Temmuz 24, 2019 07:05 Europe/Istanbul
  • Beşar el'Caferi: Golan her zaman Suriye'nin öncelikli siyasetidir

Suriye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Beşar Caferi, işgal altındaki Golan’ın Suriye’nin ayrılmaz bir parçası olduğunu ve müzakere veya feragat edilemeyeceğini ve sınırlama hükümlerine tabi olamayacağını yineledi.

Golan’ın kurtuluşu ve İsrail işgalinden uluslararası hukukun güvence altına aldığı yollarla geri alınışının, Suriye için bir öncelik olarak kalacağını vurgulayan Caferi, Güvenlik Konseyi’nin batı Asya'daki durum hakkında dünkü oturumunda, işgal altındaki Arap topraklarına yönelik devam eden İsrail işgalinin, uluslararası kanun ve misakının güvenilirliği ve heybetine başlı başına bir meydan okuma teşkil ettiğine işaret ederek, bazı ülkelerin, Güvenlik Konseyi’nin İsrail işgalini sona erdirmeye yönelik özel kararlarını yürürlüğe koymaktaki acizliğinden yararlandıklarını bunun, ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan ettiği daha sonra işgal edilen edilen Suriyeli Golan ile ilgili kararıyla önceki Amerikan yönetimlerinin barış sürecine atıfta bulunma şartlarına ve 1981 yılı 497 sayılı Güvenlik Konseyi kararı gereğince işgal üzerine kurulu “İsrail” yönetiminin Golan’da yasalarını ve güçlerini empoze etme kararının geçersiz ve hükümsüz olduğuna hükmeden kararını görmezden geldiklerine dikkat çekti.

Caferi, İsrail işgal varlığının, terörist gruplara destek sağlama amacıyla Suriye’deki saldırılarına devam ettiğini; bunların en yenisinin, biri çocuk olmak üzere çoğu kadın ve çocuklardan oluşan 21 sivilin yaralanması dahil olmak üzere dört sivilin şehit düşmesiyle sonuçlandığına dikkat çekerek, işgal altındaki Suriyeli Golan halkının topraklarını ve mülklerini ele geçirmek ve yerleşim birimlerini genişletmek için toprakları üzerinde “türbinler” kurmak için, işgal otoritelerinin kısa bir süre önce hükümetlerinin Golan’da bir araya gelerek “Trump” adı altında toprakları üzerinde son derece tehlikeli olan yeni bir yerleşim birimi kurduklarını, BM genel sekreteri siyasi vekili Roz Mari De Carlo’nun bunlara hiç değinmediğini ve seleflerinin hatalarını bir kez daha yinelediğini vurguladı.

Caferi, Filistin halkı haklarının ve 1967’de Kudüs dahil olmak üzere işgal altındaki tüm bölgelerini geri alma haklarının, keza Suriyeli Golan’ın tam olarak ve Lübnan topraklarının geri kalanının geri dönüşünün inkar edilmesinin bölgemizde süregelen gerginliğin ana nedenleri olduğuna dikkat çekti./

Etiketler