Seyyid Hasan Nasrullah'ın Şehit Günü Konuşması
Lübnan Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah,16 Şubat akşamı Direniş Komutanı İmad Muğniye'nin Şehadet Günü yıldönümünde yaptığı konuşmasında Lübnan iç meselelerinin yanı sıra farklı konuları ele aldı.
Lübnan'daki temel mevcut konulardan biri, yeni kabinenin kurulmasıdır. Ancak Saad El Hariri Ekim 2020'den beri bu hususta başarı kaydedememiştir. Seyyid Hasan Nasrullah bu hususta üç noktaya değindi.
Seyyid Hasan Nasrullah bu alandaki Lübnan'daki kabine çalışmalarının uluslararası meselelere karıştırılmasını eleştirdi. Kimi Lübnanlı şahsiyetler ve gruplar yabancı aktörlerin kabine oluşumu sürecine müdahale etme zeminini sağlamak istiyor. Başlarında Saad el Hariri bulunan bu kesim, bu süreci küreselleştirerek teknokrat bir kabinenin oluşmasına karşı çıkanları baskı altında bırakacaklarını ve onları geri çekilmeye zorlayabileceklerini düşünüyor. Buna rağmen Seyyid Hasan Nasrullah, bu talebin sırf Lübnan meselelerini daha da karmaşık hale getireceğini düşünüyor. Aslında bunun savaşa davetiye çıkarmak olduğunu da düşünüyor.
Seyyid Hasan Nasrullah bu hususta şöyle bir vurguda da bulundu: " Biz, bu fikrin ortaya atılmasının, bir grubun yabancı güçlerden medet umarak diğerlerine karşı gövde gösterisi yapmak istediğine bağlıyoruz. Bu, yeni işgalciliğe davetiye çıkarmaktır ve ülkenin egemenliğine zıt düşmektedir. "
Seyyid Hasan Nasrullah'ın Lübnan'da kabineyi kurma hususundaki bir diğer önemli açıklaması da Hizbullah ve ortaklarının Saad el Hariri başkanlığında Lübnan hükümeti kabinesinin kurulamaması iddialarının reddedilmesi idi. Gerçekte Hizbullah hep Lübnan'da geçici hükümet gibi zayıf hükümetlerin kurulmasına karşı çıkmış ve hep daimi hükümetlerin kurulmasına vurgu yapmıştır. Hatta Ekim 2020'de de Saad el Hariri'nin istifasına karşı çıkmıştır.
Şimdi de Seyyid Hasan Nasrullah Saad el Hariri'nin başbakanlığında yeni hükümetin kurulmasını engelleme iddialarını kesin bir dille reddedip bir yandan da kabinenin Michel Aoun ile koordinasyon içerisinde kurulması gerektiğini de belirtti.
Seyyid Hasan Nasrullah'ın sözlerinin bir diğer önemli ekseni de eleştirileri konusu idi. Lübnan siyaset arenasında kimi gruplar gerçekleri saptırıp sorumluluklardan kaçmak için ve de siyasi zararları ve hasarlarını telafi etmek için Hizbullah hareketine karşı temelsiz ancak planlı ithamlar savurmaktadır. 4 Ağustos Beyrut limanı patlamasından sonra kimi Hizbullah karşıtı medyaya ayak uyduran akımlar bu patlamanın Hizbullah hareketinin kusuru ve ihmali dolayısı ile gerçekleştiğini iddia ettiler. Gerçekte Hizbullah karşıtı olanlar acı bir komedi sahnelendirerek iddialarını belgeler ve kanıtlar ile ispatlamak yerine Hizbullah'ın bu olayda rolü olmadığına dair kanıtlarını ve delillerini istemesidir.
Bu doğrultuda Lübnan Hizbullah Hareketi genel sekreteri konuşmasında bu yaklaşımı eleştirerek sözlerine şunları da ekledi:" Kimileri, her olayda Hizbullah'ın sorumlu olduğu şekilde tavırlar sergiliyorlar. Nitekim Beyrut limanı patlamasında da Hizbullah'a ithamlar savurdular. Hizbullah suçludur ancak deliller ve kanıtlar sunarsa suçsuzdur iddialarında bulundular. "
Seyyid Hasan Nasrullah sözlerine şunları da ekledi:" İsrail ve Mossad'a da Lübnan'a gelmek için davetiye çıkartan Hizbullah karıştı ithamlar, delilsiz ve mantıksızdı. Asıl konu Siyonist Rejimin vatandaşlarımızı kendi planları bataklığına çekmek istiyor. "
Burada önemli olan husus, bu ithamların, Hizbullah'ın toplumdaki imajının bozulması ile siyasi yenilgilerin ve bölge içi başarısızlıkların telafi edilmek istenmesidir.