Trump'ın Irak'taki gösterilere tepkisi
(last modified Wed, 01 Jan 2020 14:43:25 GMT )
Ocak 01, 2020 16:43 Europe/Istanbul
  • Trump'ın Irak'taki gösterilere tepkisi

Amerika son 30 senede yani 1991 yılında 1. Fars Körfezi Savaşı, Irak'ı kuşatması ve ardından 2003 yılında bu ülkeye saldırarak işgal etmesiyle, her daim kendi üsleri ve güçlerini korumak bahanesi ile Irak'ın iç işlerine karışmaya çalışmıştır. Washington'un bu yaklaşımı Iraklıların olumsuz tepkisine yol açarken muhtelif halk kesimleri, partiler ve gruplar, Amerikan güçlerinin Irak'tan çekilmesini istemiştir.

Amerika’nın el-Anbar vilayetinde Haşdi Şabi'nin üsleri ve mevzilerine yönelik düzenlediği hava saldırılarının ardından Iraklıların bu isteği daha da şiddet kazandı, Amerika'nın Bağdat Büyükelçiliği önünde dev bir gösteri düzenleyerek, işlenen cinayetleri kınamaları, Amerikan üst düzey yetkililerinin bu duruma hemen tepki göstermelerine sebep oldu. Dün 31 aralık gününde binlerce Iraklı, Amerika’nın Haşdi Şabi mevzilerine yönelik saldırılarında şehit düşenler için düzenlenen cenaze töreni ardından Amerika’nın Bağdat Büyükelçiliği önünde protesto eylemi düzenlediler. Eylemciler, Amerika Büyükelçiliği'nin giriş kapılarını ateş verip, duvarından tırmanarak, Haşdi Şabi bayraklarını büyükelçiliğinin parmaklarından asıp, Amerika aleyhinde slogan attılar. Göstericiler ayrıca Amerika Büyükelçiliği'nin kapatılması ve Amerikan terör güçlerinin Irak'tan ihracını istediler. Eylemciler ayrıca, Amerika Büyükelçiliği önünde çadır kurarak, protestoya devam edeceklerini de deklare ettiler.

Bu olayların ardından Amerika Başkanı Donald Trump twitter üzerinden bir açıklama yaparak, Irak'tan Amerika Büyükelçiliğini korumak için askeri güçlerini kullanmasını beklediklerini belirterek, İran İslam Cumhuriyeti'ni bu gösteriyi organize etmekle suçladı ve devamında İran İslam Cumhuriyeti'ni tehdit etti.

Amerika Başkanı aslında Iraklıların  Amerika’nın bu ülkedeki varlığına karşı çıkma nedenleriyle ilgilenmeden işin kolayına kaçarak, İran'ı Amerika karşıtı geniş çaplı gösteriyi organize etmekle suçladı. Oysa Iraklılar geçen 30 senede Amerika’nın muhtelif bahanelerle ülkelerinin iç işlerine karışıp, zaman zaman Iraklılara füze ve hava saldırıları gerçekleştirerek, 2003 yılında da Irak'a saldırarak bu ülkeyi senelerce işgal etmesine tepki göstermişlerdir.

2003-2004 yılları arasında Amerika’nın Irak'tan sorumlu koordinatörü  Paul Bremer Irak'taki yöneticiliği döneminde birçok yanlış yönetim ve kararlara ilaveten, Irak'ın servetini yağmaladı. Bremer'in yöneticiliği döneminde yüklü miktarda para kayboldu ve Irak ordusunun feshi gibi birçok yanlış kararlar alındı.

 Amerikalılar 1991'den 2011 yılına kadar Obama döneminde askerlerinin büyük kısmını Irak'tan çektiler. Ancak Amerika’nın yaptırımları, kuşatması, havadan ve karadan saldırıları yüzünden yüzlerce Iraklı hayatını kaybetti ve milyonlar da evinden barkından oldu. Buna rağmen Amerika’nın Irak'taki cinayetleri muhtelif bahanelerle hala da sürüyor. Nitekim Amerika'nin Kerkük'teki üssüne saldırı sonucu bir Amerikalı sözleşmeli personelin ölümü bahanesi ile Trump yönetimi Irak Silahlı Kuvvetleri'nin bir parçası olan ve IŞİD'e karşı savaşta önemli rol ifa eden Haşdi Şabi'nin üslerini hedef aldı.Bu saldırılarda onlarca Haşdi Şabi mensubu şehit oldu ve yaralandı.

Amerika’nın son saldırıları, Irak'ın egemenliğinin ihlali ve bir cinayettir. Ancak Amerikalılar özür dilemek yerine Irak halkı ve hükümetini tehdit etmeye başladılar. Nitekim Amerika’nın Bağdat Büyükelçiliği önünde protesto eylemleri sürerken Amerika Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Irak Cumhurbaşkanı ve Başbakanı ile telefonda yaptığı görüşmelerde, Iraklı eylemcileri zımni olarak tehdit ederek, Amerika’nın kendi vatandaşlarını savunacağını söyledi.Ayrıca Pentagon Batı Asya bölgesine 750 asker daha konuşlandırmak istediğini duyurdu.

Amerika’nın bu girişimi, olumsuz tepkilere yol açtı. Bu bağlamda BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Amerikalılardan bölgede gerilimi tırmandırarak çatışma çıkarmaktan kaçınmalarını istedi.

Ancak tüm kanıtlar, Washington’un kendince Irak'taki geniş çaplı gösterilerin, Washington’un Irak ve Batı Asya politikası üzerinde etkili olmamış gibi bir görüntü sunmaya çalıştığını gösteriyor./