İsrail'de Parlamentonun Feshedilmesi ve Gelecek Siyasi Vizyonu
Siyonist Rejim İsrail parlamentosu 22 Aralık gecesi feshedildi. Koalisyon hükümetinin de görevinin son bulması ile son iki yılda Siyonist Rejim İsrail dördüncü kez 23 Mart günü parlamento seçimlerine gidecektir.
Binyamin Netanyahu ve Benny Gantz'ın ortakça kurduğu koalisyon hükümetin ömrü yaklaşık 8 ay kadar oldu. Böylece işgal altındaki topraklarda en kısa ömürlü hükümetlerden biri erken bir biçimde dağılmış oldu. Netanyahu'nun kurduğu kabinenin iç ihtilaflarının bütçe ile ilgili olmasına rağmen bu faktör, yüzeysel ve görünüşteki neden olarak görülmelidir. Siyonist Rejim başbakanı Binyamin Netanyahu 1 yıllık bütçenin hazırlanmasına ve Benny Gantz da iki yıllık bütçenin onaylanmasına vurgu yaptılar. Ancak nihayetinde Binyamin Netanyahu bütçeyi düzenlemeyi kabul etmeyip parlamentonun feshedilmesi ve kendi kurduğu koalisyon kabinenin de görevinin son bulmasına karar verdi.
Bu koalisyon hükümetin dağılmasının bir kaç temel ve altyapılı nedeni vardır.
İlk faktör Benny Gantz ve Netanyahu arasındaki anlaşmanın türü ve mahiyeti ile ilgilidir. Taraflar dönüşlü başbakanlık sistemi üzerinde anlaşmaya vardır. Böylece her tarafın 18 ay kadar başbakanlık yapması kararlaştırılmıştı. Gerçekte bu kabine iki başbakanlı olarak kurulmuş oldu. Bunun bir kaç sonucu vardı. Bir yandan Netanyahu ve Benny Gantz'ın halk arasındaki konumu ve imajı bozulmuş oldu. Çünkü her iki tarafın da iktidarın başında bulunmak sevdalısı olduğunu, halbuki koronavirüs pandemisinin ekonomik zorluklar ve sıkıntıları zorlaştırdığı sırada bunu yaptıklarını fark ettiler. Bu çerçevede Siyonist halkı da 26 haftadır sürekli kabine ve Netanyahu'ya karşı gösteriler düzenlenmektedirler. Bir diğer yandan kabine içinde de açık ve net bir çatlak ve kutuplaşma da görülmektedir. Bu da kabinede aşırı bir güven yoksunluğunu göstermektedir. Böylece aynı güven duygusu yoksunluğunun da koalisyon kabinesinin sadece 8 ay içerisinde dağılmasında önemli bir faktör olduğu söylenebilir.
Bir diğer önemli faktör de İsrail'de kabinenin nasıl kurulduğu hususudur. Siyonist Rejim anayasasına göre, parlamentoda salt çoğunluğu yani yüzde 50 artı bir sandalyeye sahip parti kabineyi kurabilir, aksi takdirde kabinenin koalisyon olması gerekir. Bir yandan yüzde 50 artı bir koltuğu kazanmak zor, diğer yandan başka siyasi parti ve gruplarla koalisyon kabinesini oluşturmak için bir anlaşmaya varmak da zor. Sonuçta, iki yıl içinde dört parlamento seçimleri yapılmış, ancak bu seçimlerin sonucu işgal edilen topraklarda siyasi bir çıkmaza da yol açmıştır.
Şimdi, parlamentonun dağılmasının ve kabinenin de görevinin son bulmasının ardından, dördüncü parlamento seçimlerinin sonucu işgal edilen topraklardaki kabinenin kaderi belirlenmelidir. Siyasi çıkmaz dördüncü seçimden sonra şiddetlenecek gibi görünüyor çünkü ilk olarak Mavi ve Beyaz Parti içinde Netanyahu ile koalisyon konusunda bir anlaşmazlık vardır. Buna ilaveten parti daha önce de bir fikir birliğine sahip değildir. İkinci olarak Likud partisi bölünmüş ve Gideon Saar ve diğer önde gelen Likud üyeleri partiden ayrılmış ve ayrılmaya da devam ediyor.
Binyamin Netanyahu'nun gelecekteki bir kabine kurma şansı kalmayıp ya da yeni bir kabine kurma adayına dönüşmezse işgal altındaki topraklardaki siyasi çıkmazın sona erebilir.Böyle olursa Netanyahu, 2021'in başlarında yolsuzluk suçlamalarıyla yargılanacak. İsrail'deki siyasi durum ve Netanyahu'nun alacağı ceza göz önüne alındığında, hem Netanyahu'nun siyasi kaderinin hem de son iki yıldaki siyasi çıkmazın noktalanacağı söylenebilir. Likud partisi seçimi tekrar kazanırsa ve Netanyahu kabine kurmaya aday gösterilirse, işgal altındaki topraklardaki siyasi kriz en üst düzeye çıkacağı tahmin edilmektedir.