Suriye Ordusunun Etkinliği ve kuruluş Yıldönümü
Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esed, Suriye ordusunun kuruluşunun 75'inci yıldönümü dolayısı ile yaptığı konuşmada ordunun terörizm ile mücadele ve Suriye halkını savunmasına bağlı kalması doğrultusundaki rolünü takdir etti.
Suriye ordusu 1 Ağustos 1945 tarihinde kurulmuştur. Suriye ordusu, çoğu Arap ülkelerinin ordularına kıyasla daha fazla savaşa katılmıştır. Bunlar arasında Siyonist Rejim İsrail ile 1948, 1967 ve 1973 savaşlarına değinmek mümkün.
Arap olduklarını iddia eden bazı ülkelerin orduları Siyonist Rejim İsrail'in Filistinlilere karşı işgalciliğine ses çıkartmadığı sırada Suriye ordusu, Mısır ve Ürdün'nun yanında yenilmek pahasına bile bu savaşlara katıldı.
Suriye ordusu 2011 yılından itibaren, en önemli özelliklerinden birinin, çok uluslu teröristlerden oluşan bir orduyla savaşmak mecburiyetinde kaldı. Gerçekte Suriye ordusu yabancı bir ülkenin ordusu ile değil onlarca ülkeden bir araya gelerek oluşturulan terörist gruplar ordusu ile savaşa girdi. Bu terörist gruplar ise Siyonist, gerici Arap, Batılı devletler ve Türkiye tarafından destekleniyordu. Bu 10 yıllık savaşta ise Suriye ordusu önemli kazanımlar da elde etti.
Bu kazanımlardan biri ise Suriye toprak bütünlüğünün korunması ve ülkenin çoğu bölgelerinin terörist gruplardan temizlenmesidir. Beşar Esed bu gerçeğe, ordu kuruluş yıldönümündeki konuşmasında vurgu yaptı.
Suriye ordusu terörist gruplar ile savaşın başlarında bu tür savaşlarla ilgili gerekli olan tecrübeye sahip değildi. Çünkü terörist gruplar gerilla taktikleri kullanırken ortak bir yapıya da sahip değillerdi.
Bu yüzden terörist gruplar ile hem savaşmak şekli farklı idi hem de mahiyetleri ve kabiliyetleri Suriye ordusu için bilinmeyen bir durumdu. Geleneksel yapıya sahip olan Suriye ordusu geleneksel savaş ve çarpışma yöntemlerine aşina idi.
Aslında bu konu, Suriye ordusunun terörist gruplar ile savaştaki ilk aylarda, birçok sorun yaşamasına neden oldu öyle ki kabiliyetlerinin sorgulanmasına neden oldu.
Batı Asya askeri meseleleri uzmanı Aram Nergiziyan ise Suriye ordusunun 2012 yılındaki kabiliyetleri ve durumu ile ilgili Le Mond gazetesine şu değerlendirmede bulundu:
"Suriye kara kuvvetleri büyük bir sorun ile karşılaşmıştır. Ya kendisini gerçeklere uydurmak ya da ölmek zorundaydı. Büyük askeri birlikler, işlevsiz daha küçük birliklere bölünüştü. İşlevsiz ve kifayetsiz komutanlar devre dışı bırakıldı ve aralarında daha tecrübesiz olan gençler iş başına geldiler."
Savaşın gerilla mahiyetine aşina olan direniş gruplarının sahaya inmesi ve de İran İslam Cumhuriyeti ve Rusya'nın danışmanlık hizmetleri ise Suriye ordusunun kısa sürede terörist gruplar ile mücadeledeki konumunu sağlama almasına yol açtı.
Suriye ordusunun terörizm ile mücadelede başarılı olmasına yol açan asıl etken nizama "sadık" kalmasıdır.
Kuşkusuz Suriye ordusunun yönetime sadık kalması Şam'ın terörizm ile mücadeledeki başarısının en önemli etkenlerindendir.
Bu arada Tümgeneral Issam Zehreddin ve Tümgeneral Süheyl El Hasan gibi vatansever ve becerikli komutanlar, stratejik zaferlere ulaşılması sürecini yönetip halkın ve gençlerin özgüvenini arttırıp halkı ordu yanında mücadele etmeye teşvik ettiler.
Suriye'de terörist gruplar ile mücadele devam etse de ancak Suriye ordusu terörizm sonrası çağda daha önemli bir sorun ile karşı karşıya kalacaktır.
Nitekim Carengie enstitüsünün yayınladığı Anton Lavrov'a ait analizde de terörist gruplar ve halkın bir kesiminin elinde bulunan silahlar, Amerika ve Türkiye güçlerinin varlığı ve de Türkiye ve Amerika destekli grupların Suriye Kuzeyinde bulunmasını, Suriye ordusunun karşısındaki en önemli sorunlar olduğunu belirtmiştir./