Haşdi Şabi, Irak'ta milli kimliğe sahip akılcı bir aktör
(last modified Wed, 21 Oct 2020 15:27:34 GMT )
Ekim 21, 2020 18:27 Europe/Istanbul
  • Haşdi Şabi, Irak'ta milli kimliğe sahip akılcı bir aktör

Irak Haşdi Şabi Teşkilatı Başkanı Falih el Feyyaz, yaptığı bir konuşmada, bu teşkilatın Irak'ta son sıralarda güvenlik ve siyaset arenasında yaşanan gelişmelere yönelik yaklaşımlarını anlattı.

Haşdi şabi yeni kurulan bir teşkilat olmasına rağmen, Irak'ta siyaset ve güvenlik arenasında en önemli aktörlerden biri olarak rolünü ifa ediyor. Fakat kuruluşundan bu yana defalarca haksız suçlamalara maruz kalmıştır. 
Bilindiği üzere Haşdi Şabi 2014 yılında İslam dünyasının büyük alimi ve Iraklı Şiiler'in büyük taklit mercii Ayetullah Sistani'nin terör örgütü IŞİD  ile mücadele için verdiği tarihi fetvasının ardından halk güçlerinin katılımıyla kuruldu. Haşdi Şabi'ye yönelik suçlamalar genellikle bazı gruplar ve şahsiyetlerin mezhepçi bakışları ve de bazı yabancı aktörler tarafından yönetiliyor.
Geçen 6 senede Haşdi Şabi, Irak'ta siyaset ve güvenlik meselelerine hiçbir zaman mezhepçi bir bakışa veya yaklaşıma sahibi olmamıştır. Terör örgütü IŞİD genellikle Irak'ta Sünni bölgelere saldırdı, ancak üyelerinin büyük kısmını Şiiler'in teşkil ettiği Haşdi Şabi, Sünni vilayetlerde IŞİD ile mücadelede öncü oldu.
Irak Haşdi Şabi Teşkilatı Başkanı Falih Feyyaz'ın dün yaptığı konuşma, Haşdi Şabi'nin ülke meselelerine ulusal bakış sahibi olan akılcı bir aktör olduğunu ortaya koydu. Feyyaz, Haşdi Şabi'nin bazı dosyalara karıştığına dair suçlamaların haksız bir konu olduğunu belirterek, bu teşkilatın Irak'ta kanunu uygulayan kollardan biri olduğunu vurgulayarak, bazı uluslararası tarafların Haşdi Şabi'den endişelendiğini ifade etti.
Feyyaz sözlerinin devamında ayrıca, Bağdat'ta Kürdistan Demokrat Partisi merkezine yönelik saldıranları, kural çiğneyen kişiler olarak tanıtarak, bu girişimin "yasadışı eylem" olduğunu kaydetti.
Bununla birlikte Haşdi Şabi Başkanı, Hoşyar Zebari'nin sözlerini "Haşdi Şabi'ye yönelik ihanet" ve talihsiz bir açıklama olarak değerlendirdi. 
Bu yaklaşım, Haşdi Şabi'nin Irak'taki mevcut durumu iyice tanıdığını ve ülkede faydasız çatışma ve çekişmeleri körüklemek niyetinde olmadığını gösteriyor.
Diğer yandan, Haşdi Şabi, Irak'a karşı dış kaynaklı komploların iç yüzünü de bilmekte ve bu tür tuzaklara düşmemekte.
Haşdi Şabi'nin üstlendiği rol ile ilgili başka bir mesele, Bağdat yönetimi ile etkileşim tarzı hakkındadır. Irak Başbakanı Mustafa el Kazımi'nin Haşdi Şabi'nin korunumu zayıflatmak ve hatta silahsızlandırmak peşinde olduğuna dair birçok yorum ve analiz var. Nitekim el Kazımi'nin son sıralarda Sincar konusunda Erbil ile yaptığı anlaşma gibi bazı girişimlerinin kısmen Irak Başbakanı'nın böyle bir yaklaşıma sahip olduğunu teyit eder niteliktedir. 
Buna rağmen Haşdi Şabi Teşkilatı Başkanı konuşmasında, güç hiyerarşisine uymaya çalıştı çünkü Haşdi Şabi, Irak'ın güvenlik yapısının bir parçası sayılıyor ve Başbakan da Irak Silahlı Kuvvetleri'nin Başkumandanıdır. Falih Feyyaz'ın sözleri, muhaliflerin prim elde etmesine zemin sağlamayacak şekildeydi. 
Haşdi Şabi Başkanı ayrıca Başbakan ile nezaketli ilişkilerine  vurgu yaparak, el Kazımi'yi Haşdi Şabi ile anlaşmamakla suçlamanın yanlış ve Başbakanlığa hakaret olduğunu belirtti.
Ve son konu şu ki, son aylarda Haşdi Şabi'nin Bağdat'ın Yeşil bölgesinden çekildiğine dair bazı haberler yayınlandı. İzlenimler, Haşdi Şabi'nin Yeşil bölgeden çekilmeye karşı olmadığını, ancak dış baskı veya iç yaftalamalarla bu işi yapmak istemediğini gösteriyor./