Caferi: ABD'nin Golan Tepeleri açıklaması kanunsuzdur
(last modified Sat, 23 Mar 2019 03:52:59 GMT )
Mart 23, 2019 05:52 Europe/Istanbul
  • Suriye
    Suriye

Suriye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Beşşar Caferi, Amerika Başkanı Donald Trump’ın Golan ile ilgili açıklamalarının her zaman Arap ve Suriyeli olarak kalacağı gerçeğini değiştirmeyeceğini belirterek, Amerika Birleşik Devletlerinin ahmakça politikalarıyla birlikte, uluslararası sahnedeki durumun ağırlaşması, uluslararası barış ve istikrar tehdidinde ana faktör haline geldiğinin uluslararası toplum nazarında bilinen şey olduğunu ifade etti.

New Yor’ta dün düzenlediği basın toplantısında Caferi, uluslararası kanun, BM misakı ve uluslararası ilke ve ahlakının en basit alfabesine açık ihlalde Amerika Başkanı Donald Trump’ın işgal edilen Golan ile ilgili olarak twitter hesabından, yönetiminin uluslararası toplum ile uluslararası meşruiyetin on yıllar boyunca temel esaslarını teşkil eden uluslararası Güvenlik Konseyinin temsil ettiği BM örgütüne yönelik küçümsemesini açık bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi.

Suriye’nin İsrail işgal otoritelerinin bu işgal edilen topraklar üzerinde alacağı herhangi icraatı batıl ve yasal hiçbir etkisi olmadığını sayan 1981 yılı 498 sayılı kararları kanalıyla itiraf ettiği işgal edilen Suriyeli Golan’ın yasal durumu ile ilgili bu açıklamayı şiddetle kınadığını bir kez daha yineledi.

Caferi Trump’ın açıklamasının, ABD’nin İsrail işgal varlığına yönelik kör kayırması ve düşmanca davranışlarına yönelik sınırsız desteğini bir kez daha ortaya koyduğunu, aralarında ABD’nin de bulunduğu Güvenlik Konseyi bütün üyelerinin onayladığı 497 sayılı Güvenlik Konseyi kararı başta olmak üzere kararlarına açık ihlalini ve Amerika’nın uluslararası meşruiyeti hafife aldığının tabiri olduğunu dile getirdi.

Caferi, ABD yönetiminin, işgal altındaki Suriyeli Arap Golan’ının kaderini belirleme hakkına veya yetkisine sahip olmadığını, Suriye’nin işgal altındaki topraklara geri dönme ve egemenlik hakkının ihlal edilmesini içeren herhangi bir kabul veya eylemin, herhangi etkisiz ve meşru olmayan kışkırtmacı ve düşmanca eylem olacağını, ABD’nin Güvenlik Konseyi’nin daimi bir üyesi olarak, Uluslararası Kuruluşun Genel Merkez Tüzüğünün hükümlerine ve uluslararası hukukun ilkelerine bağlı olarak ev sahibi bir Devlet olarak yükümlülüklerinin de ihlali olduğunu dolayısıyla, Güvenlik Konseyi üyeliğine bağlı olarak üstlendiği sorumluluğu üstlenmeye yetkili olmadığını dile getirdi.