Nisan 10, 2019 08:21 Europe/Istanbul
  • Putin
    Putin

Suriye krizi ve bu ülkede 2011 yılından beri yaşanan iç savaş ve kaoslar, bu Arap ülkesinin Batılılar ve diğer bölgesel Arap ortaklarının, Direniş Cephesi ve Rusya'nın karşılaştığı arenaya dönüştürdü.

Batı-Arap koalisyonun Suriye'nin yasal hükümetini devirmek amacı ile terörist grupları desteklemesine karşın ilk baştan itibaren İran İslam Cumhuriyeti ve Hizbullah Hareketinin yanı sıra daha sonra Eylül 2015'ten itibaren Rusya'nın etkili varlığı ile Suriye ordusu peş peşe zaferler alıp ortakları ile birlikte Suriye'nin işgal altındaki bir çok bölgesini teröristlerden temizlemeyi başardı.

Suriye'de güç dengesinin Suriye hükümeti lehine değişmesi ve Batı-Arap koalisyonunun yenilgiye uğraması ile Türkiye, İran ve Rusya, Suriye krizinde büyük rol oynayan ülkeler olarak, Astana sürecinde kendi isteklerini gerçekleştirmeye çalıştılar.

Şimdi ise bu üçlü grup, Suriye krizinin siyasi yollar ile çözülmesinin eksenine dönüşmüştür. Bu doğrultuda Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ortak basın toplantısında Rusya, Türkiye ve İran'ın Astana süreci çerçevesinde Suriye krizini çözme çabalarına devam edeceklerini söyledi.

 Putin sözlerine şunları da ekledi:" Bölge için büyük tehlike arz eden tüm terör grupları ile mücadelede köklü çözüm yollarını bulmaya çalışacağız. "

Astana süreci Ocak 2017'den itibaren İran'ın inisiyatifi ve Rusya ile Türkiye'nin işbirliği ile, Suriye'de barışın istikrarı hedefi doğrultusunda başlatıldı. Bu barış sürecinin asıl sonucu ise Suriye'de çatışmasız ve gerilimlerin azaltıldığı bölgelerin oluşmasıydı.

Buna rağmen Suriye'nin Kuzeybatısında yer alan İdlib eyaletindeki terör gruplarının faaliyetlerinin ve provokatif eylemlerinin devam etmesi, bu bölgedeki ateşkes anlaşmasını tehlike ile karşı karşıya bırakmıştır.

Bu yüzden Rusya Cumhurbaşkanı Putin de Rusya'nın İdlib'de gerilimin azalması ve ateşkes ihlallerinin durdurulması için var gücü ile çalıştığını ve çaba gösterdiğini vurgulamaktadır.

Moskova defalarca Batılıların özellikle de Amerika'nın Suriye krizinin siyasi yollar ile çözümlenmesinde asıl engel olduğuna vurgu yapmaktadır.

Rusya savunma bakanı Sergey Şoygu son zamanlarda Suriye'ye yaptığı ziyaretteki konuşmasında, kimi Batılı ülkelerin Suriye krizinin son bulmasına engeller oluşturmaya çalışmasına değinerek şöyle dedi:" Rusya, Suriye'nin egemenliğinin korunması ve istikrarın ülkeye dönmesi için Suriye halkı ve ordusunu desteklemektedir. "

Suriye hükümeti ve ülkenin üst düzey makamları defalarca Batılıların Suriye krizinin oluşmasındaki olumsuz rolüne ve özellikle de Amerika'nın Suriye'de gerilim ve çatışmaların devam etmesi yönündeki siyasetlerine vurgu yapmışlardır.

Gerçekte Amerika Batı-Arap koalisyonunun elebaşısı olarak Suriye'deki terör gruplarının da asıl hamisi sayılır.

Rusya Eylül 2015'ten itibaren hava, deniz ve özel kuvvetlerini Suriye'ye göndererek bu ülkenin halkı ve hükümetini terörizm ile mücadelede desteklemek çerçevesinde belirgin bir varlık göstermiştir.

Rusya ayrıca sürekli İran'ın Suriye'deki özellikle terörizm ile mücadeledeki çok önemli rolüne vurgu yapmıştır.

Rusya, İran ve Türkiye ile beraber Astana sürecinde Suriye krizinin siyasi yollar ile çözümünde çaba göstermiştir.

Moskova Devlet Üniversitesi rektörü Vladimir İvanov Şubat 2019'da İran, Türkiye ve Rusya liderlerinin katılımı ile Suriye'nin durumunun incelenmesi hedefi ile gerçekleşen Soçi zirvesine değinerek  şöyle bir değerlendirmede bulunmaktadır:" Bu zirve, İran'ın bölgesel bir aktör olarak alternatifsiz ve önemli olduğunu, ayrıca kolay kolay göz ardı edilemeyecek olduğunu gösterdi. "

Ruslar, Şam ile yakın ilişkilerine rağmen İran'ın Suriye'deki hassas ve hayati rolünden iyice haberdardır. İşte bu yüzden Suriye krizinin çözümü alanındaki kararlarda ve Suriye ile ilgili başka kararlarında da İran'ın bakışının göz önünde bulundurulması gerektiğini biliyor.

 

 

 

Etiketler