Hizbullah komutanına yönelik suikastta MOSSAD'ın rolü
(last modified Wed, 08 Apr 2020 14:05:28 GMT )
Nisan 08, 2020 17:05 Europe/Istanbul
  • Hizbullah komutanına yönelik suikastta MOSSAD'ın rolü

Hizbullah komutanlarından Muhammed Ali Yunus'a yönelik suikast üzerinden günler geçerken, Lübnan kaynakları, İsrail casusluk teşkilatı MOSSAD'ın bu cinayetteki rolünden söz ediyor.


Hizbullah komutanlarından Muhammed Ali Yunus cumartesi günü Lübnan'ın güneyinde düzenlenen suikast sonucu şehit oldu. Yunus, ajanlar ve kiralık unsurları takip etmekle sorumlu olan komutandı. Hizbullah komutanına yönelik Siyonist rejim tarafından suikast konusunda şimdilik ayrıntılı bir bilgi yokken, el Kudüs el Arabi gazetesi, Lübnan Hizbullah Hareketi'nin bu komutanın şehadetiyle ilgili taziye ve tebrik mesajının bu saldırının güvenlik operasyonu ile bağlantılı olduğunu gösterdiğini yazdı.
Muhammed Ali Yunus ile son bir ayda Lübnan'da yaşanan gelişmeler arasında ilişki bulunduğu düşünülüyor. Siyonist rejimin Lübnan'daki kiralık unsurlarından sayılan Kasap el Hayyam lakaplı Amir el Fahuri, geçen ay, Washington'un baskısı altında Lübnan mahkemesinin kararıyla serbest bırakılarak, ABD'ye götürüldü. Aslında, el Fahuri'nin ABD'ye yasadışı ve Lübnan hükümetinin bilgisi olmadan ABD'ya götürüldü. 
ABD'nin bu girişiminin Hizbullah karşıtı ve İsrail destekli ajanların yardımıyla gerçekleştiği düşünüyor. Bazı uzmanlar, Ömer el Fahuri'nin ABD'ye yasadışı şekilde götürülmesi ve ardından Hizbullah'ın bu olay ile ilgili pazarlık yapmakla suçlanmasının Hizbullah'a karşı bir istihbarat ve güvenlik savaşından ibaret olduğuna inanıyor. Bu bağlamda Neda el Vatan gazetesinden Ali elEmin bu bağlamda yazdığı bir yazıda, Muhammed Ali Yunus suikastı ile Siyonist rejimi casusu Amir el Fahuri dosyası arasında bir bağlantı olabileceğini gündeme getirerek, Hizbullah'ın yumuşak bir güvenlik ve istihbarat savaşına girdiğini yazdı. 

Başka bir görüşe göre, Siyonist rejim, Hizbullah'ı bir savaş tuzağına sürüklemeye çalışıyor. Bu görüşte, Ömer el Fahuri'nin firar ettirilmesinin Hizbullah'ın savaş tuzağına düşmesine yol açmadığı çünkü Hİzbullah'ın bu konusunda sabırlı davrandığı belirtiliyor. Buna göre, Hizbullah komutanlarından Muhammed Ali Yunus'a yönelik suikast, Hizbullah'ı hızlı tepkiye ve savaşa sürüklemek için gerçekleşti.

Ray el Yevm E-gazetesi de bu bağlamdaki yazısında, Muhammed Ali Yunus suikastına temasla, bu komplonun Hizbullah, kadro üyelerini tahrik etmek ve onu İsrail'a ve Hizbullah'taki unsurlarına karşı hızlı intikam amaçlı girişimlere sürüklemek için yapıldığını belirtti.

Benyamin Netanyahu'nun ulusal mutabakat hükümeti kurmakta başarısız kaldığı için sınırlı bir savaşa girmek, işgal topraklarında Netanyahu'nun rakiplerine baskı uygulayabilir ve onun için yeni kabine kurmak konusunda bir fırsat sağlayabilir. Nitekim Netanyahu son bir senede 3 kez düzenlenen parlamento seçimlerinden önce her defasında seçimleri kazanmak için Filistin ve Lübnan'da direniş gruplarına karşı savaşa yöneldi.

Başka bir görüşe göre, Ömer el Fahuri'nin firar ettirilmesi ve ardından Muhammed Ali Yunus'a suikast düzenlenmesi, Hizbullah'a karşı bir fitne yaratmak ve Lübnan'ı yeniden kaosa sürüklemek içindir.

Son konu olarak, Siyonist rejim 2018 yılının ortalarına doğru aldığı yenilgilerini telafi etmek için, Filistinli komutanlar ve yetkililerine yönelik suikast konusu üzerine odaklandı. Haaretz gazetesi ağustos 2018'da yayınladığı bir yazıda, İsrail'in geniş çaplı askeri operasyon yerine, bir kez daha yetkililere suikasta ağırlık vermek istediğini yazdı. Bu doğrultuda İslami Cihat komutanlarından Beha Ebu Ata kasım 2019, Siyonist rejim tarafından suikasta uğradı. Aynı suikast senaryosu bu kez Hizbullah komutanlarından birine karşı gerçekleşti.