Arap Birliği ve Arapların menfaatlerini savunmakta yetersizliği
(last modified Thu, 10 Sep 2020 12:56:17 GMT )
Eylül 10, 2020 15:56 Europe/Istanbul
  • Arap Birliği ve Arapların menfaatlerini savunmakta yetersizliği

Arap Birliği dışişleri bakanları toplantısı dün video konferans aracılığıyla düzenlendi; toplantıda BAE'nin Siyonist rejim ile ilişkileri normalleştirme anlaşması zımni olarak desteklendi.

BAE ile Siyonist rejim arasında yapılan normalleşme anlaşması üzerinden yaklaşık bir ay geçerken Arap Birliği dışişleri bakanları dün toplandı. Toplantıda, skandal ve ihanet anlaşması kınanmadığı gibi, birlik zımni olarak Abraham anlaşmasını destekledi.
Önemli soru şu, “Neden Arap Birliği, Arap ülkelerinin çıkar ve menfaatlerini korumakta acizdir?”
Anlaşılan Arap Birliği'nin yetersizliği ve acziyetinin ilk nedeni, bu birliğin içinde Arap ülkelerinin menfaatlerini savunmak için "ortak bir pozisyonun olmayışı"dır.  Abraham anlaşmasına yönelik Arap Birliği bünyesinde bir mutabakat yok. Mısır, Umman, Bahreyn ve Moritanya gibi bazı ülkeler resmen ve Suudi Arabistan, Katar ve Ürdün gibi bazı ülkeler anlaşmayı zımni olarak desteklerken, bazı diğer Arap ülkeleri de sessiz kalmayı veya karşı çıkmamayı tercih ettiler.
Başka bir neden de, Arap Birliği'nde ülkelerin ağırlık olarak eşit konumda olmamaları, dış siyasetlerinde bağımsız olmayarak Amerika’nın batı Asya siyasetleri çizgisini izlememeleridir. Bu sebeple, BAE-Siyonist rejim anlaşmasının baş mimarı ABD olunca, Arap Birliği ülkelerince bu anlaşmanın kınanması mümkün değildi.
Bazı uzmanlar, Abraham anlaşmasının sonuçlarından birinin, ABD ve Siyonist rejimin Arap dünyasında nüfuzunun artması olduğu ve bu konunun Arap Birliği'nin dünkü toplantısında görüldüğünü söylüyorlar. Filistin İslami Cihat Hareketi Enformasyon Sorumlusu Davud Şahab bu bağlamda yaptığı açıklamada, Arap Birliği'nin Siyonist rejim ile ilişkileri normalleştirmenin esas öncüsü haline geldiğini ve yavaş yavaş, kendi esas rolünü, Siyonist rejim ve ABD'nin hegemonyasının artması lehine kaybetmekte olduğunu belirtti.
Arap Birliği gerçi, Arap milliyetçiliği ve faktörü temelinde kurulmuş olsa da, ancak anlaşılan Birlik üyeleri, dış politika kararlarında Arap kimliğini gözardı etmekteler; bu da Arap Birliği'nin zafiyetinin 3. Nedenidir. BAE, Bahreyn, Mısır, Ürdün ve büyük ölçüde Suudi Arabistan, Birlik üyeleridirler. Bu sebepten dolayı Filistin meselesi Arap Birliği toplantısında ciddi şekilde incelenmediği gibi, Bahreyn ve BAE, Filistin'i Arap Birliği'nde anlaşmazlığa yol açmakla suçladılar. Bu bağlamda bir Filistinli yetkili yaptığı açıklamada, bazı Arap ülkelerinin Arap Birliği'nde anlaşmazlığa yol açmaması ve Filistin meselesini birlikte ihtilaf faktörü olmaması gerektiği şeklinde itirazda bulunduklarını söyledi.
Arap Birliği'nin Arap ülkelerinin çıkarlarını savunma konusundaki acziyetinin 4. nedeni de, birliğin kendi işleyişini Arap milletlerini savunmakta değil, Arap yöneticilerini savunmakta görmesidir. Arap ülkelerinin milletleri, BAE ve Siyonist rejim arasında yapılan normalleşme anlaşmasına karşı çıkıp, hatta BAE bayrağı ve Veliaht Prensi'nin posterlerini ateşe verirken, Arap kralları ve despot yöneticileri, bu yaklaşıma karşısı durmuş bulunuyorlar. 
Hamas Sözcüsü Hazım Kasım, Arap Birliği'nin dünkü toplantısını eleştirerek, Arap Birliği'nin yaklaşımının Arap ümmetinin, normalleşmeye muhalefetini yansıtmadığını belirtti.
Tüm bu sebeplerden dolayı, Arap Birliği'nin dünkü yaklaşımı, realist teorisyenlerin vurguladığı gibi Filistinlilerin herkesten ziyade, uluslararası ilişkilerde herkesten ziyade "help-self" yani kendi kendine yardım etme ilkesine önem vermeliler./