışmalara dikkat çekerek,  bu çalışmaların siyonist rejimi işgal ettiği bölgelerde baskıcı ve yayılmacı siyasetlerini geliştirme bağlamında yaktığı yeşil ışık olarak değerlendiriyorlar./