Suudi Arabistan'ın silah ithalatı yüzde 130 oranında büyüdü
Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü, yeni raporunda, Suudi Arabistan'ın 2015'ten 2019 yılına kadar 5 yıllık sürede silah ithalatının yüzde 130 oranında arttığını duyurdu.
Dünyada Hindistan'dan sonra en büyük silah alıcısı haline gelen Suudi Arabistan'da Al-i Suud rejimi acaba neden bu ülkenin ekonomik kaynakları, halkın yaşam şartları ve ülkenin durumunu iyileştirmek için kullanmak yerine aşırı biçimde silah alımı için harcıyor?
Suudi Arabistan'dan Selman Bin Abdulaziz iktidara geldikten sonra, bu ülkenin dış politikasında agresif bir yaklaşım sergilemeye başladı.
Suudi Arabistan'ın dış politikasındaki bu agresifliğin belirtilerini Riyad'ın Yemen'e karşı 5 yıllık savaşı, İran ve Katar ile diplomatik ilişkilerini kesmesi gibi hususlarda görebiliriz. Böylece Suudi Arabistan'ın geçen 5 senede silah alımındaki yüzde 130 oranında artışın esas nedenlerinden biri izlediği agresif politikasıdır.
Buna ilaveten Kral Selman ve oğlu, ocak 2015'te Suudi Arabistan'da iktidar koltuğuna oturdular. Başka bir deyişle, Kral Selman ve oğlu Muhammed'in iktidara gelmesinden sonra Suudi Arabistan'ın silah alımında yüzde 130 oranında artış olmuştu. Demek ki karakteristik olarak Riyad'da iktidar koltuğunda oturanlar, silah depolarının en önemli güç kaynağı sayıldığına inanıyorlar.
Başka bir konu ise, silah ihraç eden ülkelerle ilgilidir. Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Ensitüsü'nün yeni raporuna göre, ABD yüzde 73 ve İngiltere yüzde 13 oranında Suudi Arabistan'ın silah ve askeri teçhizatlarını geçen 5 senede tedarik etmiştir.
Bu durumda Suudi Arabistan'ı dış politikasında agresifleşmeye sevkeden esas etkenin ABD olduğunu gösteriyor. Esasında ABD yönetimi, Suudi Arabistan'ın agresif dış politikasıyla besleniyor. Suudi Arabistan bölgedeki savaşları için daha fazla silah alımı için ihtiyaç duyarken, ABD de silah satışlarıyla daha fazla kar elde ediyor. Nitekim ABD Başkanı Donald Trump defalarca yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan'ı süt veren ineğe benzeterek, bu ülkenin petro dolarını cebe indirilmesi gerektiğinden söz etmiştir. Trump hatta, Suudi muhalif gazeteci Kaşıkçı cinayetini Washington'un Suudi Arabistan'a silah satışını tehlikeye düşürmemek için gözardı etti.
İşte bu konu, Suudi Arabistan Kralı Selman ve Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman, kendi iktidar temellerini sağlamlaştırmak için ABD'nin desteğine ne kadar bağımlı olduklarını ortaya koyuyor. Kral Selman ve oğlu bu desteği kazanmak için de ABD'den yüklü miktarda silah alımı zorunda kalmıştır.
Burada önem arz eden mesele şudur ki, agresif dış politikası ve milyarca dolar silah alımı için ekonomik kaynakların harcanması, Suudi Arabistan'ın ekonomini olumsuz şekilde etkiliyor. Bu doğrultuda Suudi Arabistan kralı perşembe günü Ekonomi Bakanı Muhammed et Tavicri'yi görevinden uzaklaştırdı. Kral Selman, kendince bu görevden alma ve atamaları, ekonomik reform doğrultusunda yapıyor. Ancak uzmanlara göre, Suudi Arabistan, Yemen savaşının ağır maliyeti ve dev silah alımları yüzünden ekonomik krize maruz kalmıştır.
Kral Selman'ın bu girişimi, Suudi Arabistan'da güç yapısında, bireylerin "yapı" ve "krallar"ın korunması için kurban gittiğini gösteriyor.