Seyyid Hasan Nasrullah'tan İran'ın Suriye Krizindeki Tutumuna Destek
(last modified Fri, 15 May 2020 02:23:28 GMT )
Mayıs 15, 2020 05:23 Europe/Istanbul
  • Seyyid Hasan Nasrullah'tan İran'ın Suriye Krizindeki Tutumuna Destek

Lübnan Hizbullah Hareketi genel sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah yaptığı son konuşmasında Amerika ve Siyonist Rejim İsrail'in tutumlarını eleştirerek İran İslam Cumhuriyeti'nin Suriye krizi karşısındaki tutumlarını destekledi.

Suriye krizi Mart 2011'den itibaren başladı ve onuncu yılına ayak bastı. Krizin onuncu yılına   Suriye topraklarının küçük bir bölümünün   terör örgütleri tarafından işgal altında kaldığı bir sırada  ayak basılmıştır.  Şimdi her şeyden daha önemli de Suriye hükümeti ve yönetimine karşı muhalif yabancı ve dış aktörlerin  tutumudur. 

Mevcut şartlarda Amerika ve Siyonist Rejim İsrail Suriye hükümetinin iki önemli muhalif aktörleridirler.  Washington ve Telaviv son 9 yılda  tüm araçlarından  Suriye yönetimini devirmek için  yararlandılar.  Ancak onların tüm bu sinsi çabaları  direniş ekseni özellikle de İran İslam Cumhuriyeti ve Lübnan Hizbullah Hareketi'nin destekleri ve tepkileri ve de Rusya'nın da yardımları ile sonuçsuz kaldı ve  böylece Suriye hükümeti halihazırda bu ülkedeki gelişmeleri üstün bir konumdan yönetmektedir. 

Son iki yılda Amerika ve Siyonist Rejim İsrail  Şam merkezi hükümetini özellikle de ülkenin Kuzeyini özerkleştirme, petrol kaynaklarını talan etme ve yasa dışı nüfuzlarını bu ülkede korumak sureti ile zayıflatmak ve devirmek istediler.  Buna paralel olarak Washington ve Telaviv, İran İslam Cumhuriyeti'nin Suriye'deki nüfuzu ve varlığı bahanesi ile   Suriye aleyhine ara sıra saldırılar düzenleyip böylece Suriye kamuoyunu İran aleyhine ayağa kaldırmak ve kışkırtmak istiyorlar. 

Amerika ve Siyonist Rejim İsrail, İran İslam Cumhuriyeti'nin Suriye içişlerine müdahale etmediği sırf Suriye hükümetinin talebi üzerine bu ülkeye müsteşarlık düzeyinde destek verdiği ve bu ülkeye terörizm ile mücadelede destek verdiği sırada  böyle bir yaklaşım takınmışlardır.  Suriye cumhurbaşkanı Beşar Esed ise daha önce bu hususta şöyle bir vurguda bulunmuştu:"  En başından da İranlılar ve Ruslardan Suriye'de olmalarını istedik çünkü  bu ülkelerin yardımlarına ihtiyacımız var. İran da bize olumlu yanıt verdi. "

Bu durumdan yola çıkarak Lübnan Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah da  Amerika ve Siyonist Rejim İsrail'in  Suriye'ye yönelik  tutumlarını eleştirerek  İran İslam Cumhuriyeti'nin Suriye'ye yönelik siyasetini ve yaklaşımını destekledi.   Seyyid Hasan Nasrullah açısından Amerika ve İsrail bir yandan  Suriye'ye musallat olmak istiyorlar bir yandan da  İran'ın bu ülkedeki varlığı bahanesi ile Suriye'ye saldırmak ve İran aleyhinde hayali bir savaş başlatmak istiyorlar.  Bu da hesapsız bir maceracılık olacaktır. 

İsrail'in maceraperestliği ve Amerika'nın müdahaleleri ise  İran İslam Cumhuriyeti ve direniş ekseninin bu girişimlerine karşı hep Suriye coğrafyası, bağımsızlığı ve kimliğinin korunmasına vurgu yaptığı bir sırada gerçekleştirilmektedir.    Seyyid Hasan Nasrullah ise bu hususta  İran'ın hedefinin Suriye kimliğinin korunması ve bu ülkenin bağımsızlığı ve iradesini Amerika ve İsrail'den korumak olduğunu söyledi. 

Önemli olan bir başka nokta da son aylarda  direniş karşıtlarının  propagandif çalışmaları ile  Rusya ve İran arasında Suriye yaklaşımı konusunda ciddi ihtilaflar olduğunu öne sürmeleridir.  Bu propagandalar aracılığı ile İran ve Rusya'nın Suriye'deki etkinliklerini arttırmak konusunda rekabetin söz konusu olduğu lanse edilmeye çalışıldı. Ancak Seyyid Hasan Nasrullah  bu iddiaları  ciddi bir şekilde reddedip  İran'ın Suriye'de etkinliğini arttırmak konusunda hiçbir ülke ile rekabette olmadığını söyledi. 

Lübnan Hizbullah Harreketi Genel Sekreteri açısından  Amerika ve İsrail, İran İslam Cumhuriyeti liderliğindeki direniş ekseninin Suriye'deki rolünden ve bu eksenin  emperyalizmin komploları ve sinsi planlarına karşı çıkmasından kızmış ve sinirlenmiştir.  Amerika ve İsrail Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasından dolayı panik içerisinde bulunuyorlar.  Bu yüzden  İran'ın varlığı bahanesi ile Suriye aleyhinde saldırılar gerçekleştiriyorlar.  Böylece Şam-Tahran ilişkilerini zedelemek  ve onları baskı altında bırakmak istiyorlar.  Ancak bu şom arzu da Suriye hükümetini devirmek arzusu gibi gerçekleşmeyecek.