Katar'da Afganlar Arasında Müzakere Süreci Devam Ederken Afganistan'da Şiddetin Tırmanması
Birleşmiş Milletler Teşkilatı Afganistan Temsilciliği Bürosu Taliban ve Afganistan hükümeti arasındaki barış müzakerelerinin sivil Afganların ölümünü azaltamadığını belirtti. Birlemiş Milletler Teşkilatı Afganistan bürosu bu hususta bir rapor hazırlayıp şiddet olaylarını ve düzeyini istatistikler ile ele aldı.
Birleşmiş Milletler Teşkilatı Afganistan bürosu hazırladığı raporunda 12 Eylül tarihinde Afganlar arasındaki müzakerelerin başlamasından bu ayın sonuna kadar geçen haftalara kıyasla hayatlarını kaybeden sivillerin sayısında bir azalma olmadığını belirtti.
Bu raporda Afganistan'daki yüksek şiddet seviyesinin hala sivilleri etkileyecek şekilde devam ettiği belirtilmiştir. Birleşmiş Milletler Teşkilatı Afganistan bürosunun hazırladığı bu raporda son 9 ay içerisinde yaklaşık 6 bin kadar sivilin Afganistan'da hayatını kaybettiği veya yaralandığını belirtip bu rakamla birlikte Afganistan'ın dünyada siviller için en ölümcül ülke olduğunu da açıkladı.
Birleşmiş Milletler Teşkilatı Afganistan bürosunun şiddetin azalmaması ve sivillerin ölümünün de aynı şekilde devam etmesi yönündeki raporu hem de Afganlar arasındaki müzakerelerin Katar'da sürdüğü sırada, Taliban'ın çatışmaları azaltmak yönündeki vaatlerinin gerçekleşmediğini gösteriyor. Tabi Taliban'ın Afganistan'ın kimi bölgelerinde özellikle de Helmend eyaletindeki saldırılarının artması ile bu grubun çatışmaları ve şiddet dozunu azaltmamasının yanı sıra tam tersi bu süreci daha da şiddetlendirdiği bile söylenebilir.
Taliban'ın bu şekilde şiddet ve çatışmaları şiddetlendirmesinden güttüğü amaç ise Katar'da düzenlenmekte olan barış müzakerelerinde Afganistan hükümetinden daha fazla taviz koparmak olarak değerlendirilmiştir. Halbuki iki hasım taraf müzakere sürecini başlattıklarında tam tersi şiddet düzeyi düşer ve çatışmaların ve savaşın son bulması için iradenin olduğu gösterilir.
Ancak Taliban'ın bunun ters istikametinde hareket etmektedir. 12 Eylül 2020'de Afgan-Afgan müzakerelerinin başlamasından itibaren Taliban hala şiddet olayları ve çatışmaların devamına vurgu yapmıştır. Bu girişim ise pratikte diyaloglar sürecini olumsuz etkilemiştir. Taliban'ın yıkıcı bir yaklaşım içerisine girerek şiddet olaylarını körüklemesi ve sivillerin ölümünü hızlandırması aslında bu gruba yönelik güvensizliği ve kaygıyı da arttırmış ve bu grubun her türlü daimi ateşkes ve savaşın sonlanması anlaşmasına bağlı kalıp kalmayacağı sorusunu ortaya çıkarmıştır.
Taliban'ın Afganistan'da hem de Katar'da Afgan-Afgan müzakereleri devam ederken şiddeti ve çatışmaları körüklediği sırada kimi Afgan siyasi çevreleri de Pakistan'a yönelmiş ve bu ülkenin Taliban'ı törpülemesini istemiştir. Buna esasen Pakistan bu grup üzerindeki etkinliğinden yararlanarak şiddetin dozunu düşürmeye ve Taliban'ın müzakere sürecinde daha esnek davranmaya yardımcı olmalıdır.
Halihazırda Taliban'ın Afganistan hükümeti ile barış müzakereleri sürecindeki en önemli bahanesi ve engel oluşturma sebebi Amerika'nın Afgan hükümeti ile Taliban grubu anlaşması çerçevesindeki taahhütlerini yerine getirmemesidir. Böylece Amerika'nın bu ahde vefasızlığı Afgan-Afgan müzakere sürecini de aksatmış ve büyük bir engel ile karşı karşıya bırakmıştır. Taliban grubunun Afgan-Afgan barış müzakerelerinin ön şartı olarak belirlenen Amerikalı askerlerin bu ülkeden çekilmesi yönündeki Washington'un taahhütlerini yerine getirmesi hususunda ısrarı ile bu grubun daimi ve kalıcı bir ateşkes anlaşmasına varana kadar şiddetin dozunu düşürmeyeceği de ortadadır.